Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/13 E. 2023/135 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/13
KARAR NO : 2023/135

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2022/859 D. İş, 2022/862 Karar
KARAR TARİHİ : 24/10/2022
EK KARAR TARİHİ : 23/11/2022

İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN : … (…)
VEKİLİ : Av. … [16828-28355-84752] UETS
KARŞI TARAF : …,
ati Haciz
KARAR TARİHİ : 13/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/02/2023

Karşı taraf vekili tarafından yukarıda belirtilen ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, borçlu tarafça keşide edilmiş 08/01/2022 düzenleme tarihli, 15/09/2022 vade tarihli, 100.000,00 TL bedelli, 08/01/2022 düzenleme tarihli, 20/09/2022 vade tarihli, 600.000,00 TL bedelli, 08/01/2022 düzenleme tarihli, 01/10/2022 vade tarihli 600.000,00 TL bedelli bonoların vadesinde ödenmediğini ileri sürerek borçlunun borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 24/10/2022 tarihli karar ile 1.300.000 TL alacak nedeniyle borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine %15 teminat mukabili ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, bonolardaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki mevcut olmadığını, söz konusu bonoların kambiyo vasfına haiz olmadığı gibi yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığını savunarak ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, itiraz edenin dilekçesinde belirttiği itirazların yasada sayılan itirazlardan olmayıp, menfi tespit davasının konusunu oluşturan itirazlardan olduğu gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Ek karara karşı, borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan borçlu vekili, müvekkili şirketin önceki yetkilisinin Seyit Harun Kılıç olup senette alacaklı olarak görülen …’ın kardeşi olduğunu, söz konusu bonoların borç ilişkisine dayanmaksızın düzenlendiğini ve bonolardaki imzaların da sahte olduğunu, mahkemece ihtiyati haciz kararı verilen 3 adet bononun kambiyo senedi vasfı taşımadığını, düzenleme yerinin bulunmadığını, her ne kadar haciz mahalinde haciz baskısı altında teminat iadesine muvafakat alınmış ise de ihtiyati hacizde alınan muvafakatin geçerliliği bulunmadığından teminat iadesine muvafakatleri bulunmadığını ve işbu dosya kesinleşene kadar teminatın bekletilmesini talep ettiklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Alacaklı vekili istinafa cevap dilekçesinde, karşı tarafça ileri sürülen itirazların ihtiyati hacze itiraz sebeplerinden olmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Talep, ihtiyati haczin itiraz yolu ile kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, duruşmalı yapılan inceleme neticesinde ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine karar verilmiş olup karar ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme İİK’nın 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir.
Öte yandan, İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve miktarı hakkında kanaate varılması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulmasıdır. İİK’nın 265/1.maddesi hükmü uyarınca ise borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.
Yukarıda anılan ilke ve esaslar çerçevesinde somut olayın değerlendirilmesinde; ihtiyati haciz talebine konu 15/09/2022 vade tarihli, 100.000,00 TL bedelli, 08/01/2022 düzenleme tarihli, 20/09/2022 vade tarihli, 600.000,00 TL bedelli, 08/01/2022 düzenleme tarihli, 01/10/2022 vade tarihli 600.000,00 TL bedelli bonolarda ihtiyati haciz talebinde bulunan …’ın lehtar olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar borçlu tarafça bonolardaki imzanın sahte olduğu ve taraflar arasında borç ilişkisi bulunmadığı ileri sürülmüşse de söz konusu itiraz nedenlerinin açılacak bir menfi tespit davasının konusu olabilecek nitelikte olup ihtiyati haciz bakımından somut olayda yaklaşık ispatın sağlandığı nazara alındığında, mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmesi ve bu karara yapılan itirazın reddine karar verilmesinde usul ve yasa aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Dairemizce yapılan değerlendirmede; ilk derece mahkemesinin ek kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, karşı taraf borçlu vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353/1-b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Karşı taraf vekilinin ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan ek kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-) 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilâm harcından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın karşı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-) İstinaf eden karşı taraf vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-) 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 359/4 maddesi uyarınca kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 362(1)-f hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/02/2023


B