Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/1647 E. 2023/1302 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1647
KARAR NO : 2023/1302

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2023
NUMARASI : 2023/225 Esas (Ara Karar)

DA : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 15/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/09/2023

Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/225 Esas sayılı dosyasında verilen 24/05/2023 tarihli Ara Kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2022/10420 E. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine asıl alacak toplamı 2.500.000,00 TL tutarındaki 3 adet bono ile ilgili kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, İcra takibine konu 3 adet bonodaki imzalar ve yazıların davacı müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin uzun yıllardır yurt dışında yaşadığını, emekli olup ticari faaliyetinin bulunmadığını, müvekkilinin davalı …’u tanımadığını, başlatılan icra takibinde müvekkilin yerleşim yeri adresi yurtdışında olmasına rağmen ödeme emri tebligatı yurt içi adresine tebliğ gönderilerek usulsüz şekilde takibin kesinleştirildiğini, müvekkilinin resmi makam önünde atılmış imzaları ile davalı tarafın icraya konu ettiği bonolardaki imzaların birbirinden çok farklı olduğunu, sahte senet, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlamalarından Savcılığa başvurulduğunu, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2023/25117 Soruşturma sayılı dosyasında soruşturmanın devam ettiğini, usulsüz tebligat, imzaya itiraz nedenleri ile tebligat ve takibin iptali istemiyle davalı hakkında Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesi 2023/122 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını belirterek “takibin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına” mahkeme aksi kanaatte ise ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine, Müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespit edilmesine ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere “kötüniyet tazminatına” hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında geçmişe dayanan hukukun olduğunu, davacı tarafın senetlere ilişkin borçlarını ödememesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davacı tarafça Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/122 Esas sayılı dosyası ile imzaya itiraz ve tedbiren takibin durdurulması talepli dava ikame edildiğini, bonunun bağımsız borç ikrarı içeren bir senet olup, senette bedel kaydının mevcut olması hâlinde ispat yükünün, kaydın aksini savunan tarafa ait olduğunu, TMK’nın 6. ve HMK’nın 191. maddesi uyarınca ispat yükünün davacı senet borçlusunda olduğunu belirterek davacının usul ve yasaya aykırı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece 28/03/2023 Tarihli ara karar ile “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında İİK’nun 72/3. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir yolu ile de olsa icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden, icra takibinin durdurulması ve hacizlerin kaldırılması taleplerinin yerinde görülmediğinden REDDİNE, Ancak dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alınarak icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünden ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile, İ.İ.K’nun 72/3. maddesi kapsamında takip ve dava konusu alacağın %15’i tutarında 375.000,00 TL nakdi teminatın ya da aynı tutarda kesin, süresiz, muteber bir banka teminat mektubunun sunulması halinde icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde İHTİYATİ TEDBİR UYGULANMASINA,” karar verildiği, söz konusu karara karşı davalı vekilince süresi içerisinde itirazda bulunulduğu ve mahkemece duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda 24/05/2023 tarihli ara karar ile “toplanan delillere göre yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiği, mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararında değişiklik olmayıp, davanın esası hakkındaki yargılama hükümleri baki kalmak kaydıyla ihtiyati tedbirin bu şekilde devamı mahkemece uygun görüldüğü gerekçesi ile ihtiyati tedbire itirazın oy çokluğu ile reddine” karar verilmiştir.
Ara karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbire itirazın değerlendirileceği duruşma öncesinde Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/122 Esas sayılı dosyasına bilirkişi raporunun intikal ettiğini, bilirkişi raporunun sonuç kısmında senetlerdeki imzanın davacının eli ürünü olduğunun ortaya çıktığını, bilirkişi raporuna rağmen mahkemece itirazlarının reddine karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
İİK m 72/3 maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Söz konusu madde uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden durdurmayacağı gibi mahkemece ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Ancak davacı/borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’nden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi (yani icra takibinin beşinci safhası olan paranın alacaklıya ödenmesi safhasını durdurmak) için ihtiyati tedbir karar verilebilir (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası).
Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi konusunda tedbir kararı verilebileceği, davacının sahtecilik ve ehliyetsizlik iddiasının bulunduğu anlaşıldığından, yerel mahkemece İİK 72/3. maddesi de gözetilerek % 15 teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesinde ve davalı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
4-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/09/2023


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı