Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1599 E. 2022/1352 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1599 – 2022/1352
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1599
KARAR NO : 2022/1352
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/10/2022
Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/492 Esas, 07/07/2022 ve 03/08/2022 tarihli ara kararlarının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin Tüfekçioğlu Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin hem 11253/66000 oranında pay sahibi ve Balıkesir 1. Noterliğinin 12.06.2019 tarih 11845 sayı ile tasdikli 03.06.2019 tarihli genel kurul kararı uyarınca 03.06.2022 tarihine kadar hem de yönetim kurulu üyesi olduğunu, müvekkilinin annesi Semiha TÜFEKÇİOĞLU’nun yönetim kurulu başkanı, müvekkilinin kız kardeşi Nurbin TÜFEKÇİOĞLU’nun yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak görünmekte olduklarını, imza yetkilerinin de münferiden Semiha TÜFEKÇİOĞLU ve Nurbin TÜFEKÇİOĞLU’ nda olduğunu, Semiha TÜFEKÇİOĞLU’nun 33241/66000 Nurbin TÜFEKÇİOĞLU’nun 11253/66000 ve Şükran TÜFEKÇİOĞLU’nunda 11253/66000 pay sahibidir olduklarını, Tüfekçioğlu Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 13.06.2022 tarihinde genel kurulu yapıldığını ancak hem toplantıya davet ve hem de toplantının yapılması aşamasında TTK yasa ve usul hükümleri açık ve bariz şekilde ihlal edildiği için alınan kararlar kanunlara şirket esas sözleşmesine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olduğu için genel kurulun ve alınan kararların iptalini talep ettiklerini beyanla Tüfekçioğlu Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 13.06.2022 tarihli genel kurulunun ve alınan kararların ttk başta olmak üzere yasa ve usul hükümlerine tamamen aykırı olması sebebiyle iptaline / butlanına, tedbiren genel kurul kararlarının uygulanmasının ve noter tasdik işlemlerinin ve ticaret sicil memurluğuna tescilinin durdurulması hakkında tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin yönetim kurulu üyasi olduğundan diğer yönetim kurulu üyeleri ile menfaat çatışması olduğundan ve şirketin temsil sorunu olduğundan bu süreçte tüfekçioğlu turizm sanayi ve ticaret anonim şirketi’ne kayyum atanmasına, TTK. uyarınca genel kurul kararlarının iptali davası açıldığının ticaret sicil memurluğunda ilan ettirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.

Birleşen dava davacısı Şükran Tüfekçioğlu vekili 12/10/2022 tarihli duruşmadaki talebinde; TTK. 436 maddesi çerçevesinde, şu an yargılaması Balıkesir 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/194 esas sayılı dosyasında sürmekte olan ve davalı şirketin 05/08/2021 tarihli genel kurul kararının iptaline yönelik olan davada aldırılan bilirkişi raporunda anılı genel kurul kararlarının hukuka aykırı olduğuna yönelik tespitlerde bulunulduğunu, eldeki davanın da yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi ve ibrasına yönelik olduğunu, dolayısıyla Asliye Hukuk Mahkemesindeki bilirkişi raporundaki belirlemeler karşısında mahkememizde görülmekte olan dava konusu genel kurul kararlarının yani yönetim kurulu üyeleri seçimi ve ibrasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davalı şirkete işbu davada yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, 07/07/2022 tarihli ara karar ile; TMK’nin 427/4. maddesine göre bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka bir yoldan sağlanamamış ise vesayet makamınca yönetim kayyımı atanması gerektiği, anılan düzenlemeye göre yönetim kayyımı atanabilmesi için şirketin yönetim kurulunun bir şekilde oluşturulmasının mümkün olmaması ve bu boşluğun başkaca hukuki yollarla giderilmemiş olmasının şart olduğu, dosya kapsamı gözönüne alındığında şirkette organ boşluğu olmadığı gerekçeleriyle birleşen davada davacı vekilinin davalı şirkete yönetim kayyımı atanmasına ilişkin talebinin reddine,
03/08/2022 tarihli ara karar ile ise ; asıl dava davacı vekili tarafından 13/06/2022 tarihli genel kurul kararlarının uygulanmasının, noter tasdik işlemlerinin ve ticaret sicil memurluğuna yapılan tescilinin durdurulmasına yönelik tedbir talebinde bulunulmuş ise de talep konusunun yargılamayı gerektirdiği, uyuşmazlığın esasını çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmeyeceği, bu aşamada yaklaşık ispatın gerçekleştiğinin kabulünün mümkün olmadığı, tedbir kararı verilmemesi halinde ciddi bir zarar doğacağına yönelik açık emarelerin bulunmadığı, şirketin yetkili organlar eli ile işleyiş ve idaresinin asıl olduğu ve şirketin ortakları olan tarafların menfaat dengeleri de dikkate alınarak HMK.’nın 389. ve TTK.’nın 449. madde koşulları bulunmayan tedbir talebinin reddine dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili 26/07/2022 tarih ile 19/08/2022 tarihli istinaf dilekçelerinde özetle; TTK. nın esas prensibi olan iyiniyet kurallarına ve mevzuata aykırı yapılan genel kurul ile ilgili butlan ve iptal davaları derdest iken 13.06.2022 tarihinde tamamen hukuka aykırı genel kurul yapılmış olduğu, şirketin bu süreçte yönetilmemekte olduğu ve şirketin ana faaliyet unsuru olan Basri Otelin faaliyete geçirilmediği, Qnb Finansbank A.Ş. tarafından İzmir 20.İcra Müdürlüğü 2022/7756 Es. sayılı dosyası ile 10.000.000.TL. ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilerek otelin bulunduğu şirket adına kayıtlı taşınmazın satışa çıkarılmış olduğu, bu sebeplerle yönetilmeyen davalı şirkete kayyum atanması gerektiği, olağan Genel kurul toplantı daveti yapılması gerekirken olağanüstü toplantı daveti yapılması yasa ve usule aykırı olduğu, bu sebeple davalı şirkete kayyum atanması talebinin reddine ilişkin ara kararın ve yine 03.08.2022 tarihli genel kurul kararlarının uygulanmasının, noter tasdik işlemlerinin ve ticaret sicil memurluğuna yapılan tescilin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması talebi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, yöneticinin sorumluluğu ile zararın tazminine ilişkin davada kayyum ataması ile 13/06/2022 tarihli genel kurul kararlarının iptali davasında genel kurul kararlarının uygulanmasının durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacılar İsmail Safa Tüfekçioğlu ve Şükran Tüfekçioğlu ayrı ayrı açtıkları ve birleşen davalar ile Tüfekçioğlu Turizm. San. ve Tic. A.Ş. nin 13/06/2022 tarihli genel kurul kararının iptali ile alınan kararların uygulamasının durdurulması, noter tasdik işlemlerinin ve tescilin durdurulması, yönetim kurulu yetkilileri ile ilgili hususun ilan ve tesciline itiraz ile ilan/tescilin tedbiren durdurulması ile tedbiren kayyım atanması talebi ile eldeki davaların açıldığı,

Yerel mahkemece; 07/07/2022 tarihli tensip ara kararı ile kayyum atanması talebinin reddedildiği, aynı tarihli tensip ara kararı ile yönetim kurulu üyelerinin dinlenilmesine karar verildiği, 03/08/2022 tarihli duruşmada ise yönetim kurulu üyelerinin görüşünün alınarak tedbir talebinin reddine karar verildiği, mezkur ara kararlara karşı davacı İsmail Safa Tüfekçioğlu vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İhtiyati tedbiri düzenleyen 6100 sayılı
HMK. 389 maddesi; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir hükmünü ihtiva etmektedir.
Yine aynı yasanın 390/3. maddesi, ihtiyati tedbir kararının kabul edilebilmesi için ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam ve kesin değil, yaklaşık bir kanaatin yeterli olduğu şeklindedir.
Bir tüzel kişiliğe kayyım atanması için kural olarak kurumun yasal organlarının mevcut olmaması gerekmektedir. Bu kural 4721 sayılı TMK. 427/1-4. maddesinde ifade edilmiştir. Bu maddeye göre; bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa, yönetim kayyımı atanmak zorundadır. Yönetim kayyımı atanabilmesi için şirketin yönetim kurulunun bir şekilde oluşturulmasının mümkün olmaması ve bu boşluğun başkaca hukuki yollarla giderilmemiş olması şarttır. Şirketin seçilmiş yönetim kurulu bulunduğu takdirde organ yokluğundan sözetmek mümkün olmadığı gibi, mevcut yönetim kurulunun, çalışamaz halde olması da TTK. nunun sistematiği içinde giderilmesi her zaman mümkün bir durumdur.
Yine 6102 sayılı TTK’nın 449. maddesine göre, genel kurul kararı hakkında iptal ya da butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/13514 Esas, 2013/18546 Karar sayılı ilamı ile 2013/12418 Esas, 2013/16148 Karar sayılı ilamları da aynı yöndedir.)
Genel açıklamalar karşısında somut dava bakımından; dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun hükümleri uyarınca anonim şirketlerde yönetim kurulu atama yetkisinin genel kurulda olduğu, şirkette organ eksikliğinin bulunmadığı, şirket genel kurulu kararlarının durdurulması talebine ilişkin ise yaklaşık ispat şartının oluşmadığı, bu sebeple ihtiyati tedbir taleplerinin reddine yönelik yerel mahkeme ara kararlarına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli istinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.20/10/2022