Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/786 E. 2022/839 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/2589 – 2022/838
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2589
KARAR NO : 2022/838
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

KARAR YAZIM TARİHİ : 01/07/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2019 tarih, 2018/1352 Esas, 2019/1469 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekilil bankanın Kütahya şubesi ile dava dışı Acar Gıda Ltd.Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmesine davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılar hakkında Bursa 14.İcra Müd.’nün 2018/3526 esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildaiğini belirterek, davalıların itirazlarının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, yetkili mahkeme ve icra dairelerinin Kütahya mahkemeleri olduğunu, kefaletlerinin geçersiz olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davacı banka ile dava dışı Acar Karavan Gıda İnş.Mad.Tem.Teks.İth.İhr.Ltd.Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmesine davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, dava dışı şirkete kullandırılan krediler gereğince borcun ödenmediği, kefil olan davalının takip konusu alacak yönünden davacı bankaya toplam 3.860.996,10-TL tutarında borçlu bulunduğu ve itirazında haksız olduğu, ayrıca kredi sözleşmesindeki doğmuş ve doğacak borçlardan sorumlu olmayı kabul eden davalı kefilin çek bedelinin depo edilmesinden sorumluğu olduğu, ayrıca davacı bankaca uygulanan faiz oranlarının sözleşme ve mevzuata uygun olduğu, takip tarihi itibarıyla alacak likit olup, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunması gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile davalının Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/3526 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptaline, takibin 3.308.363,07 TL asıl alacak, 524.990,89 TL işlemiş faiz, 26.249,54 TL %5 BSMV, 1392,60 TL protesto masrafı olmak üzere 3.860.996,10 TL alacak ve asıl alacağa takip tarihinden ödeninceye kadar işletilecek %39 faiz ve faizin %5 BSMV’si ile birlikte takibin devamına, fazlaya ait istemin reddine, alacak likit olduğundan, hüküm altına alınan alacak miktarının % 20’si üzerinden hesaplanan 661.672,61-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 22.400 TL gayri nakdi kredinin davalı tarafından davacı bankanın faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine karar dair karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; ödeme emri ve bilirkişi hesaplaması arasındaki 183.970,95.-TL farkın; faiz hesaplaması farklılığından kaynaklandığı, Kredi Genel Sözleşmelerinin 12. maddesinde; “Banka vadesinde ödenmeyen anapara (nakde dönüşen gayri nakdi krediler dahil) ile hesaba tahakkuk ettirilmiş olan fakat zamanında ödenmeyen faiz, komisyon ücret, masraf, fon kesintisi, vergi ve diğer eklentileri ister tahakkuk ettikleri hesapta, isterse ayrı bir hesapta takip edilsin, bunlardan oluşan meblağa, bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın %50’sinin (yüzde ellisinin) ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisine sahiptir.” yetkisi yer almakta olduğu, 24.06.2019 tarihli raporda bilirkişice yapılan hesaplamada 12.02.2018 – 20.03.2018 tarihleri arasında asıl alacağa %15,48 akdi faiz işletildiği görülmekle birlikte yukarıda belirtilen kredi genel sözleşmelerinin 12. maddesinin dikkate alınmadığı, akdi faiz oranının banka tarafından %26 olarak hesaplandığı,19.08.2019 tarihli bilirkişi raporunda, itirazlarımızda belirtilen 21.02.2018 tarihi itibariyle sağlanan 146.025,86.-TL tutarındaki tahsilat dikkate alınarak yeni bir hesaplama yapılmakla birlikte, söz konusu hesaplamada itirazlarımızda belirtildiği üzere, kredi genel sözleşmelerinin 12. maddesinin dikkate alınmadığı, akdi faiz oranı olarak yine % 15,48 dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, yerel mahkemece 02.07.2019 ve 25.09.2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirmeden usul ve yasaya aykırı karar tesis edildiği gerekçesi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava konusu ilamsız icra takip dosyasına sunulan kredi genel sözleşmesi örneğine göre davacı bankanın Kütahya Şubesi ile dava dışı asıl borçlu Acar Karavan Ltd. Şti. arasında 09.05.2017 tarihli 3.500.000,00 TL kredi limitli genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup; davalı Hüseyin Acar’ın 5.000.000,00 TL. müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış kefaletnamede “kefalet tarihi 05.05.2017”, “kefalet olunan azami miktar olan 5.000.000,00 TL ve “müteselsil kefil” ibarelerinin elle yazılı ve 6102 sayılı TBK’nın 583. maddesindeki nitelikli şekil şartına uygun düzenlendiği,
Beşiktaş 12. Noterliği’nin 01.03.2018 tarihli 11207 sayılı hesap kat ihtarında dava dışı şirketten ticari kredi alacağı olarak 3.308.363,07 asıl , 571.357,69 TL. akti faiz, 72.875,28 TL. gecikme faizi ve 14.122,71 BSMV olmak üzere toplam 3.966.718,75 TL ve kredi alacağı için %39 temerrüt faizi ile birlikte 1 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği,
Kat ihtarnamesinin davalı Hüseyin Acar’a 03.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği ve ödeme için tanınan 1 günlük sürenin de ilavesi ile temerrüt tarihinin 05.03.2018 tarihi olduğu,
Davacı bankanın borçlu firmanın 6500091525 nolu kredisi için 12.02.2018 tarihi itibariyle takip hesaplarına 3.454.388,93.-TL olarak kat ettiği, 21.02.2018 tarihi itibariyle ise 146.025,86. TL firma takip risklerinden dolayı tahsilat sağlandığı, dolayısıyla tahsilat sonrası müvekkil banka asıl alacağının 3.308.363,07.-TL olarak takibe konu edilerek,
Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/3526 Esas sayılı dosyasında,3.308.363,07 TL asıl alacak, 724.090,55 TL işlemiş faiz, 1.392,60 TL protesto , 36.204,53 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 4.070.050,75 TL nakit alacak talebi ile 22.40,00- TL çek bedelinin depo edilmesi amacıyla icra takibi başlatılmış olduğu, davalı borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğu, yasal süresi içinde davacı tarafça istinafa konu istinaf davasının açıldığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde ve aşamalardaki bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinde tarihli faiz genelgesine göre ticari kredilerde ve kısa vadeli ticari kredilerde %26 akdi faiz oranının uygulanması gerektiğini iddia etmektedir.
Bankacılık işlemleri konusunda uzman bilirkişi tarafından sunulan ve hükme esas alınan 19/08/2019 tarihli raporda; banka tarafından sunulan ödeme planında belirtilen aylık 1,29 akdi faiz oranı esas alınmak suretiyle temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesabı yapılırken yıllık %15,48 oranını esas alınmış olup bu yön itibari ile hesaplamada usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.

Yine davacı vekilinin, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi 12.maddesinde uygulanması gereken temerrüt faiz oranı bankaca borçlu cari şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının %50’si fazlası üzerinden hesaplanacak olduğu istinaf itirazlarına gelindiğinde ise ;
Davacı banka tarafından 13/11/2013 tarihli bildirimde belirlenen %26 faiz oranının fiilen uygulandığına dair dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, sadece TCMB’ye bildirdiği azami oranları sunduğu ve temerrüt faizi oranının tespitinde kullanıldığı, hesaplamanın bu yönü ile yerinde olmadığı ancak bu konuda, davalının karara karşı herhangi bir istinafı bulunmadığı gibi istinafa gelen davacı aleyhine bir inceleme yapılamamıştır.
Bu itibarla hükme esas alınan bilirkişi raporunda temerrüt faiz oranı davacı banka tarafından Merkez Bankasına bildirilen faiz genelgesinde belirtilen %26 en yüksek cari faiz oranı esas alınarak yukarıda anılan sözleşme hükmü gereğince %39 olarak tespit edilmiştir. Davacı yan icra takibinde %39 temerrüt faizi talep ettiği gibi kat ihtarında uygulanacağını bildirdiği temerrüt faiz oranı da %39’dur. Hesap kat ihtarının tebliği ve bekleme süresinin ilavesi ile tespit edilen temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında geçen süre için davacı banka %39 temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak işlemiş temerrüt faiz alacağı talep edebilecek olup yerel mahkemece bu oran üzerinden hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran davacı harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan posta masrafının davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/06/2022

M