Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/2315 E. 2022/2073 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BAM …. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:….
….
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …
KARAR NO :….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : ..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : .. Esas, … Karar
KARAR TARİHİ : …

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Şirket İhyası
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, dava dışı … . Ltd. Şti.ne karşı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında alacak davası açıldığını, yargılama sırasında şirketin re’sen terkin edildiğinin tespit edildiğini belirterek davada taraf teşkilinin sağlanması ve bu davada elde edilecek ilamın icrası için … Ltd. Şti.nin ihyasına ve tebligatların yapılabilmesi için tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, ihyası istenen şirketin … tarihinde ticaret sicilinden re’sen silindiğini, dolayısıyla madde uyarınca beş senelik dava zamanaşımının … tarihinde dolduğunu, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, Ticaret Sicil Müdürlüğünce yapılan araştırma sonucunda … sicil numarasında kayıtlı bulunan şirketin adresinde bulunamadığından re’sen sicilden terkin edildiğini, şirket ana sözleşmesinde “Tescil ve ilan edilmiş adresinden ayrılmış olmasına rağmen, yeni adresini süresi içinde tescil ettirmemiş şirket için bu durum fesih sebebi sayılır” şeklinde düzenleme bulunduğunu, müvekkili kurumun yasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini savunarak davanın talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davanın 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi kapsamında ticaret sicilden resen terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkin olup davacı tarafından ihyası talep edilen … Tic. Ltd. Şti.nin ticaret sicil dosyasının incelenmesinde … sicil numarasında kayıtlı bulunan … San Tic. Ltd. Şti.nin adresinde bulunamadığından … tarihinde re’sen terkin edildiği, resen terkin edildiği tarihten itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, davacının … tarihine kadar resen terkin durumundan haberdar olduğu halde ve … Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esas sayılı derdest davasının varlığına rağmen yasal süreyi geçirdiği gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 547. maddesi gereğince şirketin ihyasına karar verilmesi gerekir iken davanın zamanaşımından reddine karar verilmesinin hukuk aykırı olduğunu, yerleşik yargı kararları uyarınca ihya davalarında ticaret sicil müdürlüğünün yasal hasım olması sebebiyle aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmez iken davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, asliye hukuk mahkemesinde açılan davada davalı … . ve Tic. Ltd. Şti.nin terkin edilmesi ve davalıya tebligat yapılamaması sebebiyle taraflarına dosyaya devam edebilmesi için … Tic. Ltd. Şti.nin ihyası için 2 haftalık süre verildiğini, bu süre içerisinde dava açmamaları halinde asliye hukuk mahkemesi tarafından davalı… . ve Tic. Ltd. Şti. açısından davanın reddine karar verilecek olması nedeniyle mecburen davalı ticaret sicil müdürlüğü de taraf gösterilerek işbu davanın açıldığını, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, kurumun tüm süreç boyunca yasalara uygun hareket ettiğini ve yapılması gereken tüm ihtar ve ilanların eksiksiz şekilde yapıldığını, şirketin terkininden önce şirkete ilişkin açılmış herhangi bir dava veya icra dosyası da bulunmadığını, müvekkili kurumun işbu davada yasal hasım konumunda olup dava konusu ile ilgili ithaf edilebilecek herhangi bir kusur yahut ihmal bulunmadığından ve bu davada müvekkili kurumun kendisini vekil aracılığıyla temsil ettirmiş olması nedeniyle vekalet ücretinin davanın açılmasına sebep olan davacıdan alınarak davalıya verilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca re’sen sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. bendinin son cümlesinde “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu bu düzenleme gereği; hukuki menfaati bulunanların haklı sebebe dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde ihya isteyebileceği anlaşılmaktadır. Bu maddedeki süre hak düşürücü süre niteliğindedir ve mahkemece re’sen gözetir.
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; ihyası talep edilen … San. ve Tic. Ltd. Şti.nin 6102 sayılı TTK geçici 7.maddesi gereğince … tarihinde re’sen ticaret sicilinden terkin edildiği, davacı tarafça ihyası talep edilen şirket aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında rücuen alacak davası açıldığı ve… tarihli duruşmada davacı … ticaret sicilinden terkin edildiği tespit edilen şirkete ilişkin ihya davasını açmak üzere süre verildiği, söz konusu davanın şirket sicilden terkin tarihinden sonra … tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu halde, mahkemece ihya istemine yönelik davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle davanın hak düşürücü sürenin aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı nitelendirme ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın kaldırılması gerekmiştir.
Öte yandan, HMK’nın 326.maddesi gereği davada haksız çıkan taraf yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu ve somut olayda da davanın reddine karar verildiği nazara alındığında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf sebepleri yerinde olmamakla birlikte mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken zamanaşımından davanın reddine karar verilmesi yerinde olmadığından ve bu nedenle gerekçenin düzeltilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince gerekçenin düzeltilmesi cihetine gidilerek yeniden hüküm tesis edilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-) Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararının KALDIRILMASINA, 6100 sayılı HMK m. 353/1-b-2 hükmü gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, Buna göre;
1-) Davanın hak düşürücü sürenin aşımı nedeniyle REDDİNE,
2-) Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-) Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-) Yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
II-) Davacı harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına,
III-) İstinaf başvurusunun resen gözetilen sebeplerle kabul edildiği dikkate alınarak, istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
IV-) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
V-) 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 359/4 maddesi uyarınca kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 361/1 hükmü uyarınca Dairemiz kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır