Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/23 E. 2023/123 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/23 – 2023/123
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/23
KARAR NO : 2023/123

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

B : Alacak
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/02/2023

Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/813 Esas sayılı dosyasında verilen 10/11/2022 tarihli Ara Kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı (ihtiyati haciz isteyen) vekili, taraflar arasında 06.03.2017 tarihli Posta Taşıma Hizmetine ait Sözleşme ve Şartname imzalandığını, davacı tarafça 3065 sayılı KDV Kanununun 9. maddesi ve KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C.2.1.3.2.5.) bölümü uyarınca, söz konusu sözleşmelere istinaden anılan şirkete yaptığı ödemelerden KDV tutarının 9/10’unu sorumlu sıfatıyla tevkif edip kendi vergi dairesine ödenmesi gerekmekle birlikte KDV tutarının tamamının anılan şirkete ödendiğini, akabinde ise KDV mevzuatından kaynaklanan zorunlulukların gereği olarak 9/10 oranındaki tevkif KDV’yi 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 371. maddesi hükümlerine göre pişmanlıkla vergi dairesine beyan ederek ödenmek durumunda kalındığını, söz konusu KDV tutarının vergi dairesine ödenmesi üzerine, adı geçen yükleniciye yazılan 25/02/2021 tarihli ve 6342 sayılı yazıyla talep edildiğini, kendilerine fuzulen ve fazladan ödenen tutarı iade etmesinin ihtar edildiğini, bunu müteakip kendi KDV beyanlarını düzeltebileceği ve bu suretle vergi dairesine ödediği bir KDV varsa da iade/düzeltme konusu edebileceği hususu hatırlatılmış olmasına rağmen davalı tarafından bugüne kadar söz konusu alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek fazlaya dair talep hakkı saklı kalmak kaydıyla 133.116,08- TL’nin davalıdan tahsiline ve davalı şirketin taşınır, taşınmaz, bankadaki mevduatları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, dava konusuna dayanak yapılan tevfikat işleminin de dahil olduğu bir kısım işlemin iptali talebi ile Ankara 4. Vergi Mahkemesinin 2022/1993 E sayılı dosyasında açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin konusunun taşımacılık hizmetine ilişkin olması ve sözleşme sürelerinin, taşımacılık hizmetlerinde KDV tevkifatı uygulanmasına dair Tebliğ değişikliğinden önce sona ermesi nedeniyle ortada KDV tevkifatı uygulanmasını gerektiren bir yasal düzenleme olmadığını, iddia edilen KDV tevkifatının davacı tarafça uygulanmamış olmasından dolayı davacının, davalı/müvekkil şirketten herhangi bir alacak talebinde bulunmasının hukuken olanaklı olmadığını, KDV tevkifatı ve fer’ileri adı altında talep edilen 133.116,08.TL’lik tutarın, davacı tarafından Hazineye ödenmiş olduğuna dair ortada açık ve net bir delil veya belgenin de bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARAR ÖZETİ: eldeki davanın mahiyeti ve aşaması, taraf delillerinin toplanmamış olması, davalının mallarını kaçırmaya yahut alacaklı haklarını ihlale yönelik eylem ve işlemlerine dair kanaate yeter bilgi ve belgenin sunulmamış olması ve talebin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle İİK 257 ve devamı maddeleri uyarınca yasal şartları bulunmayan talebin reddine verilmiştir.
Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekilinin istinaf dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen iddialarını tekrar ederek koşulları oluştupu halde ihtiyati hacze karar verilmemesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılarak ihtiyati hacze karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, tevkifat zorunluluğuna dayalı olarak vergi dairesine yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsili istemli alacak davasında İİK’nın 257 ve devamı hükümleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin olup; somut olayda uyuşmazlık ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş, bu ara kararına karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
2004 sayılı İİK. 257 maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Yine aynı madde hükmü gereğince, alacaklı haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.
Bu açıklamalar ışığında; iddia, savunma, toplanan deliller ve dosyanın bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği, ilk derece mahkemesince talebin reddine dair verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla ihtiyati haciz talep eden davacının istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 madde gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilâm harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 14/02/2023