Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/33 E. 2023/147 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/33 – 2023/147
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/33
KARAR NO : 2023/147

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
: 14/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/02/2023
Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/11/2022 tarih, 2022/905 D.İş, 2022/905 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; borçlu şirket tarafından müvekkilline isteme dayanak olarak belirtilen senedin verildiğini, senedin vadesi geldiği halde ödenmediğini; alacağın rehinle temin edilmemiş olduğunu belirterek, borçluların alacağı karşılayacak kadar menkul, gayrimenkul mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; talep eden alacaklı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; 400.000,00-TL alacak nedeniyle borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan menkul ve gayri menkul mallarını ve alacaklılarıyla diğer haklarının teminat mukabili ihtiyaten haczine kararı verilmiştir.
İhtiyati hacze itiraz edenler vekili sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde özetle; taraf şirketler arasında imzalanan 30/07/2022 tarihli sözleşme ile müvekkilinin Ali Osman Sönmez Hastanesinin mekanik yapım işini üstlendiğini, bu sözleşmenin 7.3 maddesi gereği talebe konu senedin teminat senedi kaydı ile verildiğini, bu senet dışında ayrıca dilekçe ekinde sunulan aynı bedelde senedin de verildiğini, ihtiyati haciz talep edene verilen her iki senedin de sözleşmenin teminatı amaçlı olduğunu, müvekkilinin yapım işinden kaynaklanan bakiye 927.920,55-TL alacağı bulunduğu halde karşı taraf ile nakden düzenlenen senet ile hukuki işlem yapmasının mümkün olmadığını, teminat amaçlı senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu, teminat senedi kaydını içeren senedin bono vasfına haiz olmadığını, alacağın yargılamayı gerektirdiğini ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince, duruşmalı yapılan inceleme neticesinde; ihtiyati haciz kararında İİK’nın 265. maddesinde yer alan hususlar yönünden yapılan incelemede herhangi bir değişiklik olmayıp itiraz dilekçesindeki itirazların yerinde olmadığı gerekçesi ile ihtiyati hacze yönelik itirazın reddine, borçlular aleyhine vekalet ücreti takdirine karar verilmiş, verilen karara karşı itiraz edenler vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İtiraz edenler vekili istinaf dilekçesi ile; itiraz dilekçesinde ileri sürelen nedenlerle birlikte mahkemece itiraza konu edilen hususlara dair hiçbir belgenin incelenmediğini ve hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, ayrıca itiraz duruşması neticesinde karşı yan lehine yeniden vekalet ücreti takdirinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Talep eden vekili istinafa karşı cevap dilekçesi ile; ihtiyati haciz kararına itirazın yasada düzenlenen sınırlı sebepler haricinde mümkün olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.3 maddesinde senedin bilgilerinin yer almadığını, senet arkasında yer alan teminat kaydının hangi sebep ve ilişkiye dayalı düzenlediğinin yer almaması sebebiyle senet vasfına etki etmeyeceğini, mahkemece vekalet ücreti takdirinin hukuka uygun olduğunu belirterek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati haczin itiraz yolu ile kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece; duruşmalı yapılan inceleme neticesinde ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine karar verilmiş olup, karar ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin kabulü kararına karşı yapılan itiraz sonucu verilen itirazın reddi kararının yerinde olup olmadığı, ihtiyati haczin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususuna ilişkindir.

İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır.
İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ile 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacak rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında her hangi bir koşul öngörülmemiştir.
İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır.
Öte yandan İİK.’nun 265. maddesinde, ihtiyati hacze itiraz sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. Buna göre borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.
Somut olayda; itiraz edenler tarafından itiraz sebebi olarak senedin taraf şirketler arasında imzalanan sözlemenin teminatı olarak verildiği, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, dolayısıyla bono vasfına haiz olmadığı ileri sürülmüştür. İhtiyati haciz istemine konu edilen senedin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7.3 maddesinde belirtilen nitelikteki senet olduğu, sözleşme ve senet metninden anlaşılmamaktadır. Bu halde ileri sürelen sebepler, İİK’nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan sebeplerden de olmadığından, açılacak davada değerlendirilmesi gereken ve yargılamayı gerektiren hususlardandır. Bu nedenle, mahkemece ihtiyati hacze itirazın reddine yönelik kararda isabetsizlik görülmediğinden aksi yöndeki istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Ancak ihtiyati haciz kararı ile buna itiraz aynı hukuki sürecin aşamalarını oluşturduğundan talep eden alacaklı yararına itirazın reddi karar ile birlikte ayrıca vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmediğinden muterizlerin bu yönlü istinaf sebebi nedeniyle mahkeme kararının kaldırılması gerekmiştir (Yargıtay 4 HD, 02.04.2014 tarih ve 2014/4204 E, 2014/5617 K. Sayılı ilamı).
Açıklanan bu nedenlerle; itiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kısmen kabulüne, yerel mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden itiraz edenler lehine kaldırılmasına, itiraz hakkında yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden 6100 sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ihtiyati hacze itiraz hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Karşı taraf/İtiraz edenler vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE,
2-Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/11/2022 tarih, 2022/905 D.İş, 2022/905 sayılı kararının HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereği KALDIRILMASINA, ihtiyati hacze yönelik itiraz hakkında yeniden karar kurulmasına;
a-İhtiyati hacze itirazın REDDİNE,
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
c-Talep eden lehine ihtiyati haciz kararı ile birlikte vekalet ücreti takdir edildiğinden yeniden takdirine yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-İtiraz eden/karşı tarafça yatırılan başvurma harcının hazineye irat kaydına, karar harcının istek halinde iadesine,
b-İtiraz eden/karşı tarafça yatırılan 220,70-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 9,00 TL istinaf yargılama gideri toplamı 229,70 TL’nin ihtiyati haciz talep edenden alınarak itiraz eden/karşı tarafa verilmesine,
c-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avanstan kullanılmayan kısmının, yatıran tarafa iadesine,
d-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/02/2023

S