Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/2174 E. 2023/90 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …..
KARAR NO : …….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BALIKESİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ….. (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/514 Esa
DAVACI : … -… ……
VEKİLİ : Av. … -……
DAVALILAR : 1-… – … – …….
2-… -………
VEKİLİ : Av. … – ……
VEKİLİ : Av. … ……
DAVANIN KONUSU : Alacak
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/01/2023
Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/10/2022 tarih, .. Esas sayılı ara kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ve eşi müteveffa ‘nın 1976 yılında davalı kooperatife üyelik başvurusu yaptıklarını, üyelik kaydının adına olduğunu bilerek müvekkilinin yıllarca ortaklık aidatlarını ödediğini, ortaklığa ait taşınmazın satışı sonrası gelirin paylaştırılması aşamasında üyeliğin eşi adına olduğunu öğrendiğini, üyelikten elde edilen gelirin davalı mirasçılara da miras payı oranında ödendiğini, bu durumda davalı mirasçıların sebepsiz zenginleştiklerini, kooperatifin ödemeye dair işlemleri hukuka uygun yürütmediğini belirterek yapmış olduğu ödemelerin elde edilen gelire uyarlanması sonrası tespit edilecek miktarın şimdilik 10.000,00-TL’sinin davalılardan tahsili ile davalı mirasçılara yapılan ödemelerin bulunduğu hesaplarına tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Aleyhine tedbir talep edilen davalılar vekili tedbir talebinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, aksi düşünülmesi halinde dava değerinden fazlası hakkında tedbir kararı verilemeyeceğinden talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davanın kooperatifçe ödenen üyelik bedeli üzerindeki katkı payından kaynaklı para alacağına ilişkin olduğu, para alacağı olan uyuşmazlıklarda HMK’nun 389 ve devamı maddelerindeki tedbir hükümleri uygulanamayacağı, ihtiyati tedbir kararının ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği ve talebin yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla HMK’nın 389. maddesi gereğince yasal koşulları taşımayan talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; dava konusu para alacağının uyuşmazlık konusu olduğunu ve tedbir koşullarının gerçekleştiğini, müvekkilinin talebinin üyelikten kaynaklanan parasal yükümlülüklerin tamamının kendisi tarafından gerçekleştirilmesi sebebiyle paylaştırılan üyelik gelirinin kendisine ödenmesi gerektiğine dayalı olduğunu ve davalı mirasçıların sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması ile talepleri doğrultusunda tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava; kooperatif üyeliğinden elde edilen gelir üzerindeki katkıdan kaynaklı alacak istemine yönelik olup talep, davalı mirasçıların elde ettikleri gelir üzerine tedbir konulmasına ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın “ihtiyati tedbirin şartları”na ilişkin 389/2 maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Aynı Kanunun 390/3 maddesinde ise; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmü bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı üyelikten elde edilen gelire sunduğunu iddia ettiği katkı sebebiyle diğer mirasçı davalıların aleyhine sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek üyeliğe sunduğu mali katkının elde edilen gelire uyarlanarak tespit edilecek bedelin 10.000,00-TL’sinin belirsiz alacak olarak talep etmekte olup, para alacağına ilişkin uyuşmazlığın konusu doğrudan davalı mirasçılara ödenen miktar değildir. Bu nedenle, uyuşmazlık konusu olmayan talep hakkında tedbir kararı verilemeyeceğinden mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu aksine dair davacı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına (harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
4-Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
HMK. 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza