Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1578 E. 2022/1709 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1578 – 2022/1709
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1578
KARAR NO : 2022/1709

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

KARAR TARİHİ : 30/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, 30/12/2020 tarihinde müvekkili şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan 34 AHJ 787 plakalı araç ile davalı Karesi İlçe Belediye Başkanlığı’nın maliki ve davalı …’in sürücüsü olduğu 10-862-1692 plakalı iş makinesi arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, sürücü …’in tam kusurlu olduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalı araç için 08/02/2021 tarihinde 5.443,35 TL, 23/02/2021 ve tarihinde 2.017,21 TL, 9.814,97 TL ve 1.644,66 TL olmak üzere toplam 18.920,19 TL hasar tazminatı ödendiğini, söz konusu tazminatın rücuen tahsili amacıyla davalılardan işleten Karesi Belediye Başkanlığı ve sürücü … aleyhine Balıkesir 3. İcra Müdürlüğünün 2021/3862 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu, 10-862-1692 plakalı iş makinesinin davalı Quick Sigorta AŞ tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, bu nedenle sigorta şirketinin de müteselsilen sorumlu olduğu belirterek tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek kaydıyla Balıkesir 3. İcra Müdürlüğünün 2021/3862 E. sayılı icra dosyasına davalılar Karesi İlçe Belediye Başkanlığı ve … tarafından yapılmış haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, takip borçluları aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, 18.920,19 TL rücuen tazminat alacağının temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faiziyle birlikte davalı Quick Sigorta AŞ’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Quick Sigorta AŞ vekili, davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının başlatmış olduğu icra takibini Karesi İlçe Belediye Başkanlığı ve …’e yönelttiğini, müvekkili aleyhine başlatılan herhangi bir icra takibinin bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı sigorta şirketinin rücu etmek istediği tazminat için bildirim yükümünü yerine getirmediğini, 30/12/2020 tarihli kazaya karıştığı belirtilen 10 -862-1692 plakalı aracın müvekkili şirkete 10/04/2020-10/04/2021 tarihleri arası geçerli olmak üzere 100000034112348 numaralı karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu ancak kazanın karayolunda gerçekleşmediğini, tarlada gerçekleştiği savunarak davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davanın, davacı sigorta şirketince dava dışı sigortalısına ödenen tazminat bedelinin rücuen tahsili için yapılan alacak takibe yönelik itirazın iptaline ilişkin olduğu, davaya dayanak Balıkesir 3. İcra Müdürlüğünün 2021/3862 Esas sayılı icra dosyasında takip alacaklısının davacı şirket ve takip borçlularının ise … ile Karesi İlçe Belediyesi Başkanlığı olup davalı sigorta şirketinin anılan icra dosyasında takibin borçlusu ve tarafı olmadığı, dosya kapsamına göre davalı şirketin icra takibinin borçlusu ve tarafı olmadığı anlaşıldığından ve taraf ehliyeti dava şartı olarak her aşamada mahkemece resen gözetilmesi gerektiğinden davanın HMK’nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili, Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/6 E. sayılı dava dosyası ile Karesi İlçe Belediye Başkanlığı ve … aleyhine Balıkesir 3. İcra Müdürlüğünün 2021/3862 E. sayılı dosyası için itirazın iptali davası ikame edildiğini, yine aynı dava dosyasında Karesi İlçe Belediye Başkanlığı’nın maliki/işleteni olduğu 10-862-1692 plakalı iş makinasının davalı Quick Sigorta AŞ tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olması nedeniyle de davalı Quick Sigorta AŞ aleyhine alacak davası ikame edildiğini, davalı Quick Sigorta AŞ’ye karşı itirazın iptali davası değil alacak davası ikame edildiğinin dava dilekçesinde de açıkça belirtildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, itirazın iptali davasının takip talebinde bulunan alacaklı tarafından takip talebinde gösterilen borçlu aleyhine açılabileceğinden, müvekkil şirket hakkında alacaklı tarafından başlatılmış geçerli bir icra takibi de bulunmadığından ve diğer itirazın iptali şartları da oluşmadığından istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Davacı sigorta şirketince, Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/6 Esas sayılı dosyasında davalılar Karesi İlçe Belediye Başkanlığı, … ve Quick Sigorta AŞ aleyhine dava açıldığı, 20/05/2022 tarihli duruşmada Quick Sigorta AŞ aleyhine açılan davanın tefrik edilerek Mahkemenin 2022/440 Esas sayılı dosyasına kaydedildiği ve yapılan yargılama neticesinde davanın, itirazın iptali davası olduğu ve icra dosyasında davalı sigorta şirketinin takip borçlusu olmadığı gerekçesiyle HMK’nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça mahkemeye ibraz edilen dava dilekçesi incelendiğinde; davalılar Karesi İlçe Belediye Başkanlığı ve … aleyhine açılan davanın itirazın iptali davası olduğu, davalı Quick Sigorta aleyhine açılan davanın ise alacak davası olduğu açık şekilde belirtilmiştir. Davacı, kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan 34 AHJ 787 plakalı araç ile 10-862-1692 plakalı iş makinesi arasında yaşanan maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle iş makinesinin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı sigorta şirketinden hasardan müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla alacak talebinde bulunmaktadır. Bu nedenle, mahkemece tefrikine karar verilen ve davalı sigorta şirketine karşı açılan davanın itirazın iptali davası olarak nitelendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Kabule göre de;
Taraf sıfatı veya husumet, maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkı davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Taraf ehliyeti; davada taraf olabilme, usuli hukuki ilişkinin süjesi olabilme ehliyetidir. Taraf ehliyetine sahip olan kişi, davada davacı veya davalı olabilecektir. Bu nedenle, taraf ehliyeti usûli bir kavramdır. Taraf ehliyetine sahip olabilmek için medeni hukuktaki hak ehliyetine sahip olmak gerekir. HMK’nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, taraf ehliyetine de sahiptir. Dava ehliyeti ise, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir (HMK’nın 51). Fiil ehiyetine sahip olan kişi, dava ehliyetine de sahiptir ve davayı yürütebilir, usul işlemlerini yapabilir. Reşit olan ve temyiz kudretine sahip olan kişiler fiil ehliyetine sahiptir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve dava takip yetkisi davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Davacı tarafta yer alan taraf için aktif dava sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir.
Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Sıfat dava şartı olmayıp, itirazdır. Çünkü bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Bu durumda ise dava esastan ret veya kabul edilir. Oysa, dava şartları davanın esasına girilmesini engelleyen niteliktedir. Ancak sıfat bir itiraz olduğundan, hakim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re’sen göz önünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davacı ya da davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin, ileri sürülme zamanı Yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi, davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur. Ancak pasif husumet yokluğu halinde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararının 6100 sayılı HMK’nın m. 353/1-a-4 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-) Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi amacıyla davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-) 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 80,70 TL istinaf karar ve ilâm harcının istinaf eden tarafa talep halinde ilk derce mahkemesince iadesine,
4-) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden yapılacak yargılamada verilecek hükümle birlikte değerlendirimesine,
5-) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-) 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/12/2022