Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/1126 E. 2023/968 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1126 – 2023/968
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1126
KARAR NO : 2023/968
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
: Av. SERKAN ARICAN
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2023
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1036 Esas, 21/03/2023 tarihli ara kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Elektromekanik Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’nin değeri 192.000 TL olan, 7680 paya denk gelen hissesinin sahibi olduğunu, Şirketin ana sermayesinin toplam 23.040 paya bölündüğü ve Müvekkilinin davalı şirketin 1/3 üne sahip olduğunu, şirket kurucu ortaklarından Faruk YILDIZ’ın vefatı ile birlikte, mütevveffanın hisselerini miras yoluyla kazanan Özgür YILDIZ isimli ortağın ortaklık anlayışını sona erdirdiğini, şirket ortaklığının devamını müvekkili açısından çekilmez hale getirdiğini, müvekkilinin temsil ve ilzam yetkisinin diğer şirket ortakları tarafından açıkça hiçe sayıldığını ve yetki gasbı yapıldığını, 11.04.2022 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısında da müvekkilinin imza yetkileri diğer ortakların oy birliği ile ortadan kaldırıldığını, müvekkilinin imza yetkilerinin alınmasına dair Olağanüstü genel Kurul Toplantısına karşı usulsüz tebligat ve yetersiz oy nisabı gerekçesi ile Bursa 1.Asliye ticaret Mahkemesi’nin 2022/545 E. Sayılı davası ile iptal davası açtığını, Basit bir matematik işlemi ile dahi şirketin toplam malvarlığının 210 milyon TL olduğunu, müvekkilinin şirketten ayrılma akçesinin 70.000.000 TL civarında olduğunu, belirterek, davanın kabulü ile müvekkil Selami AYDEMİR’în davalı şirket S.I.F.F Elektromekanik Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.’ndeki şirket ortaklığından çıkarılmasına, müvekkilinin 70.000.000 TL’yi aşacak ayrılma akçesi olduğu dikkate alınarak, şirket gayrimenkulleri üzerine üçüncü kişilere devri imkansız hale getirecek mahiyette tedbir konulmasına, şirket ortaklık payının yönetimi ile paya gelecek zevalleri önleyecek mahiyette denetim kayyumu atanmasına yönelik tedbir kararları verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesinin 27/09/2022 tarihli tensip ara kararıyla ; Bilecik ili, Osmaneli İlçesi, Belenalan köyü, 102 ada,11 parsel sayılı taşınmazın üzerine üçüncü kişilere devri kısıtlayıcı ihtiyati tedbir konulmasına, bu hususta tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, karar verilmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde ; öncelikle davacının tedbir taleplerinin reddedilmesini, tensiple verilen ilk tedbirin ise kaldırılmasını talep ettiklerini, TTK 638. Ve devamı maddelerinde belirtilen yasal düzenleme ile ortağa haklı sebeplerin varlığı halinde çıkma davası açabilme olanağı tanındığını, çıkma isteğinde bulunan ortağın öne sürdüğü sebep veya sebeplerin gerçekten var olup olmadığını yahut haklı olup olmadığının mahkemece değerlendireceğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davanın ve tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 21/03/2023 TARİHLİ ARA KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, ; Eldeki davanın bir ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesinin tespiti talebini içerdiği, TTK m.638/2’de aynen, “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” hükümlerinin düzenlendiği, mahkemece bu madde kapsamında davalının sadece bir taşınmazına tedbir konulduğu, davacının ayrılma akçesinin tahsilini talep etmemesi sebebiyle bu aşamada davalının fabrika binasına ve diğer taşınmazları ile taşınırlarına tedbir konulmasının tedbirde ölçülülük ilkesine aykırı olacağı kanaatine varılmakla; davacı vekilinin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ,
Davalı vekilinin tensiple konulan tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebi ile ilgili olarak; davacı vekilinin ayrılma akçesinin tespitini talep etmesi ve tespit talebi olan bir davada ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği dikkate alınarak, tensiple konulan tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahip olduğu kar payı miktarının oldukça fazla olması nedeniyle tedbirlerin orantılı ve ölçülü olacağını, her ne kadar ayrılma akçesinin tespiti talep edilmiş ise de ; müvekkilinin şirket üyeliğinden ayrılması durumunda ayrılma akçesini talep etme hakkının doğacağını, müvekkilinin ayrılma akçesine denk olan tutar ölçüsünde ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi gerekirken reddilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tespit davalarında da ihtiyati tedbir kararı verilebildiğini, kaldı ki ayrılma akçesinin tespit edilmesi dışında müvekkilinin şirket üyeliğinden ayrılması talebinin de bulunduğunu, şirket üyeliğinden ayrılması durumunda hak ettiği ayrılma akçesinin tahsilinin riske atılmaması ve tahsilinin imkansızlaşmaması gibi nedenler dikkate alınmadan, ihtiyati tedbir talebinin kısmen reddedilmesi ve halihazırda mevcut tedbirin kaldırılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkemenin 21.03.2023 tarihli ara kararında verilen ” tedbir talebinin reddi ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasına” ilişkin kararının kaldırılmasına, Müvekkilinin 70.000.000 TL’yi aşacak ayrılma akçesi olduğu dikkate alınarak, şirket gayrimenkulleri üzerine üçüncü kişilere devri imkansız hale getirecek mahiyette tedbir konulmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, TTK m.638 hükmü gereğince limited şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesinin tespit davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma ve ayrılma akçesinin tespiti istemli davaya esas olmak üzere talep edilen tedbir istemleri yönünden İlk derece mahkemesince 27/09/2022 tarihli tensip ara kararıyla; Bilecik ili, Osmaneli İlçesi, Belenalan köyü, 102 ada,11 parsel sayılı taşınmazın üzerine üçüncü kişilere devrini kısıtlayıcı ihtiyati tedbir konulmasına, karar verilmiştir.
Davalının tedbire itiraz ettiği ve davacı tarafın tüm taşınmazlar üzerine tedbir konulması talebinin duruşmalı olarak değerlendirildiği ,mahkemenin 21/03/2023 tarihli ara kararı ile ; davacının ayrılma akçesinin tahsilini talep etmemesi sebebiyle, davalının fabrika binasına ve diğer taşınmazları ile taşınırlarına tedbir konulmasının tedbirde ölçülülük ilkesine aykırı olacağı gerekçesi ile ; davacı vekilinin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine , Davalı vekilinin tensiple konulan tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebi ile ilgili olarak da; davacı vekilinin ayrılma akçesinin tespitini talep etmesi ve tespit talebi olan bir davada ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği dikkate alınarak, tensiple konulan tedbirin kaldırılmasına şeklinde karar verilmiştir.
Davacı vekili; şirket ortaklığından ayrılma talebinin varlığı ve ayrılma akçesinin talep etme hakkının doğması halinde ,en azından ayrılma akçesine denk olan tutar dikkate alınarak şirket gayrımenkulleri üzerinde 3.kişilere devri imkansız hale getirecek şekilde ihtiyati tedbir konulması ve mevcut tedbirin kaldırılmasına ilişkin kararın kaldırılması istemli olarak istinaf talebinde bulunmuştur.
6102 sayılı TTK’nın 638/2 maddesine göre; Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.
6100 sayılı HMK’nın 389/2 maddesi; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”.
6100 sayılı HMK’nın 390. maddesi; “Tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü içermektedir.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri; ispat ölçüsü noktasındadır. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında; yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara karar verilirken, haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.
Bu bağlamda, talep eden davacının ileri sürdüğü olgular, dosya kapsamındaki mevcut delil durumu ve tedbirdeki ölçülülük ilkesi gözetildiğinde; davalı şirket mal varlığı (taşınmaz ve araçları) üzerindeki tedbirin genişletilmesine yönelik koşulların gerçekleşmediği, mahkemece karar yerindeki gerekçelerle şirketin fabrika binasına ,taşınmazları ve taşınırlarının tümüne ihtiyati tedbir konulması yönündeki talebinin reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Ancak davacının ortaklıktan haklı nedenle çıkma talebinin de bulunduğu ve bu kapsamda mahkemenin 6102 sayılı TTK’nın 638/2 maddesine göre “dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebileceği ” dikkate alınarak ve ölçülülk ilkesi gözönünde bulundurularak Bilecik ili, Osmaneli İlçesi, Belenalan köyü, 102 ada,11 parsel sayılı taşınmazın üzerine konulan tedbirin kaldırılması isabetsiz olmuştur.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kısmen kabulü ve kısmen reddi ile ilk derece mahkemesinin 21/03/2023 tarihli ara kararının 2 . bendinde hüküm altına alınan Bilecik ili, Osmaneli İlçesi, Belenalan köyü, 102 ada,11 parsel sayılı taşınmazın üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına ilişkin kararın kaldırılmasına, bu taşınmaz üzerinde tensip kararı ile verilen tedbirin devamına, 21/03/2023 tarihli ara kararının 1. bendine yönelik karar ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1) Davacı vekilinin ileri sürdüğü sebepler yönünden istinaf talebinin KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİNE,
2-Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1036 Esas, 21/03/2023 tarihli ara kararının 2. Bendinin KALDIRILMASINA, kaldırılan karar yerine geçmek üzere yeniden HÜKÜM TESİSİ İLE,
A-Bilecik ili, Osmaneli İlçesi, Belenalan köyü, 102 ada,11 parsel sayılı taşınmazın üzerine üçüncü kişilere devri kısıtlayıcı ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin 27/09/2022 tarihli tensip 8 nolu ara kararı gereğince verilen tedbirin DEVAMINA, bu hususta ilk derece Mahkemesince tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
B-Bursa 1. Asliye Ticaret mahkemesinin 22/0302023 tarihli ara kararın 1. Bendinde yer alan “davacı yanın davalının fabrika binasına, taşınmazları ve taşınırlarının tümüne ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine,” yönelik karara ilişkin davacı vekilinin istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
İstinaf Yargılaması ve Harç Yönünden;
1-İstinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi aşamasında yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-6100 sayılı HMK. 359/4. maddesine göre kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 09/06/2023

M