Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1852 E. 2023/53 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2020
NUMARASI : ..Esas, ..Karar

DAVACI : …
VEKİLİ :Av. … …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Ticaret Sicil Memuru Kararına İtiraz
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/01/2023

Bursa … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, … Esas,… Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:Davacı vekili, müvekkili şirketin pay sahiplerinden olan ..’un 23.06.2019 tarihinde vefat etmesi üzerine 1/3 olan şirket payının murisin eşi ve çocuklarına intikal ettiğini, murisin vefatından sonra mirasçıların ortaklık haklarının kullandırılması amacı ile murisin eşi ve çocukları arasında menfaat çatışmaları önlenmek ve küçükleri temsil etmek üzere MK.nun 426 ve 427. Maddeleri uyarınca Bursa … Sulh Hukuk Mahkemesinin ..Esas ve … Karar sayılı kararı ile kayyum …’un küçükleri temsil etmek üzere atandığını, müvekkili şirketin 23.12.2019 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantısında alınan kararların tescil ve ilanı için 27.12.2019 tarihli olarak sunmuş oldukları tescil talebinin davalı sicil müdürlüğünce reddedildiğini, kararın yerinde olmadığını, zira müvekkili şirketin 23.12.2019 tarihinde gerçekleştirmiş olduğu 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin Genel Kurul toplantısının yasal mevzuata uygun olarak gerçekleştirilmiş olup alınan kararların da pay sahiplerinin oy birliği ile alınmış olduğunu, iş bu Genel Kurul toplantısının (7) no.lu gündem maddesinde her biri 1.000 TL değerinde 7500 adet paya bölünmüş 7.500.000,00 TL olan şirket sermayesinin beher pay adedi değiştirilerek her biri 25 TL değerinde 300.000 adet paya bölünmüş 7.500.000,00 TL olarak belirlenmesine karar verildiğini, iş bu Genel Kurul Toplantısının TTK.nun 416. Maddesi uyarınca çağrısız usulde gerçekleştirilmiş olup çağrısız Genel Kurulda tüm pay sahiplerinin katılımıyla Gündeme madde eklenmesinin mümkün olacağını, anılan kararın da oybirliği ile gündeme eklenen ve oybirliği ile alınan bir karar olduğunu, bu şekilde şirket sermayesinin aynı kalarak beher pay adedinin değiştirilmesi kararının mevzuata uygun olarak alındığını, alınan kararlarda tüm payların temsil edildiği gibi muris İsmail Kurtuluş mirasçıları olan küçüklerin de kayyum Zülfi Kurtuluş katılımıyla temsil edildiğini, TTK.nun 596. Maddesi hükmüne göre muris mirasçılarına ölümle birlikte şirketteki murise ait payların ölüm ile birlikte diğer malvarlığı gibi tüm haklar ve borçlar ile birlikte kendiliğinden intikal ettiğini, kanuni şartlar sağlanmış olmasına rağmen davalı sicil müdürlüğünün tescil başvurusunun reddine dair kararının yerinde olmadığını ileri sürerek Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğünün 13.02.2020 tarih ve 64256 sayılı kararının itirazen kaldırılarak 23.12.2019 tarihli Genel Kurul toplantısında alınan kararların tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı sicil müdürlüğü vekili, davacının 18.12.2019 tarihli genel kurulun tesciline ilişkin talebinin müvekkili sicil müdürlüğünce reddedildiğini, zira şirket sözleşmesinin değişen maddelerinin yeni metninin tescil ve ilan edilmesi gerektiği halde bunun yerine getirilmediğini, esas sermaye paylarının itibari değerinin en az yirmibeş Türk Lirası ve katları olması gerektiği ve miras paylarının dağıtılmasından sonra bölünemeyen payların küsuratının giderilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 676. maddesi uyarınca paylaşma sözleşmesi yapılması veya 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 650. maddesi uyarınca miras paylarının oluşturulmasının sulh hukuk mahkemesinden istenilmesi gerektiği şayet veraset tescili yapılmadan önce payların itibari değerinin değiştirilmesi yoluna gidilecek ise miras paylarını temsil edecek ortak bir temsilci atanması gerektiği ve bu hususlara davacı şirket tarafından uyulmamasının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 32, 589, 590 ve 599. maddeleri ile Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 34 ve 92. maddelerine aykırılık teşkil ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın 8 günlük yasal süresi içinde açıldığı, tescili talep edilen davacı şirkete ait 18.12.2019 tarihli olağan genel kurulun 7. maddesinde “ Daha evvelce şirket sermayesi 1.000 TL değerde 7500 pay 7.500.000,00 TL iken bu sefer pay değerinin 25 TL olarak değiştirilip 300.000 pay 7.500.000,00 TL olarak belirlenmesine oy birliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar alındığı, davacı şirket sermayesinin bir payının itibari değerinin değiştirilebilmesi için şirket sözleşmesinin değişikliğe uğrayacak ilgili maddelerinin yeni metninin tescil ve ilan edilmesi gerektiği halde, davacı şirketçe şirket sözleşmesinin tadil edilen maddesinin yeni metnini belirtmemiş ve ibraz etmemiş olup tescil talebinin yalnızca bu yönü ile dahi mevzuata aykırılık teşkil ettiği, davacı şirket ortaklarından İsmail Kurtuluş’un 23.06.2019 tarihinde vefat ettiği, vefatından önce şirket ortaklık yapısının 2500 pay ile .., 2500 pay ile…. 2500 pay ile …’tan oluştuğu,… mirasçılarının 3/8 pay ile …pay ile … ve 2/8 pay ile … olduğu, mirasçıların pay oranları ile bölünemeyen payların ve küsuratın meydana geldiği, bu durumda payların itibari değerinin değiştirilmesi, tüm mirasçılar arasında bir payın değeri yirmi beş Türk Lirası ve katları olacak şekilde paylaşma sözleşmesi yapılması veya 4721 sayılı MK.nun 650. Maddesi uyarınca miras paylarının oluşturulması için Sulh Hukuk Mahkemesinden talepte bulunulması gerekmekte olup ayrıca veraset tescili yapılmadan önce payların itibari değeri değiştirilecek ise miras paylarını temsil edecek ortak bir temsilci atanarak miras paylarına ait hakların atanan temsilci tarafından kullanılması gerektiği, bu hususlar göz ardı edilmek suretiyle mirasçılar için ortak bir temsilci atanmadan … ve …’a atanan kayyum … ve diğer mirasçı …’un katılım suretiyle gerçekleştirilen genel kurulun tescilinin mümkün bulunmadığı, dolayısıyla davacı şirketin ana sözleşme tadil metinlerini eski ve yeni hali ile değişen madde metinleri üzerinden hazırlayarak genel kurulda oylaması ve Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 92. Maddesinde sözü edilen şekilde Ticaret Sicile tescil için sunması fakat öncelikle mirasçıların bölünemeyen payları yönünden öncelikle henüz değişikliğe uğramamış hali ile muris ortak İsmail Kurtuluş’un davacı şirketteki 2500 payı yönünden genel kurula Bursa 3. Noterliği’nin 04.07.2019 tarihli veraset belgesinde yazılı paylarla (Aksine bir miras paylaşım sözleşmesi yapılmadı ise) katılacak olan mirasçıları yönünden ortak bir temsilci atanması sağlanarak bu temsilci aracılığıyla toplantıya katılım ve oy kullanma hakkı sağlanarak ana sözleşme değişikliğinin oylanması sonrasında genel kurul kararının tescilinin talep edilmesi gerekmekte olup, bu haliyle tescili mümkün bulunmayan genel kurul kararının tescili istemin reddine dair karar yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin pay sahiplerinden olan İsmail Kurtuluş’un vefat etmesi üzerine 1/3 olan şirket payının murisin eşi ve çocuklarına intikal ettiğini, külli halefiyet ilkesi uyarınca şirket paylarına ilişkin olarak kendiliğinden gerçekleşen intikal gereği müvekkil şirkette pay sahibi haline gelen yasal mirasçılar Gülşah Kurtuluş’un asaleten, küçükler Hamza Kurtuluş ile Eymen Zühtü Kurtuluş’un ise muhtemel menfaat çatışması nedeniyle kendilerine atanan temsil kayyımı Zülfi Kurtuluş aracılığıyla vekaleten ve diğer iki pay sahibi Yahya Kurtuluş ve Faruk Kurtuluş’un da asaleten hazır bulundukları genel kurulda, davaya konu kararlar tüm ortakların oybirliğiyle alındığını, usul ve esaslara uygun şekilde tescil başvurusunun reddinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, ticaret sicil memuru kararına itiraz istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı limited şirket 3 ortaklı olup, ortaklarından olan..’un 23/06/2019 tarihinde vefat ettiği, Bursa … Noterliğinin 04/07/2019 tarihli mirasçılık belgesinden murisin mirasçıları 3/8 pay ile …, 3/8 pay ile … ve 2/8 pay ile .. olduğu, şirket işlemlerinde ortaya çıkabilecek menfaat çatışmalarının önlenmesi amacıyla Bursa … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı kararı ile mirasçılardan reşit olmayan küçükler … ve ..’a ..’un temsil kayyımı olarak atandığı, davacı şirkete ait 2017-2018 yıllarına ait 18/12/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısının şirket ortakları .. ve .. ile muris ..’un mirasçılarından … asaleten, reşit olmayan küçükler … ve …’a temsilen …’un katılımıyla gerçekleştiği ve oybirliği ile alınan kararlardan 7. nolu gündem maddesinde “ Daha evvelce şirket sermayesi 1.000 TL değerde 7500 pay 7.500.000,00 TL iken bu sefer pay değerinin 25 TL olarak değiştirilip 300.000 pay 7.500.000,00 TL olarak belirlenmesine oy birliği ile karar verilmiştir.” şeklindeki karar alındığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK.nun 576. Maddesi uyarınca şirket esas sermayesinin itibari tutarı, sermaye paylarının sayısı, itibari değerleri şirket sözleşmesinde bulunması gereken zorunlu kayıtlardandır. 6102 sayılı TTK.nun 589. Maddesi “(1) Aksi şirket sözleşmesinde öngörülmediği taktirde şirket sözleşmesi esas sermayenin üçte ikisini temsil eden ortakların kararıyla değiştirilebilir. 621. madde hükmü saklıdır. (2) Şirket sözleşmesinde yapılan her değişiklik tescil ve ilan edilir.”hükmünü haizdir. Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 92. Maddesi “(1) Şirket sözleşmesi değişikliğinin tesciline ilişkin başvuruda Müdürlüğe aşağıdaki belgeler verilir:a-Şirket sözleşmesi değişikliğine ilişkin Genel Kurul Kararının noter onaylı örneği,b- Şirket sözleşmesinin değişen maddelerinin yeni metni, (2) Şirket Sözleşmesinin değiştirilmesine dair Genel Kurul Kararı Müdürler tarafından şirket merkezinin bulunduğu yer Ticaret Siciline tescil ettirilir.” şeklindedir. Bu durumda, davacı şirket sermayesinin bir payının itibari değerinin değiştirilebilmesi için şirket sözleşmesinin değişikliğe uğrayacak ilgili maddelerinin yeni metninin tescil ve ilan edilmesi gerektiği halde bu usul yerine getirilmeden alınan kararın yasal mevzuata ve kanuna açıkça aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan 6102 Sayılı TTK.nun 599.maddesi ise “(1) Bir esas sermaye payı birden fazla ortağa ait bulunduğu taktirde paydaşlar şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerinden dolayı şirkete karşı müteselsilen sorumludur..(2) Paydaşlar esas sermaye payından doğan haklarını ancak atayacakları ortak bir temsilci aracılığıyla kullanabilirler.” 4721 sayılı MK.nun 676. Maddesinde “Mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar. Paylaşma sözleşmesi ile mirasçılar tereke mallarının tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin miras payları oranında paylı mülkiyete dönüştürülmesini de kabul edebilirler. Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.” şeklinde düzenlemeler yer almaktadır. Buna göre, miras paylarının dağıtılmasından sonra esas sermaye paylarının itibari değeri TTK.nun 583. Maddesi uyarınca en az yirmi beş Türk Lirası ve katları olacak şekilde olması gerekmekte olup, bölünemeyen payların olması durumunda; i) payların itibari değerinin değiştirilmesi, ii) 4721 saylı TMK. Uyarınca tüm mirasçılar arasında bir payın değeri yirmi beş Türk Lirası ve katları olacak şekilde paylaşma sözleşmesi yapılması veya iii) 4721 sayılı MK.nun 650. Maddesi uyarınca miras paylarının oluşturulması için Sulh Hukuk Mahkemesinden talepte bulunulması gerekmekte olup ayrıca veraset tescili yapılmadan önce payların itibari değeri değiştirilecek ise miras paylarını temsil edecek ortak bir temsilci atanarak miras paylarına ait hakların atanan temsilci tarafından kullanılması gerektiği halde murisin tüm mirasçıları için ortak bir temsilci atanmadan yapılan genel kurulun tescili isteminin davalı sicil müdürlüğünce reddinde usul ve yasaya aykırılık bulunamamaktadır.
Açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerinde olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilâm harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/01/2023


Başkan

e-imzalı

Üye*

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı