Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1936 E. 2022/1716 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1936
KARAR NO : 2022/1716
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/07/2022
NUMARASI : 2022/723 Esas, 2022/831 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1-… – …
: 2-… – -…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/12/2022
Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/07/2022 tarih, 2022/723 Esas, 2022/831 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalılar Nezahar Sarısaltık ve … aleyhine alacaklısı davacı … olan Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2021/8507 Esas sayılı dosyası ile 18/05/2021 tarihli protokol ve 17/05/2021 – 18/05/2021 tarihli banka ödeme dekontları dayanak yapılarak icra takibi başlatıldığını, anılan icra takibi neticesinde ödeme emrinin borçlu …’a 01/10/2021 tarihinde ve borçlu …’a 13/10/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, borçluların 04/10/2021 tarihinde icra takibine itiraz etmeleri sebebiyle icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalı/borçluların icra takibine kötü niyetle süreci uaztmaya yönelik itirazda bulunularak davacı …’in alacağını alma sürecinin uzatıldığını, davacı/alacaklı ile davalılar/borçlular arasında 18/05/2021 tarihinde … Anaokulu Özel Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti.’ye ortaklık ilişkisi kurulmasına yönelik protokol akdedildiğini, işbu protokol kapsamında davacının sözde anaokuluna ortak edildiğini ancak işbu ortaklığın davalı/borçlular tarafından Türk Ticaret Kanununun aradığı şartlar ve işlemler sağlanmaksızın adi bir belge ile yerine getirilerek vekil edenin iyi niyeti davalılar tarafından suiistimal edildiğini, protokolün 2.maddesinde” taraflardan … söz konusu şirket ortaklığına yeni katıldığından şirket sermayesi için 110.000 TL ödemeyi kabul ve beyan eder. İş bu protokolün imzalandığı tarihte … Anaokulu Özel Eğitim Hizmetleri Ltd.Şti ‘ ne ait TEB bankasındaki hesaba 10.000 TL ve 100.000 TL olacak şekilde toplam 110.000 TL sermaye katkısı olarak ödenmiştir” hükmünün yer aldığını, davacı tarafından işbu maddede hükme bağlanan bedellerin Türkiye Ekonomi Bankası TR07 0003 2000 0000 0088 4039 46 nolu hesabına 17/05/2021 tarihinde 100.000,00-TL ve 18/05/2021 tarihinde 10.000,00-TL ödeme yapıldığını, davalılar tarafından … Anaokulu Özel Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti.’ye ortak edildiğini düşünen davacının ortaklık işlemlerine ilişkin hiç bir resmi prosedürü yerine getirmeyen davalılardan ticaret sicil müdürlüğü bünyesinde resmi işlemleri yapmalarını istediğinde hep asılsız gerekçelerle oyalanarak hak kaybına uğratıldığını, şirket kapsamında alması gereken 1/3 ortaklık payını ise icra takibini başlattığı tarihe kadar hiç bir suretle alamadığını, davalıların ise vekil edenden aldıkları 110.000,00-TL sermaye katkısı ile işlerini görerek ana okuldan elde ettikleri gelirlerini arttırdıklarını, açıklanan nedenlerle davalı/borçluların Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2021/8507 sayılı icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı/borçlululara aleyhine %20’den az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davanın bir miktar para alacağa ilişkin olması nedeni ile ticari arabuluculuğa tabi olması gerektiği, davacının dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarınca açılan davada Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik kararının 07/07/2022 tarihinde kesinleşmiş olduğu, kesinleşmeden önce görevli mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemesinde dosya esas almadan önce taraflarınca arabuluculuk yoluna başvurularak arabuluculuk sürecinin anlaşmama tutanağı ile sonlandırılmış olduğu, bu sebep arabuluculuk işlemi tamamlanmış olduğundan davanın usulden reddine karar verilemeyeceği, gerekçesi ile istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, limited şirket pay devri için ödenen paranın iadesine yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafça Bursa 20.İcra Müdürlüğü’nün 2021/8507 Es. sayılı dosyası ile davalılar hakkında limited şirket pay devrine ilişkin protokol nedeni ile ödenen miktarların tahsili amacı ile başlatılan takibe, davalıların yasal süresi içinde itiraz etmesi nedeni ile istinafa konu itirazın iptali davasının açıldığı,
Bursa 14. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, 2021/760 Es. sayılı dosyası ile; yargılama sonucu 12/04/2022 tarihinde davanın ticari dava olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliği ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği, kararın 07/07/2022 tarihinde kesinleşmiş olduğu,
Yine davacı tarafça 31/05/2022 tarihinde dava konusu uyuşmazlıkla ile ilgili olarak arabulucuk yoluna başvurularak 15/06/2022 tarihinde son tutanağın tanzim edilmiş olduğu,
Görevli Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulmadığı gerekçesi ile davanın arabulucuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacı tarafça yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş olan hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Aynı kanun 5/1 maddesi uyarınca, ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinde görülür. TTK’nın 5/3. maddesi, “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmünü düzenlemiştir.
Limited şirketin paylarının ne şekilde devir edileceği, ortaklar arasındaki ilişkinin ne şekilde olacağı TTK. düzenlenmiş olup, doğacak uyuşmazlıklar TTK’nın 4. ve 5. maddeleri gereğince mutlak ticari davalardandır. Bu durumda, davanın ticaret mahkemesinin görevine girdiği anlaşılmakla, dava şartı olarak arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediğinin tespiti gerekir.
7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi uyarınca ticari davalarda dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğu öngörmüştür. Anılan maddeye göre; “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmünü içermektedir. 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını “…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…” ile sınırlı tutmuştur.
Yine 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 1.fıkrasında “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.” aynı maddenin 2. fıkrasında ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” denilerek zorunlu arabuluculuğa tabi davalarda bu şartın gerçekleşmemesi halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.

Genel açıklamalar karşısında somut dava bakımından davacı tarafından Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmesi üzerine kararın kesinleşmeden önce 31/05/2022 tarihinde arabulucuya başvurulmuş ve tarafların anlaşamadığına dair 15/06/2022 tarihinde son tutanak düzenlenmiştir. Bu şekilde elde ki dosyada mahkemenin görevsizlik kararının kesinleşmesinden önce bu eksikliğin giderildiği ve görevli mahkeme olan ticaret mahkemesinde davanın esasına girilmeden arabuluculuk işleminin tamamlandığı ve mahkemeye sunulduğu, mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden önce arabuluculuk “anlaşmazlık son tutanağının ” istenmesi yasanın uygulanmasındaki amacına da uygun düşmeyeceği, 6100 sayılı HMK. 115/3. maddesinde belirtilen dava şartının davanın esasına girilmeden tamamlandığı gözönüne alındığında dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 17. HD.04/02/2021 tarih, 2020/3187 Es.- 2021/762 K. sayılı ilamı ile Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 27/09/2022 tarih ve 2022/4240 Es.- 2022/6367 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK. 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak mahkemece işin esasına girilerek inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak sonucu göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/07/2022 tarih, 2022/723 Esas, 2022/831 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK. 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde yatırana iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 01/12/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır