Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/269 E. 2023/642 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/269
KARAR NO : 2023/642
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2022
NUMARASI : 2022/311 Esas, 2022/1256 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 19/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/04/2023
Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/12/2022 tarih, 2022/311 Esas, 2022/1256 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, şirket adresinde bir değişikliğe gitmek istediğini, 10.03.2022 tarihinde gerçekleştirilen taşınma sırasında şirketin pay defteri şirket yetkililerinin tüm dikkat ve özenine rağmen kaybolduğunu, yapılan tüm araştırmalara rağmen söz konusu pay defteri bulunamadığını, müvekkili şirkete ait olan pay defterinin zayi olduğunu belirterek müvekkil şirkete ait pay defterinin zayi olduğuna dair belgenin verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının basiretli bir tacir olarak ticari defter ve belgelerini şirket merkezinde muhafaza etmesi ve korunması için gerekli tedbirleri alması gerektiği, yine defterlerin mutad olarak bulunması gereken yer dışına nakledilirken zayi olmaması için gerekli tedbirin alınması gerektiği, davacının tacir olarak şirket merkezini taşıtırken dikkatli özeni göstermesi gerekmekte olduğu, davacının gerekli özeni gösterdiği, davacının basiretli tacir gibi hareket ettiğinin kabulü halinde de davanın açılması için gereken sürenin değerlendirilmesi gerekeceği, 6102 sayılı TTK’ nın 82/7 maddesinde, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin kanunda belirtilen nedenlerle zıyaa uğraması halinde, defter sahibi tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde yetkili mahkemeden kendisine bir zayi belgesi verilmesini talep etmesi öngörüldüğü, maddede düzenlenen 15 günlük sürenin hak düşürücü süre olduğu, tanık beyanına göre taşıma işlemi 2021 yılının haziran ayında gerçekleştiği ifade edilmişse de davanın 14/03/2022 tarihinde açıldığı, bu açıdan da davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, bu açıklamalar doğrultusunda davacının basiretli tacir gibi hareket etmediği, davayı hak düşürücü sürede açmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık Saltuk Buğra Baykal’ın beyanında belirttiği üzere şirketin taşınmak için taşıma işi ile ilgili bir firma ile anlaşıldığını ve söz konusu firmanın eşyaları taşırken Özensiz davrandığını tüm uyarılara rağmen bu tarz özensiz taşıma neticesinde pay defterinin kaybolduğunu dile getirdiğini, Tanığın taşınma tarihini tam hatırlayamadığını, davacı asil Kurtuluş COŞKUN un ifade ettiği şekilde bir kısım eşyalarını haziran ayında kalan kısmı da 10 mart 2022 tarihinde evlerine taşıdıklarını , taşınırken pay defterinin kaybedildiğini ,tanığın taşınma eyleminin ne şekilde yapıldığını bildiğini, ancak tarihinde küçük bir hata yaptığını, davanın reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirterek yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak müvekkil şirkete ait pay defterinin zayi olduğuna dair belgenin verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, ticari defter ve kayıtların zayi olması nedeniyle 6102 sayılı TTK’ nın 82/7. maddesine göre zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Ticari belge ve defterlerin zayi olması nedeni ile belge verilmesi 6102 sayılı TTK’nun 82/7 maddesinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 82/7 maddesi uyarınca “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacir ziyai öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinde kendisine bir belge verilmesini isteyebilir…” hükmü uyarınca davanın zayi olduğunun öğrenilmesinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılması gerekir. Bu husus dava şartıdır.
Kanun maddesinde yazılı olan sebepler tahdidi olarak sayılmamıştır. Bu nedenle kaybolma- çalınma nedeni ile de zayi belgesi verilmesi istenebilir. Ancak, kaybolma halinin tacirin özenle saklama yükümlülüğüne karşı iradesi dışında olması gerekir.
Bu davalar niteliği itibariyle çekişmesiz yargı işlerine tabidir.6100 sayılı HMK. 385/1 maddesi uyarınca çekişmesiz yargı işlerinde, niteliğine uygun düştüğü ölçüde, basit yargılama usulü uygulanır ve mahkemece res’en araştırma yapılır.
Yukarıda belirtilen genel açıklamalar karşısında mevcut davada; davacı şirketin faaliyetine son verdiğini, taşınma sırasında şirket pay defterinin kaybolduğunu ve bulunamadığını, iddia ederek defterin zayi olduğu ileri sürmüş ise de; davacı defteri saklamakta özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini de ispat edememiştir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 11/09/2019 tarih, 2018/3547 Es.-2019/5313 K. sayılı ilamı ile 10/04/2018 tarih, 2016/10152 Es.- 2018/2565 K. sayılı ilamları da bu yöndedir.)
Ancak Mahkemece davanın 15 günlük hak düşürücü sürede açılmadığı belirtilmiş ve davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; defterin kaybolduğunu öğrenmenin davacının iddia ettiği tarihten önce olduğunun aksine bir delil bulunmadığı halde mahkemece süre yönünden red kararı doğru değilse de sonuç itibariyle esastan red kararı verildiği nazara alınarak bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.
Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6102 sayılı TTK 82/7. maddesine göre, zayi iddiasının samimi ve inandırıcı olması, hayatın mutad cereyanına açıkça aykırı düşmemesi, davacının basiretli bir tacir gibi dikkat ve özeni göstermesi gerektiği, defter ve kayıtlarının şirket merkezinde, muhasebecide veya uygun bir yerde bulunmasının mutad uygulama olduğu, dava konusu olayda şirket defter ve kayıtların evde saklanmak üzere taşındığı sırada zayi olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli istinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi sırasında yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 19/04/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır