Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1909 E. 2022/1568 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1909
KARAR NO : 2022/1568
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/09/2022
NUMARASI : 2022/962 ESAS
DR TARİHİ : 17/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/11/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/09/2022 tarih, 2022/962 Esas sayılı Tensip Ara Kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili aleyhine Gemlik İcra Müdürlüğünün 2015/2643 ve 2641 Esas sayılı takip dosyaları üzerinden takibe konu edilen senetlerin sahte olduğunu, senetlerin müvekkili tarafından düzenlenmediğini, 7.000,00-TL bedelli senedin vade kısmına yılın sonradan eklendiğini, tanzim yerinin bulunmadığını, 43.750,00-TL bedelli senetteki imzanın eli ürün olmadığının ceza soruşturmasında alınan kriminal rapor ile tespit edildiğini, davalının beyanlarının senetlerin tanzim yeri ve tanzim tarihlerinin gerçeğe aykırı olduğunu gösterdiğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takiplerin teminatsız durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile; davaya konu senetlere yönelik daha önce hukuk ve ceza mahkemelerinde görülen dava ve alınan raporların lehlerine sonuçlandığını ileri sürerek davanın ve tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin; İİK’nın 72. madde uyarınca başlamış olan icra takibinin durdurulması mümkün olmadığından takibin durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili ve davanın esasına dair davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; senetlerin herhangi bir borç ilişkisi ve müvekkilinin bilgisi olmadan düzenlendiğini, senetlerin sahte olduğunu bu durumun somut delillerle tespit edildiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılarak tedbir karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf ve davacının istinafına karşı cevap dilekçesinde; davaya konu senetlere yönelik daha önce hukuk ve ceza mahkemelerinde görülen dava ve alınan raporların lehlerine sonuçlandığını, davacının sürekli birbiri ile çelişen iddia ve bayanları ile haksız ve kötü niyetle açtığı davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Talep; kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, icra takibinin tedbiren durdurulması istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir talebin reddine karar verilmiş, taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda, Gemlik İcra Müdürlüğünün 2015/2643 ve 2015/2641 Esas sayılı takip dosyaları üzerinden davalı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından açılan dava ile senetlerin gerçek borç ilişkisine dayalı olmadığı, sahte olarak düzenlediği nedenleri ile borçlu olmadığının tespiti davası yanında takibin tedbiren durdurulması talep edilmiştir.
İİK’nın 72-(3) maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu belirlemelere göre, eldeki dava icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davası olup ancak İİK’nın 72-(3) maddesi kapsamında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bunun dışında, takibin durdurulması şeklinde ihtiyati tedbire hükmedilemez. Öte yandan, senet metnine yönelik ileri sürülen sebeplerin HMK’nın 209. maddesi kapsamında nitelendirilemeyecek olması sebebiyle mahkemece talebin reddine dair kararında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Davacının istinaf sebeplerinin belirtilen nedenlerden dolayı yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Ayrıca, davalı tarafından davanın esasına yönelik sunulan istinaf dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; istinaf başvurusuna konu kararın tedbir istemine yönelik olması, nihai karara ilişkin davanın yerel mahkeme de derdest bulunması ve nihai karara ilişkin yargılama ve değerlendirme yetkisinin yerel mahkemeye ait olması sebebiyle davalı istinaf başvurusunun usulden reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle; davacının ara karar yönelik istinaf başvurunun yukarıda açıklanan nedenlerle esastan reddine, davalının nihai karar verilmesi istemli istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı istinaf başvurusunun nihai karara ilişkin yargılama ve değerlendirme yetkisinin yerel mahkemeye ait olması sebebiyle USULDEN REDDİNE
3-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davacıya iadesine,
6-Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
HMK. 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza