Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/192 E. 2023/253 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. .BAM . HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ..
T.C.
..
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ..
KARAR NO ..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : ..
ÜYE : ..
KATİP :..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : .
NUMARASI : .
DAVACI : Ç.
DAVALILAR : 1 -.
DAVANIN KONUSU : Alacak
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : .
KARAR YAZIM TARİHİ : .
.Asliye Ticaret Mahkemesinin . tarih,. Esas sayılı Ara Kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin .. İcra Müdürlüğünün. ve . Esas sayılı takip dosyalarından davalı . ve ortağı olduğu şirketten alacaklı olduğunu, takip borçluları ile diğer davalı .arasında organik ve fiili bağ bulunduğunu, şirket sahibinin .ın oğlu olduğunu, .ı’nın.yılları arasında bu şirketin yetkilisi olduğunu, ortaklık paylarını faktoring sözleşmesinden 7 ay önce oğluna devrettiğini, her iki şirketin aynı sektörde faaliyet yürüttüğünü, davalı . Ltd. Şti adresinde gerçekleştirilen haciz işleminde borçlulara ait birçok ticari evrak tespit edildiğini, davalı şirket ile borçluların alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla çalışmakta ve ticari faaliyetlerini birlikte sürdürmekte olduğunu ileri sürerek davalı .. Şti’nin diğer davalılarla birlikte borçtan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun tespiti ile davalı şirketin taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine müvekkili lehine tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, alacağın varlığı ve miktarına yönelik yaklaşık ispata elverişli delil sunulmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davaya yönelik ileri sürülen olguları tekrarla davalı takip borçluları hakkındaki takibin kesinleştiğini, alacaklı oldukları takiplerden tahsilatın mümkün olmadığını, sonradan kurulan davalı şirketin mal kaçırmak amacıyla kötü niyetle kurulduğunu, davalılar arasındaki organik ve fiili bağ ile davalılar arasındaki muvazaaya güçlü delil teşkil eden birçok delile rağmen ihtiyati haciz talebinin reddi kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek kararın kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı .Şti vekili istinafa karşı cevap dilekçesi ile; müvekkilinin takip dayanağı çeklerde herhangi imzasının bulunmadığını, çeklerin keşide tarihinden önce şirketin bir kısım paylarının Suat Mutafoğulları tarafından şu an şirketin tek ortağı olan oğluna devredildiğini, müvekkili şirket ile borçlu şirketin aynı alanda faaliyet yürütmediğini, müvekkilinin ayrı bir tüzel kişilik olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik kararının yerinde olması sebebiyle istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Talep; 2004 sayılı İİK’nın 257 ve devamı maddeleri gereği ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK.’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; davacı tarafından.. İcra Müdürlüğünün.. ve .. Esas sayılı takip dosyaları üzerinden davalı …. ile dava dışı borçlu hakkında yapılan takibe konu borçtan, davalı ..i’nin diğer davalılarla fiili ve organik bağının olması sebebiyle sorumlu bulunduğunun tespitine yönelik açılan davada davalı şirket hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmektedir.
İİK.’nun 257-(1) maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir”.
İİK.’nun 257-(2) maddesi; “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder”.
İİK.’nun 258-(1) maddesi; “… Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur …” hükmü düzenlenmiştir.
Rehinle temin edilmemiş muaccel bir alacağın var olması halinde ihtiyati hacze karar verilebilir. Mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi şart olmayıp alacağın varlığı hakkında yeterli kanaate sahip olunması için mahkemeye bu konuda delillerin sunulması yeterli kabul edilmelidir. Başka bir söyleyişle alacağın varlığının yaklaşık olarak ispat edilmesi gerekli ve yeterlidir.

Kural olarak tüzel kişiler kendilerini oluşturan kişilerden bağımsız ayrı kişiler olup “sınırlı sorumluluk” ilkesi çerçevesinde hukuki işlemlerde taraf olurlar. Kimi zaman sözleşme ve kanundan doğan borç ve yükümlülüklerden kurtulabilmek için tüzel kişiliğin araç olarak kötüye kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Bunun engellenebilmesi amacıyla doktrinde “perdenin aralanması “teorisi geliştirilmiş, zaman içerisinde Yargıtay uygulamalarında da bu teori benimsenmiştir (Emsal Yargıtay ı ilamları.). Perdenin aralanması ile şirket kurucusu gerçek kişilerin sorumluluğuna gidilebildiği gibi, aynı şirketler içerisinde yer alan kardeş şirketler arasında da sorumluluğun gerçekleştiğinin kabulü sağlanabilir (Yargıtay .. ilamı.).
Bu açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; eldeki talep ihtiyati haciz istemine yönelik olup dosya kapsamındaki mevcut delillerin İİK.’nun 258-(1) maddesi kapsamında yaklaşık ispatı sağlamadığı, davacı alacağının davalı şirketten talep edilebilir olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği, dolayısıyla ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına (harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davacıya iadesine,
4-Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
HMK. 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

,,
Başkan
..
e-imza
.
Üye
.
e-imza
.
Üye
.
.
Katip
.
e-imza