Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1856 E. 2023/623 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1856 – 2023/623
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1856
KARAR NO : 2023/623
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

ALI : HASIMSIZ
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 18/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/04/2023
Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/05/2022 tarih, 2022/393 Esas, 2022/577 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; tarafına ait Yunus Emre Mahallesi Karadut Sokak No:22 Yıldırım/Bursa adresindeki Olden Tekstil Metal Makine Sanayi Ticaret Limited Şirketi isimli, 96286 Ticaret Sicil No’lu ticari işletmesinin, 03/04/2022 tarihinde karar defterini kaybettiğini belirterek ticari faaliyetini devam ettirebilmesi adına, tarafına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve kağıtları özenle muhafaza etmesi zorunlu olup, yerine göre çalınma halinde bile, zayi belgesi verilemez iken, basiretli tacir gibi davranmama sebebiyle kaybolma iddiası sebebiyle zayi belgesi verilemeyeceği gibi iradesi dışında kaybolduğunun dava dilekçesinde açıklanmadığı ve ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; karar defterinin zayi olduğunun dosya kapsamı deliller ile açık olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nın 82/7 maddesi gereğince karar defterinin zayi olduğunun tespiti ve belge verilmesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

6102 sayılı TTK’nın 82-(7) maddesine göre; bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine zayi belgesi verilmesini isteyebilir. Madde metninde yangın, su baskını veya yer sarsıntısı ibarelerinden sonra yer alan “gibi” sözcüğüyle benzer olayların kastedildiği, ziya haline ilişkin sınırlı sayıda bir düzenleme getirilmediği anlaşılmaktadır (Yargıtay 11. HD. 10.05.2017 tarihli, 2016/4865 E., 2017/2800 K. sayılı ilamı).
Öte yandan, tacirin, anılan yasa maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan ticari defterlerin ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur. Mücbir nedenlerin ispatı, bunu iddia eden tacire aittir. İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmektedir. Davacı tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle korumakla yükümlüdür.
Somut olayda; davacı tarafından karar defteri kaybolma olgusunun ileri sürülmesi zayi belgesi verilmesi için yeterli olmayıp, bunun yanında, maddede yer alan sebeplerden veyahut benzer olağanüstü, beklenmeyen hale dayalı mücbir sebebin gerçekleşmesinin gerektiği, bu kapsamda ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından bu nitelikte bir sebep ileri sürülüp ispat edilemediğinden ilk derece mahkemesince zayi belgesi verilmesi talebinin reddine dair kararda usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, davaya konu karar defteri istemde bulunan kişinin temsilcisi olduğu şirkete ait olup, dava dilekçesinin bu sıfatla imzalanması karşısında karar başlığında davacı şirkete yer verilmemesi doğru değil ise de; bu husus mahalde düzeltilmesi mümkün görüldüğünden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına (harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davacıya iadesine,
4-Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.