Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/294 E. 2023/270 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C… BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
..
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
..HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : .
KARAR NO ..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : .
NUMARASI : .

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … .
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … .
DAVA : Menfi Tespit
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : .
KARAR YAZIM TARİHİ : .
.. Asliye Ticaret Mahkemesinin .. Esas sayılı dosyasında verilen.. tarihli Ara Kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı (İhtiyati tedbir isteyen) vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafından bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, icra takibine konu .. TL bedelli bononun tanzim tarihinin ..olup vade tarihinin ..olduğunu, müvekkilin o dönem sadece bir pazarcı; davalını ise büfe işlettiğini ve bu kadar fahiş miktarda bir nakden para verecek ekonomik gücünün olmadığını, bonoda 25 yıl gibi uzun bir vade tarihinin bulunmasının ticaret teamüllerine aykırı olduğunu, davacının takibe konu ettiği bononun müvekkilin davacının galericilik yaptığı döneminde almış olduğu araca ilişkin olarak düzenlenmiş imzaloı boş bono olduğunu, davalı tarafça bedelsiz kalan bononun kötü niyetli olarak sonradan doldurularak bonoda tahrifat yapıldığını, aradan geçen uzun zamandan dolayı bonodaki imzanın da müvekkiline ait olup olmadığı bilenemediğinden bonodaki imzanın inkar edildiğini, davalı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek dava konusu bonoya dayalı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava konusu bononun davacıya verilen borç para karşılığında alındığını, iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARAR ÖZETİ: dosya kapsamı itibariyle bonodaki imzanın davacıya ait olduğunun her iki raporda da belirlendiği, yazı mürekkebi ve karakterinin farklı kişilere ait olabileceği, icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebi yönünden yaklaşık ispatın gerçekleşmediği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan raporlardan dava konusu bonoda tahrifat yapıldığının sabit olduğunu, bedelsiz bono üzerinden sonradan ekleme ve çıkarma yapılarak bononun işleme konulduğunu, ayrıca ispat yükünün davalı alacaklıda olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep; İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, icra takibinin tedbiren durdurulması istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir talebin reddine karar verilmiş, bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İİK m72/3 maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda görüldüğü gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden durdurmayacağı gibi mahkemece ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Ancak davacı/borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’nden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi (yani icra takibinin beşinci safhası olan paranın alacaklıya ödenmesi safhasını durdurmak) için ihtiyati tedbir karar verilebilir (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 53).
Bu durumda, icra takibinden sonra açılmış işbu menfi tespit davasında ancak İİK’nın 72-(3) maddesi kapsamında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bunun dışında, takibin durdurulması şeklinde ihtiyati tedbire hükmedilemez. Öte yandan, bono metnine yönelik ileri sürülen sebeplerin HMK’nın 209. maddesi kapsamında nitelendirilemeyecek olmasından dolayı tedbir talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesinin ara kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilâm harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine,
4-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. ..


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı