Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/758 E. 2023/591 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/758
KARAR NO : 2023/591

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/650 Esas
ARA KARAR TARİHİ : 21/02/2023

DAVACI : …(…)
V
DAVANIN KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali
KARAR TARİHİ : 14/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/04/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, 23/03/2017 tarihinde yapılan genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiş olup yargılama sırasında 06/02/2023 tarihli dilekçe ile usulsüz olarak seçilen yönetim kurulunun telafisi imkansız zararlar verdiğini ileri sürerek dava konusu 23/03/2017 tarihli genel kurul kararlarından en azından yönetim kurulu seçimine ilişkin kararın ihtiyati tedbir ile durdurulmasına ve şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece 21/02/2023 tarihli ara karar ile talebin davalı şirkete tedbiren kayyım atanması istemine ilişkin olduğu, daha önce davacının tedbir talebinin 23/06/2017 tarihli ara kararı ile reddedildiği, gerek genel kurulun seçtiği organın görevinin sonlandırılmasına ve tedbiren yönetim kayyımı atanmasına karar verilemeyeceği gibi gerekse de davacının eldeki davayı genel kurulda yönetim organı oluşturulması kararının hükümsüzlüğü talebi dikkate alındığında yöneticilerin görevlerine son vermenin hüküm sonucunu doğuracak nitelikte bir işlem olacağı, bu açıdan da davalı şirketin mevcut yöneticilerinin yetkilerinin kaldırılarak yerlerine tedbiren yönetim kayyımı atanmasına hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili, dava konusu şirket genel kurulunun yapıldığı tarihinden bu yana tam altı yıl geçtiğini, bu sürede davalı şirket yöneticilerinin de hukuka aykırı eylemlerini bu meşru olmayan durumdan yararlanarak sürdürmeye devam ettiklerini, usulsüz seçilen yönetim kurulu üyelerince gerçek piyasa değeri 30.000.000,00TL olan şirkete ait taşınmazı 5.303.000,00 TL ‘ye yetkisiz olarak TTK amir hükümlerine aykırı olarak satıldığını, saman adamlardan oluşturulan şirket yönetim kurulunun verdiği zararların tazminin ileriki aşamada imkansız hale geleceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davacının bugün itibariyle 23/03/2017 tarihli genel kurulda yönetim kurulu seçimi ile ilgili kararın ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını talep etmekte hiçbir hukuki yararı bulunmadığını, dosyada bulunan ve dava konusu 23/03/2017 tarihli genel kurul toplantısına ait toplantı tutanağı incelendiğinde yönetim kurulu seçiminin gündemin 5.maddesinde yer aldığı ve yönetim kurulu üyelerinin üç yıl süreyle görev yapmak üzere seçildiklerini, davalı şirketin 13/07/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında yeniden yönetim kurulu seçimi yapıldığını, bu suretle 23/03/2017 tarihli genel kurulda yönetim kurulu seçimi ile ilgili alınan kararın 2023 yılı itibariyle yürürlükte bulunmadığından, ihtiyati tedbir yoluyla yürütülmesinin geri bırakılmasının da mümkün olmadığını belirterek istinafa başvurusunun reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, 23/03/2017 tarihi genel kurul kararının iptaline ilişkin olup davacı vekili 06/02/2023 tarihli dilekçe ile iptali talep edilen genel kurul kararlarının en azından şirket yönetim kurulunun seçimiyle ilgili maddesinin ihtiyati tedbir olarak durdurulmasına ve şirkete kayyım atanmasını talep etmiştir.
Mahkemece 21/02/2023 tarihli ara karar ile tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup davacı vekilince karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Uyuşmazlık, davalı şirketin yönetim kurulu seçimine ilişkin genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılması ve şirkete kayyım atanması için ihtiyati tedbir koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
TTK’nın 449. maddesindeki, “genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına” ilişkin düzenleme özel geçici hukuki korumalardandır. Bir başka anlatımla özel bir ihtiyati tedbirdir. İhtiyati tedbire ilişkin genel düzenleme ise, HMK’nin 389-399. maddelerinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın kararın yürütülmesinin geri bırakılması başlıklı 449. maddesi uyarınca genel kurul kararları aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceği öngörülmüş olup bu düzenleme emredici nitelikte bir düzenlemedir. Buna göre; mahkemece, dava konusu olup butlanı ve iptali istenen genel kurul kararları doğrultusunda davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin görüşleri alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir (Yargıtay 11. HD.nin 16/09/2013 tarih ve 2013/12965 E., 2013/15637 K. ve 09/09/2013 tarih ve 2013/10626 E., 2013/15144 K. sayılı kararları).
Somut olayda, dava konusu şirketin genel kurul kararının yürütülmesinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir isteminin, HMK ve TTK’nın ilgili hükümleri nazara alınarak incelenmesi gerekirken, TTK’nın 449.maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak yönetim kurulu üyelerinin görüşü alınmaksızın talep hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Bu nedenle, TTK’nın 449. maddesi uyarınca tedbir talebine yönelik şirket yönetim kurulu üyelerine tebligat yapılarak şirket yönetim kurulu üyelerinin görüşleri alındıktan sonra talep hakkında karar verilmesi gerektiğinden, kamu düzenine aykırılık nedeniyle istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile 21/02/2023 tarihli ara kararının kaldırılmasına, kaldırma nedenine göre davacı vekilinin istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, ilk derece mahkemesinin 21/02/2023 tarihli ara kararının 6100 sayılı HMK’nın m. 353/1-a-6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-) Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilerek yeninden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-) 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan istinaf karar ve ilâm harcının talep halinde ilk derce mahkemesince davacıya iadesine,
4-) Kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/04/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır
Bilg
¸e-imzalıdır