Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/1008 E. 2023/787 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1008 – 2023/787
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1008
KARAR NO : 2023/787

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

B : Genel Kurul Kararının İptali
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/05/2023

Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/261 Esas sayılı dosyasında verilen 24/03/2023 tarihli Ara Kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMLARIN ÖZETİ
DAVA: Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkilinin davalı şirketin hissedarlarından olduğunu, şirketin çoğunluk hissesi elinde bulunan …, müvekkilinin ortaklık haklarını kullanmasına engel olmaya, şirketin işleyişine, mali durumuna dair bilgi sahibi olmasını engellemeye çalıştığını, bu nedenle müvekkili tarafından açılmış ve derdest kar payı alacağına, şirketin haklı hedenle feshine ve pay devrinin iptaline ilişkin davaların bulunduğunu, davalı şirketin 17/02/2023 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan kararların ana sözleşmeye, kanuna ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, özellikle sermaye artırımı kararının sırf müvekkili zarara uğratma ve müvekkilin pay miktarının düşürülmesi amacı ile verildiğini, sermaye artırımı hakkının kötüye kullanılması niteliğinde olup dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, davalı şirket bilançosu 09/05/2022 tarihli faaliyet raporu ile hazırlanmış olduğundan, TTK Madde 462/2 gereğince bilanço tarihi üzerinden 6 aydan daha fazla bir zaman geçmiş ve yeni bir bilanço da çıkarılmadan bu hali ile alınan sermaye artırım kararının kanuna aykırı olduğunu, şirketin hali hazırda bilançosunda geçmiş dönem karı olarak 104.370.198,01-TL, dönem net karı olarak 116.712.122,41-TL ve toplam olarak da 221.082.320,42 TL bulunmasına, diğer kar yedekleri olarak tabir edilen 10.260.797,78-TL ile birlikte toplam 231.343.118,20-TL halihazırda kar rakamının bulunmasına rağmen, 23.200.000,00-TL nakdi sermaye artışına karar verilmiş açıkça TTK madde 462/3 yer alan “Bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonların bulunması halinde, bu fonlar sermayeye dönüştürülmeden sermaye taahhüt edilmesi yolu ile sermaye artırılamaz.” hükmüne aykırılık oluşturduğunu, sermaye artışının tamamı şirket bünyesinden karşılanabiliyor iken keyfi bir miktarının şirket bünyesinden kalanının nakden ortaklardan istenmesinin kanun hükmünün kötüye kullanımı olduğunu, süresi içerisinde hazırlanmayan ve gerçeğe uygun olmayan faaliyet raporu baz alınarak düzenlenen Denetçi Raporu’nun müzakere edildiğini, Yönetim kurulu başkanı Kenan Süzgün’ün sorumlu olması ve Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1096 Esas sayılı fesih davasında Kenan Süzgün’ün hem davalı şirket hem de feri müdahil … ve Sinan Süzgün’ün tanığı olarak dinlenecek olması nedeni ile gerçekleştirilen genel kurulda tarafsızlığını sağlayamadığını, 23.12.2022 tarihli ertelenen şirket olağan genel kurul toplantısı hazirun listesinde yer alan Sinan Süzgün’e pay devrinin hukuka aykırı olup hazirun listesinde bulunması ve oy kullanması nedeniyle 23.12.2022 tarihli şirket olağan genel kurulu batıl olacağını, 17/02/2023 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısı da, 23.12.2022 tarihli ertelenen şirket olağan genel kurul toplantısının devamı niteliğinde olduğunu ileri sürerek davalı şirketin 17/02/2023 tarihli Olağan Genel Kurulda alınan 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 10 ve 11 numaralı kararların iptaline, alınan kararların yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 24/03/2023 TARİHLİ ARA KARARINDA ÖZETLE: TTK 449. Madde uyarınca yönetim kurulu dinlenmeden yürütmenin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden, duruşmada yeniden değerlendirilmek üzere talebin bu aşamada reddine oy çokluğuyla karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı/İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları doğrultusunda tedbir kararının verilmesi için gerekli şartların mevcut olduğunu, TTK md. 449 gerekçe gösterilerek şirket yönetim kurulu üyelerinin davet edilerek görüşleri alındıktan sonra bir karar verilmesi zorunluluğundan tedbirin reddine karar verilmişse de, şirket yönetim kurulu üyelerinin görüşlerinin alınması yönünden bir karar verilmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbire karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, genel kurul kararın iptali davasında, TTK’nın 449.maddesi uyarınca 17.02.2023 Tarihli Olağan Genel Kurulunda alınan kararların uygulanmasının tedbiren geriye bırakılması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda tedbirin reddine karar verilmiş, bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır.
TTK 449.maddesine göre, genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. Mahkemenin bu konudaki takdir hakkının nasıl kullanacağı konusunda, tamamlayıcı hukuk kuralı olarak HMK 389 vd. maddelerinden yararlanmak gerekir.
İlk derece mahkemesinin kabulünde de olduğu üzere, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü alınmadan dava konusu kararların icrasının geri bırakılmasına karar verilmeyeceği belirtilmişse de, şirket yönetim kurulu üyelerinin görüşlerinin alınması yönünden bir ara karar verilmediği gibi davacının tedbir talebi hakkında bu eksiklik tamamlandığında değerlendirme yapılması gerektiğinden talep hakkında şimdilik olumlu olumsuz bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Bu durumda, dava konusu genel kurul toplansında alınan kararlara yönelik yürütülmesinin geri bırakılması talebinin TTK’nun 449.maddesi uyarınca davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin görüş ve beyanları alındıktan sonra değerlendirilmesi gerektiğinden yönetim kurulu üyelerine tedbir talebine konu görüş ve beyanlarını bildirmeleri için meşruhatlı davetiye tebliğ edilip sonucuna göre, davacının tedbir talebinin karara bağlanması gerektiğinden ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin 24/03/2023 tarihli ara kararının HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile;
1-Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/261 Esas sayılı dosyasında verilen 24/03/2023 tarihli Ara Kararının kaldırılmasına,
2-HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacıya iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.18/05/2023

M