Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/2393 E. 2023/95 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – ….
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO :…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE :….
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2022 (Duruşma Ara Karar)
NUMARASI : … ESAS
DAVACILAR : ….
2-…
3-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1 -…
VEKİLİ : Av….
: 2 -…
VEKİLİ : Av….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklı)
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/01/2023
Bursa .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/11/2022 tarihli, .. Esas sayılı duruşma ara kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkilerinin murisi..’ın … Orhangazi şubesinden iki adet kredi kullandığını, bu kredilere ilişkin olarak hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini, murisin ölümü sonrası sigorta poliçesindeki teminat tutarlarının ödenmediğini, proporsiyon hesabına göre ödeme yapıldığını, gerekçe olarak ileri sürülen sağlık beyanı hakkında murise form doldurulmadığını, ölümün ileri sürülen hastalıktan kaynaklanmadığını, dolayısıyla beyan yükümlülüğü ihlalinin bulunmadığını belirterek yapılan ödemenin mahsubu sonrası bakiye kalan teminat tutarlarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile uyuşmazlık sonuna kadar kullanılan kredilerin icra takibine konulmamasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 27/06/2022 tarihli ara karar ile; teminatsız davaya konu kredilerin icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmiştir.

Davalı ……. vekili 01/07/2022 tarihli itiraz dilekçesinde; mahkemenin görevine itirazla birlikte bankanın poliçe tanziminde acente olarak hareket ettiğini, poliçede dain-i mürtehin/lehtar konumunda olduğunu, bu sebeple husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, tedbir için yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, duruşmalı yapılan inceleme ile davalı……ı A.Ş. vekilinin itirazının İ.İ.K.’da belirlenen itiraz sebeplerinden olmadığı ve mahkemenin görevli olduğu gözetilerek ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı …… A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı …… A.Ş. vekili istinaf dilekçesi ile; davaya konu kredilerin tüketici kredisi olması sebebiyle tüketici mahkemesinin görevli olduğunu, murisin İŞCEP üzerinden kullandığı kredilere yönelik hayat sigortası sözleşmesi akdederken sağlık beyanına ilişkin sorulara hayır cevabını verdiğini, murisin beyan etmediği kalp hastalığı sebebiyle sigorta şirketinin proporsiyon uygulaması ile ödeme yaptığını, mahkemece verilen tedbir kararının yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, kredi hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine yönelik olup, talep ihtiyati tedbir kararının itiraz yolu ile kaldırılması istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbire yönelik itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı ….. A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacılar murisi ile davalı…. A.Ş arasında imzalanan kredi sözleşmelerinin teminatı olarak muris ile davalı sigorta şirketi arasında azalan teminatlı hayat sigortası poliçelerinin düzenlendiği, murisin sigorta sözleşmesi süresi içerisinde vefatı üzerine sigorta şirketi tarafından poliçe tanziminden önce murisin kalp hastalığını beyan etmemesi sebebiyle proporsiyon hesabı ile ödeme yapıldığı, eldeki dava ile; davacılar murise sağlık beyan formu düzenlenmediğini, murisin poliçe tanziminden önce teşhis edilmeyen hastalıklardan vefat ettiğini belirterek bakiye teminat bedellerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, dava sonuçlanıncaya kadar kredi borçlarının icra takibine konu edilmesinin tedbiren önlenmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece teminatsız olarak tedbir kabul edilerek yapılan itirazın ise reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın 389. maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
6100 Sayılı HMK’nın 390/3 maddesinde; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek” zorunda olduğu hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan İİK’nın 72/2. fıkrası, ”İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmü yer almaktadır.

Somut olayda; davacılar tarafından sigortacı ve acenteye (aynı zamanda dain-i mürtehin-lehtar) yönelik açılan dava ile hayat sigorta poliçeleri yönünden rizikonun gerçekleştiği dolayısıyla tazminat koşulları oluştuğundan bahisle bakiye sigorta teminatının tazmini isteminde bulunulmuştur. Bir başka anlatımla, kredi sözleşmesinden kaynaklı bakiye borç dava konusu edilmediği gibi İİK’nın 72. maddesine dayalı bir davada bulunmamaktadır. Bu durumda, uyuşmazlık konusu edilmeyen kredi borcu hakkında gerekçeye yer verilmeksizin teminatsız olarak tedbir kararı verilmesi ve itiraz incelemesinde dava ve uyuşmazlıkta tatbiki bulunmayan İİK hükümlerine atıf yapılarak hatalı ve yetersiz gerekçe ile itirazın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
İstinaf başvurusu geçici hukuki koruma kararına yönelik olduğundan göreve ilişkin istinaf sebepleri değerlendirilmemiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve araştırılacak başka bir husus bulunmadığı anlaşıldığından dairemizce HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince itiraz yeni hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Bursa .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/669 Esas sayılı dosyası üzerinden 10/11/2022 tarihinde verilen tedbire yönelik itirazın reddi kararının HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereği KALDIRILMASINA, itiraz hakkında yeniden hüküm kurulmasına;
a-Davalı Türkiye İş Bankası A.Ş. ihtiyati tedbire yönelik itirazın kabulüne,
Bursa … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 27/06/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
b-İhtiyati tedbir görülmekte olan dava sırasında tesis edildiğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları
a-Davalı.. A.Ş. yatırılan istinaf yoluna başvurma harcının hazineye irat kaydına, istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
b-Yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
c-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avanstan kullanılmayan kısmının, yatıran tarafa iadesine,
d)Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
HMK. 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

……….
Başkan
………
e-imza
…….
Üye
……….
e-imza
……….
Üye
………..
e-imza
………
Katip
………
e-imza