Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/64 E. 2023/44 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …- …
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2022
NUMARASI : .. Esas, … Karar

DAVACI : 1- …
2-…
3…
VEKİLİ : Av. ..
FERİ MÜDAHİLLER : 1-….
VEKİLİ : Av. …….
: 2-……..
VEKİLİ : Av. …….
: 3-…
VEKİLİ : Av. ….
: 4-…
VEKİLİ : Av….
: 5-…
VEKİLİ : Av. …
: 6-….
VEKİLİ : Av….
: 7-…
VEKİLİ : Av. …
: 8-……….
VEKİLİ : Av………
: 9-…….
VEKİLİ : Av….
: 10-….
VEKİLİ : Av…..
: 11-…
VEKİLİ : Av. …
:12-…
VEKİLİ : Av….
:13-…
VEKİLİ : Av. …
:14- …
VEKİLİ : Av….
:15-..
VEKİLİ : Av…
:16- …
VEKİLİ : Av. …
:17- …
VEKİLİ : Av….
:18- …
VEKİLİ : Av. ..
:19-……
VEKİLİ : Av. …….
:20-……
VEKİLİ : Av. ……
:21- ….
VEKİLİ : Av……..
:22- ……..
VEKİLİ : Av. …….
:23-…….
VEKİLİ : Av. ……..
: 24-……
VEKİLİ : Av. …….
: 25-……
VEKİLİ : Av. …….
: 26-……
VEKİLİ : Av…….
: 27-……
VEKİLİ : Av. ……
: 28-……
VEKİLİ : Av. ……
: 29-……
VEKİLİ : Av. …
: 30-…
VEKİLİ : Av….
Av. …
KONKORDATO
KOMİSERLER : 1 -…
: 2 -…
DAVA : Konkordatonun Tasdiki
TALEP TARİHİ : 29/01/2021
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/01/2023
Bursa … Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/09/2022 tarih,… Esas,… Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP: Talep edenler vekili, müvekkili … Şti’nin hırdavat malzemeleri toptan ve perakende ticareti faaliyeti ile iştigal ettiğini, diğer müvekkilleri ……’nun iki ortaklı şirketin yarı oranından ortakları olup aynı zamanda şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olduklarını, şirketin son bilançoya ve kaydi değerlere göre öz varlığının 31.12.2020 tarihi itibarıyla (+)1.195.123-TL olduğunu, başka bir anlatımla varlıklarının borçlarını karşıladığını, ancak 2018 yılında sektörde başlayan daralma ve akabinde yaşanan pandemi nedeniyle şirketin borçlarını zamanında ödeyememesi riski ile karşı karşıya kaldığını, şirket ortakları ve müdürlerinin şirketin borçlarından sorumlulukları nedeniyle doğrudan etkileyeceğini, sermaye arttırımı yapılması veya borçların ödenmesi hususunda şahsi mal varlıklarının korunmasının önemli olduğunu, iflasa tabi olsun yada olmasın gerçek kişilerin de konkordato talebinde bulunabileceklerini, alacaklıların da büyük oranda aynı olduğu düşünülerek davanın birlikte açıldığını, konkordato ön projeleri beher şirket ve gerçek kişiler için ayrı ayrı hazırlandığını, konkordato ön projesinde şirketin teklif ettiği ödeme tutarı alacakların tamamına yönelik olarak ödemelerin 01.01.2023 tarihinden itibaren 36 ayda aylık veya üç ayda bir garameten yapılmasının planlandığını belirterek konkordato talebinin kabulü ile, öncelikle öncelikle geçici ve kesin mühlet verilmesini, neticeten İİK 305 ve devamı maddeleri gereğince konkordatonun tasdikini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı şirket adi alacakların konkordato projesinin kanunda aranan çoğunlukta kabul edilmişse de, firmanın satışları ve karlılığı ile projede belirttikleri borçları ödeyebilme noktasındaki hedeflerini gerçekleştiremediği, komiser raporunda da belirtildiği üzere toplantıda alacaklılara oy kullanmadan önce bankalarda ipotek bulunan ve üçüncü kişilere ait olan taşınmazların satışından arta kalan tutarların borcun tasfiyesinde kullanılacağı belirtilmiş ise de bu taşınmazlar davacı şirkete ait taşınmazlar değil, üçüncü kişilere ait taşınmazlar olduğu, alacaklılara yapılan bu taahhüdün nesneleştirilmesi alacaklıların korunması bakımından önem arz ettiği, bu olgunun somutlaştırılarak güvenceye bağlanabilmesinin temini için davacı tarafa süre verilmişse de bunun yerine getirilmediği, rehinli alacaklılar bakımından gerekli çoğunluğu sağlanamadığı, şirketin borca batık olduğu, diğer davacılar yönünden ise, konkordato projesinin tasdiki için gerekli oy çoğunluğunun sağlanamadığı gerekçeleriyle davacıların konkordato talebinin reddine, davacı şirketin borca batık olması sebebiyle 20/09/2022 tarih saat 17:05 itibariyle iflasına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacılar vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; konkordato komiserinin nihai raporuna karşı beyanda bulunulmak üzere taraflarına herhangi bir süre verilmeden rapora ilişkin itirazları dinlenmeden karar verildiğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, ayrıca borca batıklığın tespitinde salt konkordato komiserinin görüşünün yeterli olmadığını, bu konuda uzman ayrı bir bilirkişinin tayin edilerek borca batıklığın tespiti gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, konkordato talep eden borçluların konkordato taleplerinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı borçlular vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamından talep eden borçlunun konkordato talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin dava tarihi itibariyle yetkili ve görevli olduğu, borçlular vekilinin vekaletnamesinde konkordatoya ait özel yetkinin mevcut olduğu, ilk derece mahkemesince 01.02.2021 tarihinde geçici mühlet kararı verildiği, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordato geçici mühlet komiseri atandığı, geçici mühletin 01.05.2021 tarihinden itibaren 2 ay uzatıldığı, 29.06.2021 tarihli duruşmada bu tarihten itibaren 1 yıllık kesin mühlet verildiği, 14.06.2022 tarihli ara karar ile 1 yıllık kesin mühletin 29.06.2022 tarihinden itibaren 6 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, yapılan yargılama sonucunda 20.09.2022 tarihli istinafa konu kararın tesis edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 02.06.2022 tarihli nihai komiser raporunun davacılar vekiline tebliğine ilişkin dosyada herhangi bir belgeye rastlanılmamışsa da; ilk derece mahkemesince yapılan 14.06.2022 tarihli duruşmada, davacı asiller ve vekili ile bir kısım feri müdahiller vekillerinin de hazır olduğu, 02.06.2022 tarihli nihai komiser raporunun dosyaya sunulmuş olduğu, dolayısıyla komiser raporu içeriğinden bilgisi olan davacı asillerin ve vekilinin ile ilgili taraflar vekillerin beyanlarının alınarak konkordato komiseri heyetinin dinlendiği, duruşma sonucunda davacı tarafa ve duruşmaya katılan mülk sahiplerine ( rehinli borçların teminat olarak verilen taşınmazlar için ) bir sonraki duruşmaya kadar taşınmazların devriyle kaynak sağlanması taahhüdün gerçekleştirilebilmesi bakımından süre verildiği, aksi takdirde dosya kapsamına göre karar verileceğinin ihtar edildiği görülmüş olmakla davacı borçluların hukuki dinlenilme ve savunma hakkının ihlaline yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Uyuşmazlık, konkordato tasdik şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmıştır.
Konkordato, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için başvurabileceği kendine özgü bir cebri icra kurumudur. Konkordatoda amaç, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen, mali durumu bozulmuş olan ve borçlarını ödeyip faaliyetlerini devam ettirmek isteyen dürüst borçluyu koruyarak mali durumunun iyileşmesini sağlamak ve alacaklıların, borçlunun muhtemel bir iflasına nazaran, daha fazla ölçüde alacaklarına kavuşma olanağı yaratmaktır. Bu amaç doğrultusunda hareket eden borçlunun konkordato projesine esas olan mali verileri şeffaf ve denetime elverişli olmalı, konkordato projesi ise somut ve uygulanabilir bir öngörüye dayanmalıdır (Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 19/09/2022 tarih, 2022/1675 Esas, 2022/4225 Karar sayılı ilamı).
02.06.2022 tatihli komiser nihai raporunda; borçlu şirketin yapılan alacaklılar toplantısı sonucunda; 37 alacaklı ve 6.049.293.80-TL’lik tutarında olumlu oy kullandığı, olumlu oy kullanan kişi sayısının oransal olarak % 63.79; borç tutarının da %85.23 seviyesinde gerçekleştiği, bu durumda İİK m. 302. hükmü uyarınca konkordato projesinin kabulü için gerekli olan oy nisabı şartının sağlandığı, ipotek ile temin edilmiş rehinli alacaklılar toplantısı ve oylama sonucunda ise; firmanın rehinli alacaklı 3 adet bankanın olduğu, konkordato projesinin kabulü için gerekli olan oy nisabı şartının sağlanmadığı, şirketin konkordato mühlet sürecinde, çek ödemelerini yapamadığı, piyasa cari ödemeleri ile banka kredi ve kredi taksitlerini geciktirdiği, firmanın içinde bulunduğu durum itibariyle yeterli ciro ve karlılıklara ulaşamadığının tespit edildiği, firmanın konkordato sürecinde olması, işletme sermayesinin yetersizliği sebebiyle mal tedarikinde problemler yaşadığı, dolayısıyla bunun da firmanın cirosunu olumsuz etkilediği, bu dönemde çok kısıtlı mal alımın yanında stok mallarının satılmasıyla ticari hayat devam ettirilmişse de yeterince ciro elde edilemediği için zarar edildiği, sabit giderlerinin bile ödenemez hale geldiği, konkordato başlangıcı stok miktarının azaltıldığı, konkordato öncesi borcu olan firmalardan tahsilat yapılamadığı, firmanın rayiç değer tablosuna göre (-)10.419.454.37-TL borca batık durumda olduğu, konkordatoya konu olan 31.12.2020 ve 31.03.2022 dönemlere ait rayiç değer bilançoları incelendiğinde 31.12.2020 yılında (-)5.569.214,23-TL borca batık olduğunun görüldüğü, fakat gelinen son noktada 31.03.2022 tarihli rayiç değer bilançosu incelendiğinde firmanın bu dönemde zarar etmesiyle aktiflerindeki (Stoklar-Alacaklar) azalmadan kaynaklanan borca batıklığını 4.850.240.14-TL artırarak (-)10.419.454.37-TL’ye yükselttiği, gelinen son noktada faaliyet karı ile borçların ödenmesinin mümkün olmadığı, firma ortaklarının ve ipotekli mülklerin sahibinin herhangi bir hukuki nesnelliği ve bağlayıcılığı olmayan ancak alacaklar toplantısında beyan ettiği üzere mevcut borçlarını piyasa satış fiyatı yaklaşık 11.000.000.00-TL olan ve ipotekte bulunan 3. Kişilere ait mülklerin kontrolleri altında satışı ile mümkün olacağını ipotek sahipleri paralarını aldıktan sonra kalan kısmının diğer borçlarına yeteceğinin öngörüldüğü, bu haliyle davacı şirket için her ne kadar alacaklılar toplantısında yeterli oy nisapları sağlanmış olsa da firmanın satışları ve karlılığı ile projede belirttikleri borçları ödeyebilme noktasındaki hedeflerini gerçekleştiremedikleri değerlendirildiğinde projenin tasdiki halinde projenin gerçekleştiremeyeceği kanaatine varıldığı, diğer davacılar bakımından ise konkordato projesinin tasdiki için yasada aranan gerekli çoğunluğun sağlanamadığı belirtilmiştir.
Dosya kapsamına sunulan bilirkişi raporları, komiserlik heyeti ara raporları ve nihai rapor, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, şirketin mahkemeye sunduğu 25.01.2021 tarihli konkordato projesinde; konkordatoya tabi borçların %100’ünün mahkeme tarafından proje onaylandıktan sonra 01.01.2023 tarihinden itibaren 36 ayda faizsiz her ayın son günü garameten ödeme ile yapılacağı ve bu sürenin sonunda bütün alacaklıların alacaklarının tamamına kavuşmuş olacağı öngörülmüşse de, firmanın işletme sermayesinin yetersizliğinden kaynaklanan mal tedarik edememesi sebebiyle hedeflediği cirodan ve buna parelel kardan çok uzak kaldığı, dönemsel maliyetlerini bile karşılayamadığı, rapor tarihi itibariyle yaklaşık 2 şirket ortağı ve 3 personel olmak üzere toplam 5 kişi ile faaliyet gösteren şirketin bankalarda ipotekli olan 3. kişi ipoteklerinin ve firma aktifinde bulunan araçların değerlerinin 2 katı artması sebebiyle bunların konkordato sürecinde kendi kontrolleri altında değerinde satılması halinde borçlarını bu şekilde tasfiye edeceklerinin hiçbir hukuksal nesnelliği ve bağlayıcılığı olmadığı, bu haliyle davacı şirket için her ne kadar alacaklılar toplantısında yeterli oy nisapları sağlanmış olsa da firmanın satışları ve karlılığı ile projede belirttikleri borçları ödeyebilme noktasındaki hedeflerini gerçekleştiremedikleri değerlendirildiğinde projenin tasdiki halinde projenin gerçekleştiremeyeceği kanaatine varıldığı, diğer davacılar bakımından ise konkordato projesinin tasdiki için yasada aranan gerekli çoğunluğun sağlanamadığı gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin yazılı gerekçeyle borçluların konkordato taleplerinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
İİK’nın 308. maddesinde; “Konkordato tasdik edilmezse mahkeme konkordato talebinin reddine karar verir ve bu karar 288 inci madde uyarınca ilân edilerek ilgili yerlere bildirilir. Borçlunun iflâsa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflâs sebeplerinden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme, borçlunun iflâsına resen karar verir.” hükmü yer almaktadır. Belirtilen bu hüküm uyarınca; konkordato tasdik talebi reddedilen iflasa tabi borçluların doğrudan iflas nedeni bulunması halinde mahkemece resen iflasına karar verilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece iflasa tabi olan şirket yönünden borca batıklık hali hakkında bir değerlendirme yapılması gerekir. Bu bağlamda, borçlu şirketin konkordatoya konu olan 31.12.2020 ve 31.03.2022 dönemlere ait rayiç değer bilançolarına göre, 31.12.2020 yılında (-)5.569.214,23-TL borca batık olduğu, 31.03.2022 tarihli rayiç değer bilançosuna göre ise, bu dönemde zarar etmesiyle borca batıklığın 4.850.240.14-TL artırarak (-)10.419.454.37-TL’ye yükseldiği, rayiç değerlere göre borca batık olduğu dosya kapsamında alınan komiserlik heyeti ara raporları ve nihai rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla ilk derece mahkemesince iflasa tabi olan şirket yönünden borca batıklık halinden dolayı iflasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince talebin reddinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davacı borçlular vekilinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı borçlular vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 10 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/01/2023

………
Başkan
……..
e-imzalı
……….
Üye*
……….
e-imzalı
……….
Üye
………..
e-imzalı
……….
Katip
………..
e-imzalı