Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/777 E. 2022/1025 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/777
KARAR NO : 2022/1025

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2022
NUMARASI : 2015/1417 Esas

DAVACILAR : 1 -… – -…- …
VEKİLLERİ : Av. …

: 1 -… – -…
: 2 -… – -…- …
VEKİLLERİ : Av. …- [16448-44769-26726] UETS
Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/07/2022
Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/03/2022 tarih 2015/1417 Esas sayılı kararına yapılan İstinaf incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı, davalı ile gayrimenkul takası hususunda anlaştıklarını, davalının Demirci Mahallesi, 3319 Ada 13 no’lu parseli 230.000 TL değer biçerek davacıya devredeceği ve üzerine 300.000 TL ödeme yapacağı, buna karşılık da davacının Orhaneli İlçesi Gazipaşa Mahallesi 189 Ada da bulunan villasını davalıya devredeceğini, davalının gayrimenkulü davacıya devir ettiğini, diğer devirler ve ödeme oluncaya kadar davacının davalıya teminat amaçlı 230.000 TL bedelli senet verdiğini, ancak devirden sonra yaptığı incelemede kendisine gösterilen parselin devir edilmeyip 12,59 metrekare olan yerin devredildiğini, oysaki devirde anlaştıkların parselin 230 metrekare olduğunu, davacıyı kandırarak ve dolandırarak elinden senet aldıklarını, ciro yolu ile senedi alan … tarafından senedin Bursa 8.İcra Müdürlüğünün 2015/14613 Esas sayılı dosyasında takibe konulduğunu, senedin düzenlenmesi aşamasında ödeme gününün yazılı olmadığı, bu nedenle kambiyo senedi vasfında olmadığını, protesto çekilmediğini belirterek, borçlu olmadığının tespiti ile İİK 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 21/12/2015 tarihli tensibin 12.maddesi ile; %15 teminat mukabilinde icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmiştir.
Tensip tutanağı, davalı …’a 25/12/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davalı … vekili tarafından 28/12/2015 tarihli cevap dilekçesi ile tedbire itiraz edilmiştir.
23/03/2016 tarihli ön inceleme duruşmasında, itirazın reddine karar verilmiştir.
Bilahare takip edilen 26/09/2016, 18/01/2017 tarihli duruşmalarda; sözlü olarak tedbirin kaldırılması talep edilmiş, aynı duruşmada talebi reddedilmiştir.
26/04/2017 tarihli duruşmada; davalı vekili müvekkili hakkında takipsizlik kararı verildiğini belirterek, tekrar tedbirin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece soruşturma evraklarının istenmesine karar verilmiş, bir sonraki duruşmada davalı vekili tarafından tekrar tedbirin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiştir.
28/02/2018, 01/06/2018, 05/10/2018 tarihli birbirini takip eden duruşmalarda da; davalı hakkında takipsizlik kararı verildiği belirtilerek, tedbir kararının kaldırılması talep edilmiş, tekrar talebi reddedilmiştir.
04/03/2022 tarihli duruşmada; davalı vekili müvekkilinin ceza dosyasında taraf olmadığı, müvekkili yönünden tedbirin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece talebin reddine karar verilerek, bu red kararı için gerekçeli ara karar yazılıp tebliğe gönderilmiş, bu ara karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna gelinmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna gelinerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Menfi tespit davalarında; tedbir istemi, İİK 272 maddesinde düzenlenmiştir. İİK 272/3 maddesine göre icra takibinden sonra menfi tespit davası açıldığı takdirde icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine tedbiren karar verilebilinir.
HMK 389 ve devamı maddelerinde de tedbir müessesesi düzenlenmiştir. Buna göre, tedbir kararına itirazın 7 gün içinde ve dilekçe ile yapılması, itiraz üzerine verilen kararların istinaf kanun yoluna tabi olduğu, şartların değişmesi nedeni ile tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması kararlarına karşı 394/3 ve 4.maddenin kıyas yolu ile uygulanacağı düzenlenmiştir. Tedbire itirazın istinaf yoluna açık olması 394/5 maddesinde düzenlenmiş olduğu ancak durum ve koşulların değişmesi nedeni ile tedbirin kaldırılması veya değiştirilmesine ilişkin 396 maddede de 394/5.maddeye atıf yapılmadığından 396 madde gereğince verilen kararlar kesin olup, istinaf yolu kapalıdır.
Mevcut davada; davalı tarafından tedbire itiraz edilmiş ise de talebi reddedilmiş, bu karara karşı istinaf yoluna gelinmiştir. Davalı vekili tarafından sonraki celselerde sözlü olarak tedbiren kaldırılması talep edilmiş, bilahare davalı hakkında takipsizlik kararı verildiği, açılan ceza davasında davalının taraf olmadığı belirtilerek tedbirin kaldırılması talep edilmiştir. Davalının bu talebi tedbire itiraz olmayıp durum ve koşulların değişmesi nedeni ile tedbirin kaldırılması talebidir. Davalı daha önce tedbire itiraz edilmiş, bu talebi reddedilmiş ve istinaf yoluna gelinmediğinden kesinleşmiştir.
Davalının talebi HMK 396 maddesi gereğince durum ve koşulların değişmesi nedeni ile tedbirin kaldırılması talebi olduğundan ve bu taleplere ilişkin verilen kararlara yönelik istinaf yolunun kapalı olması nedeni ile davalının istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma dilekçesinin kesin olan karara ilişkin olması nedeniyle HMK’nın 341/2, 352. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının istek halinde davalıya iadesine,
3-Davalı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karar harç ve tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde oy birliği ile KESİN OLARAK karar verildi. 01/07/2022


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza