Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/803 E. 2023/784 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/759 – 2023/571
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/759
KARAR NO : 2023/571

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

: İflas
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/04/2023

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/168 Esas sayılı dosyasında verilen 15/02/2023 tarihli Ara Kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin %33,33 oranında hissedarı olan müteveffa …’ın kardeşi … ile birlikte mirasçısı olduğunu, muristen gelen paylar üzerindeki iştirak halindeki mülkiyet haklarını paylı mülkiyete çevirdiklerini, dolayısıyla müvekkilinin murisinden kendisine intikal eden %16.66 payı üzerinde davalı şirketin ön alım hakkını kullanarak mülkiyetine geçirdiğini, müvekkiline karşı bu payların bedelini ödemek yükümlülüğü altına girmiş bulunduğunu yazılı olarak ikrar eden davalı şirketten müvekkilinin alacaklı hale geldiğini, davalının hileli işlemlerle müvekkilinin haklarını ihlal edip, bir tüzel kişi olarak mal ve hisselerini yurtdışına kaçırmak suretiyle yasanın iflas sebebi saydığı işlemleri gerçekleştirdiğini ileri sürerek davalı borçlunun doğrudan iflasına, İİK’nun 159 ve 161.maddeleri uyarınca borçluya ait malların defterinin tutulmasına ve borçlunun malvarlığını azaltmasını önlemek için, ticari faaliyetine dahil olmayan menkul ve gayrimenkul mallarının satılmasının İİK’nun 159/2 maddesindeki hüküm uyarınca teminat alınmasına gerek olmaksızın tedbir yoluyla önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava şart ve koşulların bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARAR ÖZETİ :İlk derece mahkemesince, davalı şirketin gerek yurt içi gerekse yurt dışında var olan ticari potansiyeli dikkate alındığında iflas muhafaza tedbirleri için henüz yeterli kanaat oluşmayan bir aşamada bu tedbirlere hükmolunması hem davalı şirketin hem de alacaklı olduğunu iddia eden ve miras yoluyla geçen hisselere endeksli olarak alacağı bulunduğunu ileri süren davacının bu hissenin değeri oranında her türlü azalmadan kaynaklı zarara uğramasına neden olacağı, tedbirlerde ölçülülük, hal ve şartların uygun olduğu ve davacı da dahil tarafların menfaatlerine uygun düştüğü ölçüde tedbir kararlarına hükmolunması gerektiği, bu nedenle bu aşamada iflas muhafaza tedbirlerine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; tedbire hükmedilmemesi halinde davalı şirketin bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da mevcut durumunu değiştirmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da imkansız hale geleceğini, tedbir taleplerinin şartlarının oluştuğunu, davalı borçlunun “itiraz etmemesi halinde mahkemeyi tedbir kararı vermeye mecbur eden İİK 159. Maddesi hükmünün”, bir takibe “itiraz etmemekten” çok daha ileride bir kabul olduğu kuşkusuz bulunan ikrar nedeniyle bu davada mahkemenin takdir hakkının sona ermiş olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, İİK m.177/1 hükmüne dayalı davalı şirketin doğrudan doğruya iflas istemine ilişkin davada muhafaza tedbirlerine yönelik olup, ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmiş, bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava dosyasının istinaf incelemesinde, ilk derece mahkemesinin 09/03/2023 tarihli 2023/168 Esas-2023/341 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Hal böyle olunca, esas dava hakkında karar verilmiş olduğundan istinafa konu ara karar yönünden istinaf incelemesi konusuz kalmıştır. Bu durumda bu ara kararın nihai kararla birlikte kanun yolu aşamasında değerlendirilmesi durumu saklı olmak üzere, istinafa konu ara karar yönünden istinaf incelemesi konusuz kaldığından istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.13/04/2023

M
e-imzalı