Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/1223 E. 2023/1010 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1223 – 2023/1010
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1223
KARAR NO : 2023/1010

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

: Alacak
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/06/2023

Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/269 Esas sayılı dosyasında verilen 14/04/2023 tarihli Ara Kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili banka ile ile Özgür Gübre Tarımsal Ürünler Ltd. Şti. arasında ticari nitelikli kredi sözleşmeleri imzalandığını, şirket yetkisi ve ortağı bulunan …’in sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladığını, sözleşmelere istinaden kredi kullandırıldığını, … ile davalı Serhat Sevinç arasında ayrıca baba-oğul ilişkisi bulunduğunu, kredi borcunun ödenmemesi neticesinde rehin açığı belgesi ile borçlu şirket aleyhinde, (tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile) Gönen İcra Müdürlüğü 2021/1350 Esas sayılı dosya nezdinde kefiller aleyhinde takip başlatıldığını, kredi borçlusu şirket yetkili müdürü sıfatındaki …’in perde arkasında bulunduğu oğlu Serhat Sevinç tarafından kurulan (TARIM HASTANESİ) unvanı ile aynı faaliyet konulu yeni bir firma olduğunu, …’in aynı faaliyetleri işbu firma üzerinden sürdürdüğünü, tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanması suretiyle müvekkilinin alacağından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek müvekkili bankanın kredi borçlusu firma ile aralarındaki hukuki ve fiili irtibat, organik bağlantı sebebiyle öncelikle, davalılar adlarına kayıtlı menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik dava konusu alacak miktarı kadarının ihtiyaten haczine ve bu malların davalılar tarafından 3. kişilere rızaen devir ve temliklerinin önlenmesi için tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, şimdilik 100.000,00 TL tutarlı banka alacağının dava tarihinden itibaren %21,45 temerrüt faizi ve %5 gider vergisi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARINDA: somut olayda ihtiyati haciz koşulları bulunmadığı, her ne kadar davacı vekili ihtiyati tedbir de talep etmiş ise de; tedbir uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, dava konusu tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve para alacağı istemi olduğu gerekçesyle talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu ara kararına karşı davacı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle: davalı ve müvekkil banka borçlusunun muvaazalı şekilde birbirleri adına işlem yaptığını, her iki kişinin de aynı konularda faaliyet yürüttüğünü, davalının işlemlerinin borçlu bulunan babası tarafından geniş yetkiler içeren vekaletname ile yürütüldüğünden aralarında organik bağ bulunduğunun sabit olduğunu, htiyati haciz ve tedbir koşullarının gerçekleştiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep; tüzel kişilik perdesinin aralanması kapsamında tespit ve alacak isteminden kaynaklanan esas hakkındaki dava içinde, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedir talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir.” Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini düzenlemiştir. Davanın konusu olmayan mal varlığı hakkında tedbir kararı verilemez. İhtiyati tedbirde, hakkında tedbir kararı alınan şey, esasen asıl davanın konusudur. Konusu para alacağı olan bir davada, davanın konusunu oluşturmayan mal varlığı hakkında tedbir kararı verilemez. Ancak, para alacağına ilişkin davalarda, İİK’nın 257 vd. maddelerindeki koşullar varsa, ihtiyati haciz kararı verilebilir.
Bu açıklamalar ışığında; dava konusu olmayan bir hususta ihtiyati tedbir kararı verilmesi yasal düzenleme kapsamında mümkün bulunmadığı gibi ihtiyati haciz bakımından yaklaşık ispat koşullarının gerçekleşmediği gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin ara kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
4-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 15/06/2023