Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/84 E. 2022/1630 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/84
KARAR NO : 2022/1630

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2021
NUMARASI : 2021/484 Esas, 2021/1075 Karar

D
LLERİ : Av. … …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2022

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/11/2021 tarih, 2021/484 Esas, 2021/1075 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin Balıkesir ilinde kömürcülük faaliyeti ile iştigal ettiğini, davalı firmanın ise toptan kömür satma işi ile uğraştığını, davalı şirketten kömür almak için anlaşma yaptıkları, bunun karşılığında ilk vade tarihi 05.09.2017 olan TC.Ziraat Bankası Balıkesir Şubesi 0037274 çek numaralı ve takip eden aylara istinaden 0037275-0037276-0037277-0037278 numaralı 10.000,00 TL lik toplam 50.000,00 TL lik çekleri imza karşlığı davalı firmaya teslim ettiğini, çeklerin davalı firma tarafından 27.07.2017 tarihinde teslim alınmasına rağmen satın alınan ve gönderilmesi gereken kömürlerin gönderilmediğini, kömürlerin teslim edileceği düşünüldüğünden ilk çekin vade tarihinde davalı firmaya ödendiğini, ancak kömürlerin teslim edilmediğini, davalı şirkete Balıkesir 1.Noterliğinin 03.10.2017 tarih 18839 yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnameye rağmen çekleri, ödenen 10.000,00 TL nin iade edilmediğini ileri sürerek dava konusu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, ödenmek zorunda kalınan çekten kaynaklı 10.000,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, çek bir ödeme aracı olup kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verildğinin kabulü gerektiğini, aksini iddia eden davacının iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının ticari defterlerine göre verilen sipariş avansı olarak kayıtlı bulunan 5 adet verilen çekin ilki 05/09/2017 tarihli 10.000,00 TL tutarlı çek 05/09/2017 tarihinde Ziraat Bankası yolu ödendiği, diğer 4 adet çekin ödemesine ait bir kayıt görülmediği, davalının ticari defter ve kayıtlarında ise, davacı tarafından 05.09.2017 Vadeli ve 37274 nolu çekin ödendiği, çek bedelinin ve ödeme tarihinden itibaren yasal faizinin kendisine iadesinin talep edildiği, diğer çeklere ilişkin bir kayıt bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının T.C. Ziraat Bankası Balıkesir Şubesine ait 0037275-0037276-0037277-0037278 çek numaralı 10.000,00 TL lik toplam 40.000,00 TL bedelli çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, çeklerin davacıya iadesine, davacının haksız olarak ödemek zorunda kaldığı anlaşılan 10.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, asıl alacak olan 50.000,00 TL üzerinden %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davanın esasına yönelik beyanlarının dikkate alınmadığını, dosyanın okunmadan karara bağlandığını, müvekkilinin delilleri arasında ticari defterler olmamasına karşın “Ticari Defter” deliline dayandığı şeklinde dosya kapsamıyla örtüşmeyen gerekçeye verildiğini, çek, bir ödeme aracı olup, mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verildiğini, aksini iddia eden davacının iddiasını yazılı delillerle kanıtlaması gerektiğini, yalnızca çek giriş ve çıkışlarının kayıtlı olduğu ticari defterlerin, davacının çekle borçlu olmadığını kanıtlar nitelikte olmadığını, ayrıca müvekkili davalı aleyhine tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen çek bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
Davacı, davalı şirketten satın alınacak kömür emtiasına karşılık her biri 10.000 TL tutarlı sıralı 5 adet çekin avans olarak davalı şirkete teslim ettiğini, ancak çek karşılığı malın teslim edilmediğini, çeklerin bedelsiz kaldığını, bu çeklerden ilk sıradakinin tahsil edildiğini iddia ederek çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitini ve tahsil olunan çek bedelinin istidatını istemiş, davalı şirket ise çekin bir ödeme aracı olduğunu aksini iddia eden davacının iddiasını yazılı delillerle kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
HMK 355 maddesi gereğince, istinaf edenin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili nedenlerle sınırlı olmak üzere istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava konusu çek suretlerine dosya kapsamında rastlanılmamış ise de, dava konusu her biri 10.000 TL bedelli sırasıyla 05.09.2017; 05.10.2017; 05.11.2017; 05.12.2017 ve 05.01.2018 keşide tarihli toplam 5 adet 50.000 TL tutarında çekin davacı tarafından davalıya keşide edilerek 27.07.2017 tarihli tahsilat makbuzu karşılığında davalıya teslim edildiği ve bu çeklerden ilk sıradaki 05.09.2017 tarihli 10.000 TL bedelli çekin keşide tarihinde tahsil edilmiş olduğu tarafların kabulünde olup, esasen uyuşmazlık dava konusu çeklerin mal teslimi karşılığında avans olarak verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.

Kural olarak çek bir ödeme aracı olup, mevcut bir borcun tediyesi için verildiğinin kabulü gerekir. Aksini iddia eden davacının bu iddiasını yazılı delillerle kanıtlamakla yükümlüdür.
TTK’nun 83.maddesi gereğince, ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, tarafların ticari defterlerinin ibrazına resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Bu bakımdan ticari ticari defterler üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadan alınan bilirkişi raporlarında, davacının ticari defterlerinde dava konusu çeklerin davalıya verilen sipariş avansları hesabında kayıtlı bulunduğu, davalının ticari defterlerinde ise, 27.07.2017 tarihinde davacı firmadan 50.000,00 TL tutarında sıra çekler aldığı, 14.12.2017 tarihinde 30.000,00 TL’lik çekleri firmaya iade şeklinde kayıt yapıldığı, 31.12.2017 tarihinde kapanış kaydında “Alınan Sipariş avanslarına 20.000,00 TL virman” yaptığı, dolayısı ile davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 20.000,00 TL alacaklı göründüğü belirtilmiştir.
İlk derece mahkemesinin gerekçesinde de vurgulandığı üzere, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle alınan bilirkişi rapor içeriğinden, dava konusu sıralı çeklerin davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup, sonradan bu çeklerden 05.10.2017; 05.11.2017 ve 05.12.2017 tarihli toplam 30.000 TL tutarında çekin davacıya iade edildiği, kalan 05.01.2018 tarihli çek bedeli ile tahsil olunan 05.09.2017 tarihli çek tutarının 27.11.2017 tarihi itibariyle alınan sipariş avansları hesabına virman yapılmış olduğu, her iki tarafın kayıtlarında herhangi bir satış fatura kaydına rastlanılmadığı sabit olmakla bu kayıtların davalı aleyhine delil olarak kabul edileceğinden bu durum karşısında dava konusu çeklerin mal teslimi karşılığında avans olarak verildiğinin kabulü gerektiğinden davalının bu yöndeki isitnaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin bir diğer istinaf sebebi kötü niyet tazminatına yöneliktir.
İİK. 72/4 maddesinde kötü niyet tazminatının şartlarının belirtildiği ve anılan madde hükmünde; “borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararında alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olamaz,” denilmiş olup buna göre davalı borçlu tarafından kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de; dava tarihi itibariyle davalı tarafından açılmış bir icra takibi bulunmadığı, kaldı ki dosyada verilen dava konusu çeklerin ibraz edene ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir kararının sonradan itiraz üzerine kaldırılmış olduğu gözetildiğinde İİK 72/4 maddesinde düzenlenen kötü niyet tazminatı şartlarının gerçekleşmediği gözden kaçırılarak davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kötü niyet tazminatı yönünden düzeltilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜ ile; ilk derece mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA, Dairemizce hükmün yerine geçmek üzere yeniden hüküm tesisi ile;
1-Davanın KABULÜ ile; Davacının T.C. Ziraat Bankası Balıkesir Şubesine ait 0037275-0037276-0037277-0037278 çek numaralı 10.000,00 TL lik toplam 40.000,00 TL bedelli çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE, çeklerin davacıya İADESİNE
2-Davacının haksız olarak ödemek zorunda kaldığı anlaşılan 10.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
4-Alınması gereken 3.415,50 TL harçtan başlangıçta alınan 853,88 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 2.561,62 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 936,98 TL harç ve 1.470,30 TL yargılama gideri toplamı 2.407,28 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
İstinaf Yargılaması ve Harç Yönünden;
1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının davalıya iadesine,
2- İstinaf yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 24/11/2022


Başkan

e-imzalı

Üye*

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı