Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1619 E. 2022/2017 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1619 – 2022/2017
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1619
KARAR NO : 2022/2017

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/12/2022

Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/06/2022 tarih, 2022/325 Esas, 2022/1244 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi … tarafından çeşitli tarihlerde dava dışı Ziraat Bankası AŞ’den kredi kullanıldığını, krediler karşılığında kendisine hayat sigortası yapılarak bunun karşılığında da sigorta primi muristen kesildiğini, murisin 22.12.2020 tarihinde vefat ettiğini, murisin vefatından sonra ödenmeyen kredilerinden kalan borçlarının müvekkillerinden talep edilerek tahsil edildiğini, murisin kredinin kullandığı tarih itibariyle herhangi bir rahatsızlığının bulunmadığını, basiretli bir tacir gibi davranmayarak, sigortalıya gerekli soruları yöneltmeyen, poliçe prim bedelinin tamamını tahsil eden davalı sigorta şirketinin, sigortalının bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek bu durumdan lehine sonuç çıkarmasının kabul edilemeyeceğini keza tüketici konumunda olan müteveffadan kredi çekerken sağlık taraması ya da sağlık durumuna ilişkin belge istenmesi yönünde bir istekte bulunulmadığını, bu konuda hiçbir soru sorulmadığı gibi, sigortanın gerekli araştırma ve incelemeleri yapma yetkisi varken böyle bir araştırmanın da yapmadığını ileri sürerek 32.245,25-TL sigorta tazminatının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, birinci derece hak sahibinn, dain-i mürtehin ve dönülemez lehtarın Ziraat Bankası AŞ olduğunu, kanser hastalığı/ kanser hastalığına dair tespit edilen bulguların sigorta teminatı kapsamı dışında olduğunu, davacıların murisi sigortalının sigorta öncesinden gelen kanser hastalığını müvekkili şirkete bildirmeyerek beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıların murisi ile davalı sigorta şirketi arasında dava dışı banka tarafından kullandırılan zirai kredi kapsamında tesis edilen hayat sigortası poliçesinden kaynaklandığı, davanın dayanağı hayat sigortası sözleşmesi olup banka ile akdedilen kredi sözleşmesi ve kredinin niteliği uyuşmazlığın hukuki nitelemesinde etkili olmadığı, zira hayat sigorta sözleşmelerinin niteliği gereği, sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, çiftçi vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek bulunmadığı, davacıların murisi gerçek kişi olup tacir sıfatı da bulunmadığı, bu kapsamda davacıların murisi tüketici olup davalı sigorta şirketi ile arasındaki hayat sigortası sözleşmesine dayalı olarak alacak talebinde bulunulduğundan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca davaya bakma görevi tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Balıkesir Asliye Hukuk Mahkemesinde (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) gönderilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf sebeplerinde özetle; dava açılırken görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu düşünerek davacıların ikamet etmekte olduğu Balıkesir ili Erdek ilçesinde Asliye Ticaret Mahkemesi’nin olmaması sebebi ile Balıkesir ilinde bulunan Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açmak zorunda kalındığını, esasen özel mahkemenin kurulmadığı yerlerde genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi o özel mahkemenin sıfatı ile dava konusu uyuşmazlığı çözmekte olduğunu, dolayısıyla davanın müvekkillerin ikamet ettiği yer olan Erdek ilçesinde Erdek Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla) görülmesi gerektiğini, davalı tarafın yetki itirazında bulunma ihtimali dikkate alınarak ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilerek Erdek Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davaya bakmakla görevli mahkeme tüketici mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda, uyuşmazlık davalı ile davacıların miras bırakanı arasında düzenlenen hayat sigortası poliçesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taraf poliçe ile teminat altına alınan rizikonun gerçekleştiğini ileri sürerek sigorta şirketinden zararın tazmin edilmesini talep etmektedir. Bu durumda, davacı taraf ve miras bırakan “tüketici” sıfatını ve düzenlenen poliçede “tüketici işlemi” niteliğini taşımaktadır. Bu nedenle 6502 sayılı yasanın 73. maddesi uyarınca davaya bakma görevi tüketici mahkemelerine ait olduğundan ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/18171-2015/14879 E. K. ile 2018/4019-2020/3394 E. K. sayılı ilamları da bu yöndedir).

Davacılar vekili eldeki davanın ticaret mahkemesinin görev alanına girdiğinden bahisle özel yetkili mahkeme olan Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmak zorunda kalındığını, esasen yetkili ve görevli mahkemenin davacıların ikametgahının bulunduğu Erdek Asliye Hukuk Mahkemeleri (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) olduğunu ileri sürmüşse de, dava dilekçesinde açıkça sigortalı murisin tüketici olduğunu belirtmiş olmasına karşın davasını Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinde ikame ettiği, eldeki dava bakımından genel yetki kuralları geçerli olup kesin yetki kuralının bulunmadığı, davacının yetki konusunda seçimlik hakkını Balıkesir Mahkemelerinde kullandığı, davalının cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine de itiraz etmediği gözetildiğinde, Balıkesir Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi) Mahkemelerinin yetkisinin kesinleştiği anlaşılmakla davacılar vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 22/12/2022