Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/583 E. 2022/1573 K. 18.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/583
KARAR NO : 2022/1573
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2019
NR TARİHİ : 18/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2022
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2019 tarih, 2018/1126 Esas, 2019/138 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı kooperatifin genel kurulunda şerefiye paylarının hesaplanması ve ödenmesi konusunda görüşme yapıldığını ancak bu maddenin oy çokluğuyla reddedildiğini, kendilerinin karara muhalif kaldığını, şerefiye paylarının belirsiz bir vadeye ötelenmesinin iyiniyetle bağdaşmadığını ileri sürerek genel kurulda alınan 6 numaralı maddenin iptaline, masrafi davalıdan alınarak şerefiye payların hesaplatırılmak suretiyle hak sahiplerine ödenmesi yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kooperatifin vergi borcu yapılandırılması sebebiyle güncel ödemeleri bulunduğunu, bu nedenle şerefiye payları konusunda bir sonraki genel kurulda karar verilmesinin kararlaştırıldığını, davacının aidatlarını ödemediğini, hesaplamanın kooperatif için bir maliyet oluşturacağını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, iptali istenen genel kurul kararının şerefiye payı ödenmemesine ilişkin olmadığı, alınan kararın ekonomik gerekçelerle şerefiye paylarının bir sonraki genel kurulda kararlaştırılması yönünde olduğu, bu kararın kooperatif genel kurulunun yetkisi dahilinde alabilecek bir karar olduğunun kabul edilmesi gerektiği, kooperatifin henüz tam tasfiye aşamasına geçmediği, kooperatifin bir kısım vergi borçlarının bulunduğu ve genel kurulda bu vergi borçlarına ilişkin karar alındığı, bu sebeple şerefiye ödemelerinin bir defaya mahsus olarak ertelenmesinin makul karşılanması gerektiği, genel kurul kararıyla şerefiye ödemelerinin belirsiz bir vadeye ötelenmediği, bir sonraki yıl genel kurul toplantısında görüşülmesinin karara bağlandığı, kooperatif genel kurulu bir sonraki yıl gündemine bu hususu almazsa veya genel kurulda çoğunluk tarafından alınan karara göre şerefiye paylarının bir kez daha ertelenmesi söz konusu olursa bu kez kooperatifin bir hakkı kötüye kullandığından söz edilebileceği, bu sebeple kooperatifin vergi borçlarının tasfiyesinin öncelikli görülerek dava konusu şerefiye paylarının görüşülmesinin ertelenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı asil istinaf dilekçesinde özetle; eldeki mevcut davada Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1262 esas sayılı dosyası ile verilen karar ve bu kararın da Yargıtayca onanarak kesinleşmiş hükmünün hiçe sayılmış olduğu, alınan kararın şerefiye ödemelerinin yapılacağına yönelik olmadığı, bu kararda belirli bir tarih olmadığı, bu kararın belirsiz ve muğlak bir karar olduğu, hak ve tasarruf kaybına sebep olduğunu, davalının delil olarak sunduğu borçların yeni bir borçlar olmadığını, 2010 yılında ödenmesi gerekirken kooperatif yönetimince zamanında ödenmeyen borçlar olduğunu, bu nedenle de şerefiye ödemelerinin yapılmasına engel olmadığını, ilgili karar ile kooperatifin kasıtlı, art ve kötü niyetli davranışının korunduğu gerekçeleri ile istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif genel kurulunda alınan kararın iptaline ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı kooperatifin üyesi olan davacı tarafından davalı kooperatifin 22/07/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulunda alınan 6 nolu maddenin iptali amacı ile istinafa konu davanın açıldığı,
Anılan genel kurul kararı ile şerefiye ödemesinin yapılmamasına yönelik olarak “şerefiye hesaplanmasının, bir red oyuna karşılık 9 kabul oyu ile bir sonraki genel kurula ertelenmesine karar verilmiştir. ” şeklinde ve kararın hemen altında davacı … Tunç vekili Avni Tunç’un red oyu kullandığının yazılı olduğu görülmüştür.
Davacı taraf; alınan bu kararın şerefiye ödenmesine yönelik kesinleşmiş mahkeme hükmüne aykırı olduğunu belirterek, iptalini talep edilmiştir.
Davalı ise; davalı kooperatifin borçlarından dolayı şerefiye payının ödenmediğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Davacının davasına dayanak; Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1262 Esas sayılı dosyası ile davacı, davalı kooperatifin 11.10.2014 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan, üyelerden şerefiye bedeli alınmamasının ilişkin kararın, kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek genel kurulda alınan kararın iptalini, şerefiye miktarının belirlenerek hak sahiplerine ödenmesini, şerefiye bedeli ve sair bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece kararın iptaline dair verilen kararın Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/3328 Es.- 2019/241 Karar sayılı ilamı ile onandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Kooperatif genel kurul kararlarının iptali davaları 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; ana sözleşme hükümlerine, iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede dava açılabileceği belirlenmiştir. Dava açılabilmesi için toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyetin tutanağa geçirilmesi gerekmektedir.
Davacı tarafından iptali istenen karara yönelik olarak red oyu vermiş ve muhalefetini tutanağa yazdırmıştır. Buna göre; dava şartı yerine getirilmiş olup işin esasının incelenmesine geçilebilecektir.
Davacı davalı kooperatifin 22/07/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulunda alınan 6 nolu maddenin açıkça yukarıda belirtilen kesinleşmiş mahkeme hükmüne aykırı olduğu gerekçesi ile dava ikame etmiş olup, kooperatifin şerefiye payının ödenmesinin mevcut borçlar nedeni ile ertelendiği ileri sürülmekle yerel mahkemece ertelemenin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususunda araştırma yapılarak, ertelemenin hakkın kötüte kullanılması niteliğinde olup olmadığı ve eşitlik ve iyiniyet ilkelerine aykırılık teşkil edip etmediğinin tespiti gerekir.
Yine ayrıca davacı tarafça şerefiye bedelinin hesabının yapılması talep edilmekle kooperatif yönetimi tarafından ana sözleşmeye göre hesaplama yapılması sonucunda hangi dairenin ne kadarlık mükellefiyet altına gireceği belirleneceğinden, kooperatifin dağıttığı daireler yönünden şerifeye bedeline gerek olup olmadığı hususunda mahkemece inceleme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre davacı asilin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak 6100 sayılı HMK. 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2019 tarih, 2018/1126 Esas, 2019/138 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK. 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde yatırana iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 18/11/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır