Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/697 E. 2022/783 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/697
KARAR NO : 2022/783
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2022
NUMARASI : 2022/135 Esas
DAVACIv. …
DAVALILAR…. – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/06/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/135 Esas, 02/03/2022 tarihli ara kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; borçlusu müvekkili şirket olan, alacaklısı MET Makina Elek. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti. olan; 01.02.2022 vade tarihli, 100.000,00-TL bedelli bononun çalınmak suretiyle doldurulduğu, 01.02.2022 vade tarihli, 300.000,00-TL bedelli bononun ödenerek bedelsiz hale geldiği, Albaraka Türk Katılım Bankası’na ait C1-2444432 Seri nolu 15.02.2022 tarihli 300.000,00-TL bedelli çekin çalınmak suretiyle doldurulduğunu, çek ve senetlerin hukuka aykırı şekilde davalı MET Makina Elek. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.ile davalı …’ün elinde bulunduğunu, 2 adet bono ve 1 adet çekin davalı … tarafından çalınmak suretiyle ele geçirildiğini, 01.02.2022 vade tarihli 300.000,00-TL bedelli bononun davalı … tarafından mükerrer ve haksız tahsil etmek üzere bankaya ibraz edildiğini, bonoya ilişkin olarak müvekkil şirket tarafından davalı şirket ve yetkilisine banka yolu ile ödemeler yapıldığını, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığını belirterek, borçlusu davacı Erbay Yenilenebilir Ener. Çelik. İnş. Ticaret Ltd.Şti., alacaklısı MET Makina Elek. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti. olan 01.02.2022 vade tarihli 100.000,00-TL (yüzbin) bedelli bono, 01.02.2022 vade tarihli 300.000,00-TL (üçyüzbin) bedelli bono ile Albaraka Türk Katılım Bankası’na ait C1-2444432 Seri nolu 15.02.2022 tarihli 300.000,00-TL bedelli çek yönünden müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, çek ve bonoların müvekkiline iadesine, mümkün olmaması halinde çek ile bonoların iptaline, bonolar ve çek hakkında başlatılması muhtemel icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, 01/02/2022 tarihli tensip kararının 3. Maddesinin a) bendinde davacı tarafın ileri sürdüğü konular delil durumu nazara alınarak, davacı tarafça 01.02.2022 vade tarihli, 100.000,00-TL bedelli bono, 01.02.2022 vade tarihli, 300.000,00-TL bedelli bono ile Albaraka Türk Katılım Bankası’na ait C1-2444432 Seri nolu 15.02.2022 tarihli 300.000,00-TL bedelli çek toplamı 700.000,00 TL ‘nin % 20 oranındaki 140.000,00-TL teminatın mahkeme veznesine yatırılması halinde; 01.02.2022 vade tarihli, 100.000,00-TL bedelli bono, 01.02.2022 vade tarihli, 300.000,00-TL bedelli bono ve Albaraka Türk Katılım Bankası’na ait C1-2444432 Seri nolu 15.02.2022 tarihli 300.000,00-TL bedelli çek yönünden davalılar tarafından başlatılacak icra takiplerinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararına ve davanın esasına itiraz etmiştir.
Mahkemece duruşma açılarak ihtiyati tedbire itiraz talebi değerlendirilmiş, 02/03/2022 tarihli duruşmada ve ve aynı tarihli gerekçeli ara kararda ;Tarafların haklılık durumu ancak yargılama sırasında delillerin toplanmasıyla anlaşılabileceğinden İİK 72 maddesi uyarınca %20 teminat mukabilinde tedbiren icra takibi başlatılmasının durdurulmasına yönelik İhtiyati tedbire itirazın reddine,karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının, aralarındaki alış veriş nedeniyle, davalıya 15.02.2022 keşide tarihli 300.000 tl bedelli değil, 11.11.2021 keşide tarihli 550.000 tl bedelli çek verildiğini, bu çekin 200.000 tl’sini çek numarasını belirterek ödediğini, çekin aslının kendilerinde mevcut olduğunu, bu nedenle davacının Albaraka Türk Katılım Bankasının c1-2444432 çekin çalındığı, kaybolduğu iddiasına itibar etmenin mümkün olmadığını, davacının, sadece çekin seri numarasını doğru vererek diğer bilgileri ise kasıtlı olarak farklı vermek suretiyle mahkemeyi yanılttığını,Davacının, müvekkillere yaptığı 300.000 TL ödemenin, 01.02. 2022 vade tarihli tarihli 300.000 TL bedelli senete yönelik olduğu iddiasının da gerçek olmadığını, zira 300.000 TL’lik senedin, 01.02.2022 vade tarihli olduğunu, Davacının, müvekkillerine yaptığı ödemeninise 11.11.2021 tarihi olduğunu, ödemenin 300.000 tl’lik senete dair olduğuna ilişkin bir açıklama olmadığını, kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olduğunu, davacının yaptığını iddia ettiği ödemelerin müvekkilin davacıya iş görmesi için verdiği çeklerin bedellerinin bir kısmının iadesi ve 550.000 TL’lik çekin bir kısım ödemesi olduğunu, müvekkilinin çek ile banka aracılığıyla emanet-borç olarak gönderdiği 13 ayrı dekontla ispatlanabilen bedeller ve elden verilen bedeller bulunduğunu, Bunun yanı sıra taraflar arasında 16.08.2021 tarihli kar-zarar ortaklığı şeklinde bir ortaklık da bulunduğunu, Müvekkilleri tarafından gönderilen paraların bir kısmının da bu ortaklığa istinaden gönderildiğini, müvekilleri tarafından, üçüncü kişilere davacı adına gönderilen bedellerin de davacı tarafından iade edilmediği için uyuşmazlık konusu senetlerin düzenlendiğini belirterek senetler hakkındaki ihtiyati tedbire ilişkin ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ihtiyati tedbire itiraz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafından sunulan belgelerin yaklaşık ispat çerçevesinde yeterli olduğu, ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli istinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı gider avansından kullanılan 45,50 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan tutarın istek halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 06/06/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır