Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1939 E. 2022/1515 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1939 – 2022/1515
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1939
KARAR NO : 2022/1515

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

KARAR TARİHİ : 14/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/11/2022
Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/08/2022 tarih, 2022/599 Esas sayılı Ara Kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında kurulan ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalardan kaynaklı bakiye alacağının bulunduğunu, itiraz edilmeyen faturalara, 05/05/2022 tarihli protokole dayalı alacağa yönelik başlatılan takibe yönelik davalı itirazının iptaline, dava sonunda alacağının sonuçsuz kalma ihtimali bulunduğundan davalı adına kayıtlı bulunan dosya alacağına yetecek kadar araçlar ve taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, 08/06/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz olarak nitelendirilen talebin kabulüne ve davalının 18.958,96-TL alacak nedeniyle menkul ve gayri menkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine kararı verilmiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili sunmuş olduğu 13/06/2022 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; mahkemece dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir talep eden davacının talebinin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesinin taleple bağlılık kuralına ve usule aykırı olduğunu, her iki korumu tedbirinin farklılıklar göstermesi sebebiyle dava dilekçesinde talep edilmediği halde verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini itiraz yolu ile talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, duruşmalı yapılan inceleme neticesinde; ileri sürülen itiraz sebeplerinin İİK’nın 265. maddesinde yer alan itiraz sebepleri arasında yer almaması sebebiyle ihtiyati hacze yönelik itirazın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir talep eden davacının talebinin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesinin taleple bağlılık kuralına ve usule aykırı olduğunu, faturaların tek başına akdi ilişkiyi ispatlamaya yeterli olmadığından fatura ve cari hesap ekstresine dayalı ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava; ticari alım satım ilişkisi nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklı açık hesap alacağının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Talep; ihtiyati haczin itiraz yolu ile kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece; duruşmalı yapılan inceleme neticesinde ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine karar verilmiş olup, karar ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-Somut olayda; davacı, taraflar arasındaki ticari alım-satım ilişkisi nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklı bakiye alacağının bulunduğunu, bu alacağa yönelik başlatılan icra takibine davalı itirazının iptali istemli davada; dava sonunda alacağının sonuçsuz kalma ihtimali bulunduğundan davalının dosya alacağına yetecek kadar araç ve taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece, 08/06/2022 tarihli ara karar ile davacının talebi ihtiyati haciz olarak değerlendirilerek talebin kabulüne karar verilmiştir.
Bu kapsamda; davacının talebinin takibe konu ettiği para alacağının ilerde verilecek karara göre güvence altına almak olduğu ve alacağı güvence altına alacak şekilde davalının mal varlığı üzerine tedbir talep ettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, davacı vekili itiraz duruşmasında taleplerinin ihtiyati hacze yönelik olduğu, tedbir kaydının sehven yazıldığını ileri sürmüştür. Bu halde, mahkemece davacı talebinin İİK.’nun 257 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz talebi olduğu gözetilerek değerlendirme yapılmasının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmiştir.
2-İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır.
İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ile 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacak rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında her hangi bir koşul öngörülmemiştir.
İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır.
Öte yandan, İİK.’nun 265. maddesinde, ihtiyati hacze itiraz sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. Buna göre borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.
Somut olayda; taraflar arasındaki ticari ilişkiye yönelik düzenlenen fatura ve taraf vekilleri arasında düzenlenen protokol uyarınca; ihtiyati haciz kararı verilmesine yetecek derecede yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği ve mahkemenin ihtiyati haciz kararı ile bu karara yönelik itiraz üzerine verilen kararında isabetsizliğin bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından alınması gereken harç peşin alındığından, ayrıca alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davalıya iadesine,
4-Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
HMK. 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

M