Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1912 E. 2022/1569 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1912
KARAR NO : 2022/1569

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/08/2022 (ARA KARAR)
NUMARASI : 2022/716 ESAS
: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/11/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/08/2022 tarih, 2022/716 Esas sayılı Ara Kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil aleyhine Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2021/6626, 2021/6625 ve 2021/6635 Esas sayılı dosyaları üzerinden yapılan takibe dayanak 1.545.000,00 TL, 1.700.000,00 TL ve 2.050.000,00 TL bedelli senetlerin gerçek bir alacağı içermediğini, bu durumun görülen ceza davasına konu iddianamede de tespit edildiğini, davalının alacaklı olmadığını ceza yargılamasına konu dosyaya sunulan ses kayıtları ile ikrar ettiğini ileri sürerek, söz konusu takiplerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile işbu davaya konu Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2021/6626, 2021/6625 ve 2021/6635 Esas sayılı dosyalarından icra takiplerinin teminatsız olarak durdurulması yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu icra takiplerine konu alacağın kambiyo senetlerine dayalı olduğunu, iddiaların aynı kuvette yazılı belge ile ispatlanabileceğini, ceza davasında davacının sanık olduğunu, bildirilen delillerin dava ile ilgisinin bulunmaması ve bir kısmının hukuk davasında delil olarak kabul edilmesi hukuken mümkün olmadığından haksız, yersiz ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece,somut olayda; davacının imza inkarı bulunmadığından HMK 209. maddesi uygulanamayacağından ve İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davalarında icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden davacının ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; takibe konu senetlerin sahte olduğunu, gerçek bir alacak nedeniyle düzenlenmediğini, takibe konu senetlerin sahtecilik iddiası ile ceza davasına konu olması, müvekkilin gerçek olmayan alacak takipleri nedeni ile cebri icra tehdidi ve açılan haksız tasarrufun iptali davaları ile ekonomik mahfının sağlanmaya çalışılması nedeni ile yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasına davaya konu icra takiplerinin teminatsız olarak durdurulması yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedine dayalı başlatılan icra takiplerinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine yönelik olup, talep takiplerin tedbiren durdurulması istemine dairdir.
İlk derece mahkemesince, davacının ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacının, aleyhine başlatılan takiplere dayanak imzası inkar edilmeyen senetlerin gerçek bir alacağı içermemesi ve borcunun bulunmaması nedeniyle açtığı davada takiplerin durdurulmasına yönelik tedbir talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu hal üzere eldeki dava takiplerden sonra açıldığından istemin, ihtiyati tedbire dair özel düzenleme içeren İİK’nın 72-(3) maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
İİK’nın 72-(3) maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu belirlemelere göre, eldeki dava icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davası olup ancak İİK’nın 72-(3) maddesi kapsamında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bunun dışında, takibin durdurulması şeklinde ihtiyati tedbire hükmedilemez. Öte yandan, senet metnine yönelik ileri sürülen sebeplerin HMK’nın 209. maddesi kapsamında nitelendirilemeyecek olması sebebiyle mahkemenin bu nedenlere dayalı talebin reddine dair kararında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Davacının istinaf sebeplerinin belirtilen nedenlerden dolayı yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davacıya iadesine,
4-Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
HMK. 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza