Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/2153 E. 2023/49 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …..
KARAR NO : …….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BALIKESİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2022
NUMARASI : … Esas, … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … ……
DAVALI : … – -…
VEKİLLERİ : Av. … ……
Av. … ……
DAVA : Alacak- Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/01/2023
Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/07/2022 tarih… Esas, … Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ
DAVA:Davacı vekili, müvekkilinin davalının dava dış…’den kullanmış olduğu ticari krediye kefil olduğunu ve aynı zamanda davalı ile müştereken ½ oranında maliki oldukları taşınmaz üzerinde banka lehine ipotek verildiğini, davalının borcu ödememesi üzerine bankaca hesabın kat edilerek ilamsız ve hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişildiğini, ipotek tesis edilen taşınmazın 3 kişiye haricen satılarak 526.610 TL bedelin alacaklı bankaya olan borcun ifası amacıyla ödendiğini, davalının borcunun 1/2 hissedar olduğu taşınmaz satım bedelinden ödendiğinden 526.610 TL borcunun yarı bedeli olan 263.305 TL’nin müvekkili tarafından ödendiğinin kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek 263.305 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve ayrıca taşınmazın gerçek değeri ile satım değeri arasındaki müvekkilin zararının da hesaplanarak dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve işlerden olduğunu, ticari nitelikteki bir davada zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, kullanılan kredinin davacının eşi ile müvekkilinin ortağı olduğu şirket için olduğunu, müvekkilinin şahsi borcu için olmadığını, iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince, eldeki davanın davacı kefilin davalı asıl borçluya rücu istemine ilişkin olup davacının borcun kefili, davalının ise asıl borçlusu olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin kefelet ilişkisinden kaynaklandığı, davacı gerçek kişi olup tacir sıfatının bulunmadığı, uyuşmazlığın Borçlar Kanunu 596 ve devamı maddeleri uyarınca kefalet hukukundan kaynaklanan alacak davası niteliğinde olduğu, kefil olunan kredinin türünün taraflar arasında asıl olan kefalet ilişkisi yönünden bir etkisinin olmadığı, bu nedenlerle ticari niteliği bulunmayan uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğu gerekçesiyle mahkememizin görevsizliğine, görevli ve yetkili mahkemenin Ayvalık……Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekilinin istinaf sebeplerinde özetle; kefalet sözleşmesinin feri bir nitelik taşıdığını, kefaletin müteselsil olması durumunda buna dayanarak, asıl borçlu hakkındaki görevli mahkemenin kefil açısından da geçerli olduğunu, dolayısıyla, ticari nitelikte bir kredinin ticari iş olduğu bariz olduğundan, bu ticari krediye ilişkin kefilliğe dair davaların da ancak Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, kefalet nedeniyle ödenen paranın davalı asıl borçludan tahsili ve kefalet nedeniyle ugranılan zararların tazmini istemine ilişkindir.
Dosyanın tevzi edildiği Ayvalık … Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.03.2022 tarihli ve. E.,.. K. sayılı kararıyla davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmiş, bu kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği, bu kez istinafa konu ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden karşı görevsizlik karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak bunun dışında kamu düzenine aykırılık bakımından re’sen yapılmıştır.
Somut olayda, davalı ile dava dışı banka arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine kefil olan davalının aynı zamanda davalı asıl borçlu ile müştereken maliki oldukları taşınmaz üzerinde banka lehine ipotek tesis edildiği, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davacı kefil ve borçlular aleyhine icra takipleri başlatıldığı, borcun ipotekli taşınmazın haricen satılarak kapatıldığı iddia edilerek davacı kefilin ödemiş olduğu alacak tutarı kadar alacaklı bankanın haklarına halef olduğundan bu tutarın ve uğradığı zararın davalı asıl borçludan rücuen tahsili istenmiş olmasına göre, davanın yasal dayanağı TBK nun 587/2. maddesi olup aksine anlaşmalar saklı kalmak kaydıyla, borcu ödeyen kefil, kendi paylarını daha evvel ödememiş olmaları ölçüsünde, diğer kefillere rücu hakkına sahiptir. 596/1 maddesi uyarınca da kefil alacaklıya ifada bulunduğu ölçüde alacaklının haklarına halef olur.
Genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi kapsamında olup ticari nitelikteki bu sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklar ticari davanın konusunu oluşturur. Aynı kanunun 7. maddesinde düzenlenen “Ticari Teselsül Karinesi” uyarınca ticari işlere kefalet müteselsil kefalet olarak kabul edilmiştir. Bu itibarla somut olay bakımından uyuşmazlığın TTK nun 5. maddesi uyarınca ticaret mahkemesinin görevine girdiğinin kabulü gerektiğinden ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararı yerinde görülmemiştir.
Açıklanan bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince, kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile;
1-Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/07/2022 tarih,… Esas, …. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verild26/01/2023


Başkan

e-imzalı

Üye*

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı