Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/2261 E. 2022/2080 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … BAM … . HUKUK DAİRESİ
T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : …
DAVACI : … – -…
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : Menfi Tespit
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : …

… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … tarihli ara kararının (tensip zaptının) istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı (İhtiyati tedbir isteyen) vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafça bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, davalının bononun kötü niyetli hamili olduğunu, bonoyu devir aldığı … ile davalı arasında danışıklı işbirliğinin olduğunu, takibe konu bononun gerçek bir alacağı içermediğini, müvekkili ve davalı ile diğer ciranta arasında alacak borç ilişkisinin olmadığının … ğır Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile sabit olduğunu ileri sürerek bonoya dayalı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatına ve icra takibinin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARAR KARAR ÖZETİ: … tarihli tensip zaptının 18 nolu bendinde, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında İİK’nun 72/2. Maddesi kapsamında ihtiyati tedbir yolu ile de olsa icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen iddialarını yenileyerek davalının gerçek bir alacak içermeyen sahte olarak düzenlenmiş bononun kötü niyetli hamili olduğunu, bononun hükümsüz ve bedelsiz durumlarından haberdar olduğunu, bu hususların ceza yargılamasında açıklığa kavuştuğunu, sahtecilik iddiası söz konusu olduğundan ihtiyati tedbir ile takibin durdurulmasının mümkün olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep; İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, icra takibinin tedbiren durdurulması istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir talebin reddine karar verilmiş, bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İİK m72/3 maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda görüldüğü gibi icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini kendiliğinden durdurmayacağı gibi mahkemece ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Ancak davacı/borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’nden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi (yani icra takibinin beşinci safhası olan paranın alacaklıya ödenmesi safhasını durdurmak) için ihtiyati tedbir karar verilebilir (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 53).
Bu durumda, icra takibinden sonra açılmış işbu menfi tespit davasında ancak İİK’nın 72-(3) maddesi kapsamında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bunun dışında, takibin durdurulması şeklinde ihtiyati tedbire hükmedilemez. Öte yandan, bono metnine yönelik ileri sürülen sebeplerin HMK’nın 209. maddesi kapsamında nitelendirilemeyecek olmasından dolayı tedbir talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından alınması gereken harç peşin alındığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. …


Başkan

e-imzalı

Üye*

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı