Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1636 E. 2022/1917 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1636 – 2022/1917
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1636
KARAR NO : 2022/1917
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

IN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/12/2022
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/10/2021 tarih, 2021/768 Esas, 2021/925 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacılar ortak dava dilekçesi ile; tarafları ile davalı banka arasında açılan icra takipleri ve davalar; Bursa 8. İcra Dairesi 2019/9537 E., (Borçlu … -Örnek: 6 Takip) , Bursa 8. İcra Dairesi 2019/9580 E. (Borçlu …- … -Örnek: 7 Takip), Bursa 3.İcra Dairesi 2019/9735 E. (Borçlu … – Örnek: 6 Takip), Bursa 8. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/175 E. (İcranın geri bırakılması davası -mahkeme devam ediyor – Bursa 8. İcra Dairesi 2019/9537 E.), Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/660 E. (İtirazın iptali davası – Bursa 3.İcra Dairesi 2019/9735 E.), Bursa 3.İcra Hukuk Mahkemesi 2020/586 E. (İhalenin Feshi Davası – İhale feshi kararı çıktı banka tarafından istinaf başvuru yaptı – Bursa 3. İcra Dairesi 2019/9735) numaraları ile aynı borca ilişkin farklı icra takipleri yapılmak suretiyle bu takiplere ilişkin dava konuları yapıldığını, davalı banka vekili mükerrer olarak aynı borçlara ilişkin takip dosyaları dava konu olmakla yeni bir icra takip dosyasına konu yapılarak tekrar takibe geçilmiş, takipte tekerrür ibaresinin arkasına sığınarak derdest davaların sonucu beklemeden tahsil yoluna gidildiğini, Bursa 3. İcra Dairesi 2019/0735 E. İcra dosyasında da ipotek alınan gayrimenkullerin satışını yaptığını, Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/586 kararı ile ihalenin feshi davası ile satışın iptalinin gerçekleştiğini, davalı taraf ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2021/1692 Esas ile istinafa gittiğini, bahsi geçen davaların konusu taşınmaza ilişkin takip borcunun da aynı borca ilişkin olduğunu, davalı bankanın usul ekonomisi ilkesine uymayarak mükerrer olarak açtığı takiplerin ve takiplere ait davaların karmakarışık hale gelmesinden dolayı işbu menfi tespit davasını açtıklarını, iş bu davanın kök dava olarak değerlendirilerek diğer davaların bu davaya katılmasını ve dava sonucu olarak ilamlı takip ile borcuna karşılık ipotek edilmiş olan gayrimenkullerin borcundan mahsup edilmesini, şahsı olarak adli yardım talebinden yararlandırılarak Bursa 8. İcra Dairesinin 2019/9580 Esas sayılı dosyada borçlu sıfatının kaldırılarak eşinin yönünden de genel tespit yapılarak bankaya verilen ipoteğin borca ilişkin değerinin tespit edilerek mahsubunun yapılmasını, şahsının borç veya kefaletinin olmadığının tespitinin yapılmasını, %20 ‘den aşağı olmamak kaydıyla davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, tensip zaptında “HMK 119/1-ğ maddesinde dava dilekçesinin açık bir şekilde talep sonucunu içermesi gerektiği hüküm altına alındığından davacılara açık bir şekilde talep sonucunu açıklamak üzere HMK. 119/1-ğ ve HMK 119/2 maddesi gereğince 1 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,” şeklinde ara karar oluşturulduğu, davacıların 27/09/2021 tarihinde sundukları beyan dilekçelerinde kefalet tarihlerinin belirlenmesi, önceki oluşan borçlardan bağışık tutulması ve kefalet kapsamı dışındaki borçlardan ayrışarak genel tespit istemli talepli olarak davayı açtıklarını beyan ettiği, HMK. 119/1-ğ maddesinde dava dilekçesinin açık bir şekilde talep sonucunu içermesi gerektiği hüküm altına alındığından davacılara açık bir şekilde talep sonucunu açıklamak üzere HMK. 119/1-ğ ve HMK. 119/2 maddesi gereğince kesin süre verilmesine rağmen bu konudaki eksikliği tamamlamadıkları gerekçeleriyle davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar … ile …’in aynı içerikli istinaf dilekçesinde özetle; 21/09/2021 tarihli tensip zaptı tebliğ edilmeden UYAP sisteminden görülerek süresi içerisinde, tensip zaptında yazılan eksikliklerin 27/09/2021 tarihinde ilk derece mahkemesine Uyap sisteminden yasal süresi içinde gönderilmiş olduğu, eksikliğin giderildiği, dava dilekçesi ekinde mükerrer takipleri, mükerrer takiplere itiraz sonucunda açılmış davaları belirtmiş ve icra takiplerin ödeme emirlerini, davaların ise ön inceleme tutanaklarının eklendiği, dayanılan hukuki sebeplerin çok açık ve net olduğu, ara karar tebliği edilmemesine karşın eksikliklerin tamamlanıp gönderilmiş olduğu, yine davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleri ile istinaf isteminde bulunmuşlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit talebine ilişikindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119. maddesinde dava dilekçesinin içeriği belirtilmiş olup, 119/1-ğ bendine göre, açık bir şekilde talep sonucunun dava dilekçesinde gösterilmesi gereklidir. Talep sonucunun çok açık olarak belirtilmesi gerekir. Zira, mahkemece, davanın kabulünde talep sonucunun aynen hüküm fıkrası olarak 6100 sayılı HMK.297 madde uyarınca karara bağlaması gerekmektedir. Esasen, mahkeme davacının talep ettiğinden fazlasına veya başka bir şeye hükmedilemez. Bu nedenle davacı, nelerin hüküm altına alınmasını (davalının neye mahkûm edilmesini) istediğini, açık ve noksansız ve terettüd de yer vermeyecek bir şekilde dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde bildirmesi gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119/2. fıkrasında dava dilekçesinde açık bir talep sonucunun bulunmaması hâlinde, mahkemece eksikliğin giderilmesi için davacıya bir haftalık kesin süre verileceği, bu süre içinde eksikliğin giderilmemesi durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği belirtilmiştir.
Anılan bu yasal düzenlemeler ve yukarıda somut olaya ilişkin, mahkemece 21/09/2021 tarihli tensip ara kararı ile talep sonucuna ilişkin davacıların açıklama yapması konusunda kesin süre verilmiş olup, tensip zaptı tebliğ olmadan yasal süre içinde davacı asiller tarafından, mahkemece kurulan ara karar gereğince verilen kesin süre içerisinde talep sonucuna ilişkin beyanda bulunmuş ise de, davacı Yıldız tarafından 26/09/2021 tarihli dilekçe ile ”Kefaletimin tarihlerinin belirlenmesi, önceki oluşan borçlardan bağışık tutulmam ve kefalet kapsamı dışındaki borçlardan ayrışarak genel tespit taleplidir.” davacı Ahmet tarafından ise ”Mükerrer İcra Takipleri ve davalarında tarafları aynı olan uyuşmazlık konusu borç ve alacağa ilişkin olup davaların birleştirilerek genel borç ve alacağın tespitidir.” şeklinde beyanda bulunulmuştur.
Söz konusu beyan ve tüm dosya içeriğinden davanın ve talebin ne olduğu anlaşılamamaktadır. Talep sonucu açıkça belirtmeyerek ara karar gereğini yerine getirilmediği gibi yapılan yorumla davanın menfi tespit davası olduğuna kanaat getirilmekle birlikte, davacılar tarafından dava değeri gösterilmediği gibi ne miktarda borçlu olmadıkları da belirtilmemiştir. Kaldı ki menfi tespit davasının kısmi dava yada belirsiz alacak davası olarak açılması da mümkün değildir. Bu sebeple yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararında hukuki yönden isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan gerekçelerle davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.353/1-b-1 madde uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacıların istinaf isteminin 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli istinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/12/2022