Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/817 E. 2023/786 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/817
KARAR NO : 2023/786

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BALIKESİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2022
NUMARASI : 2022/236 Esas (Ara Karar)
UETS
: 3-… – … …
: 4 -… -…
DAVA : Tespit/ Tapu İptali Tescil
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/05/2023

Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/11/2022 tarih, 2022/236 Esas sayılı dosyasında verilen Ara Kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ
DAVA: Davacılar dava dilekçesinde özetle; üyesi bulundukları kooperatifin yönetim kurulu üyelerinden davalılar … ve …’ün diğer yönetim kurulu üyesi İnayet Tufan’ın yokluğunda sahte imza ile kendilerini yönetim kurulu başkanı ve yardımcısı olarak belirlediklerini, yok hükmündeki bu yönetim kurulu kararı sonrası yasaya aykırı yapılan işlemler ve kararlar alındığını, bu kapsamda davalı şirketin payını satın aldığı Mutia Demirci payı sebebiyle 2 daire verilmesi gerekirken yetkisiz yönetim kurulu tarafından bu kişinin hissesi sebebiyle davalı şirkete 13 daire verildiğini, ayrıca davalı şirket ile yönetim kurulu üyelerinin yaptıkları sözleşme karşılığı hak ediş olarak davalı şirkete 49 adet taşınmaz devredildiğini belirterek davalı yönetim kurulu üyelerinin 09/07/2019 tarihli görev dağılımı kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile sonraki tüm kararlarının iptaline, davalı şirkete devredilen bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davalı kooperatif adına tapuya kayıt ve tescili ile dava konusu taşınmazların devir ve temlikinin önlenmesine yönelik tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince 30/09/2022 ve 10/10/2022 tarihli ara kararlarıyla tedbir talebine hükmedildiği, tedbire itiraz edilmesi üzerine 25/11/2022 tarihli duruşma sonucunda itirazların reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 27/03/2023 tarih ve 2023/213-355 E.K sayılı kararıyla istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TALEP: Davacı … 28/10/2022 tarihli e- imzalı talep dilekçesinde, taşınmazlarla ilgili tedbir kararı verilmiş ise de kötü niyetli davalı tarafından tapuların 3.şahıslara devir/ temlik edildiğini, tedbir konulan taşınmaz sayısının talep ettiği taşınmaz sayısından az olduğundan ihtiyati tedbir teminatının tedbir konulan taşınmaz sayısına düşürülmesini ve bu konuda teminat mektubu sunduğu bankaya müzekkere yazılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 01/11/2022 TARİHLİ ARA KARARINDA ÖZETLE; 30/09/2022 ve 10/10/2022 tarihli ara kararlarında talep konusu taşınmazlar üzerine üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verildiği, dava dilekçesi ve eklerinde söz konusu taşınmazların rayiç değerlerine yönelik herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı, dosya arasına celbedilen icra dosyasında tespit olunan kıymetlerin emsal alınarak teminat miktarının takdir olunduğu, davanın aşaması itibariyle mahkememizce tedbire konu taşınmazların değerlerinin henüz tespit edilemediği, anılan ara kararlarda mahkememizce taşınmazların değerinin tespitine müteakiben teminat hususunda yeniden değerlendirme yapılmak üzere ara karar oluşturulduğu anlaşıldığından ve HMK.’nın 392 maddesi gereğince teminat alınması zorunluğu bulunduğundan davacı …’ın teminat miktarının düşürülmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu ara kararına karşı davalı … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacının istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece takdir edilen teminat mukabilinde tedbire hükmedilmişse de davalı şirketin 10 günlük süre zarfından 10 adet taşınmazı TBK’nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı şekilde hileli şekilde elden çıkardığını, 6 adet taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmuş ancak 4 adet taşınmaza tedbir konulmadığını, teminatın %40 karşılıksız kaldığını, teminat tutarının ihtiyati tedbir konulan taşınmazlarla orantılı olarak düşürülmesi talep edilmiş ise de, bu talebin reddedildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılarak tedbire hükmedilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep; davalı şirket adına kayıtlı bağımsız bölüm nitelikli taşınmazların devir ve temlikinin önlenmesine yönelik verilen tedbir kararında takdir olunan teminat bedelinin indirilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, talebinin reddine karar verilmiş, bu ara kararına karşı davacı … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafın mahkemece hükmedilen ihtiyati tedbirde takdir edilen teminat bedelinin indirilmesi istekleri durum ve koşulların değişmesi nedeniyle ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesi veya kaldırılması istemi niteliğindedir.
HMK’nın 396. maddesi uyarınca, durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. Maddenin ikinci fıkrasına göre, “İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır”.
HMK’nın 396/2 maddesindeki düzenlemeye göre, durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya ihtiyati tedbirin kaldırılması kararına karşı, 394. maddenin sadece 3 ve 4. fıkralarına atıf yapıldığı, istinaf kanun yolunu düzenleyen 5. fıkraya atıf yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında, davacının talebi HMK nun 396. madde kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte olup; bu halde kanun yoluna ilişkin olan 5. maddeye atıf yapılmadığı kanun gerekçesinde de vurgulanmıştır. Teminatın artırılması-indirilmesi veya kaldırılması isteminin reddine ilişkin ek kararın istinafı mümkün değildir. Davacının istinaf başvurularının usulden reddine karar verilmiştir.
Açıklanan bu nedenle, kanun yolu başvurusuna konu edilen kararın, istinafı kabil bir karar olmadığı anlaşılmakla, HMK’nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucunda, caiz olmayan istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK 352 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcı ile peşin alınan karar harcının isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına, ,
4-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi 18/05/2023


Başkan

e-imzalı

Üye*

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı