Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/750 E. 2022/972 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/750
KARAR NO : 2022/972

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BALIKESİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :14/02/2022 Ara Karar
NUMARASI : 2022/162 Esas

DAVACI : … – -…
VEKİLLERİ : Av. …

: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)|Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
KARAR TARİHİ : 23.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.06.2022
Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2022 tarih 22022/162 Esas sayılı Ara Kararına istinaden yapılan İstinaf incelemesi neticesinde;
DEĞERLENDİRME:
Davacı; davalı … ile dershanecilik hususunda adi ortaklık kurduklarını, sonradan bu adi ortaklığı Limited Şirketi haline dönüştürdüklerini, kendisinin kamu görevlisi olması nedeni ile hissedar gösterilmediğini, ancak adi ortaklığa %50 oranında hissedar olduğunu, davalının %50 hissesini devretmediği gibi kar payı dağıtımını da yapmadığını belirterek, davalı şirketin %50 oranında hissedarı olduğunun tespiti ile adına tescilini ve şirkete, şirket işlemleri ile mali duruma göre kar payı dağıtımı yapılıp yapılamayacağının incelenmesi için yeminli mali müşavirin kayyım olarak atanmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; açılan davanın tespit davası olduğunu, ancak eda davasıymış gibi tedbir talebinde bulunulduğu, tespit davasında tedbire hükmedilemeyeceği belirtilerek, tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna gelinerek; davalının kötü niyet ile şirket banka hesabını boşaltması, şirket hesabındaki nakitleri ve şirkete gayri resmi muhasebe ile elden alınan nakitleri uhdesine geçirme ihtimali olduğundan ve hissedarların %50 oranında tescili de talep edildiğinden, eda davası mahiyetinde olduğu belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak tedbir kararının verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya delil olarak, adi ortaklık sözleşmesi sunulmuştur. Bu sözleşmede adi ortaklığın isminin “Önder Özel Öğretim Kurumları Tic.ltd Şirketi” adi ortaklığı olduğu, davacı ve davalı …’un %50’şer oranında hissedar olduğu ve hissedar başına 125.000 TL sermaye konularak toplam sermayenin 300.000 TL olduğu, yine ana sermaye dışında yarı yarıya olmak üzere toplam 450.000 TL konulacağı, sözleşmenin süresiz olduğu ile yönetim şekli ve tasfiye usulünün belirlenmiş olduğu görülmüştür.
Buna göre dava; adi şirket sözleşmesi gereğince kurulan LTD Şirketinde hissedar olunduğunun tespiti ile %50 hissesinin adına tescili talebine yöneliktir. Dava, tespit davası ile birlikte tescil talebini içerdiğinden eda davası niteliği taşımaktadır. Ancak tescil talebi ile şirkete kayyım atanmasına yönelik tedbir talebi birbirine uyumlu değildir. Daha doğrusu kayyım tayini tescil talebine bağlı bir tedbir olmadığı gibi sonucuna da tesiri yoktur. Bu nedenle tedbir talebinin reddi doğrudur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile KESİN OLARAK karar verildi. 23/06/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip