Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1479 E. 2022/1215 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1479 – 2022/1215
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1479
KARAR NO : 2022/1215

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

B
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2022
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/12/2021 tarih, 2020/215 esas, 2021/1229 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında haricen yapılan gayrimenkul satış sözleşmesi nedeniyle ödenen peşinat bedelinin, taşınmazın teslim edilmemesi sebebiyle tahsiline yönelik davalı aleyhine Bursa 14.İcra Müdürlüğünün 2020/854 esas sayılı takip dosyası üzerinden iflas yolu ile yapılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalı itirazının kaldırılması ile iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresinden sonra sunduğu 18/03/2021 tarihli cevap dilekçesi ile; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, arabuluculuk koşulunun sağlanmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, satım sözleşmesine konu dairenin teslim tarihinin ruhsat temel üstü vizesinden sonra 18 ay+6 ay olduğunu, taşınmazın ruhsat ve teslim süresinin uzamasında kusuru bulunmadığını, yetkili belediyeden kaynaklı hukuki imkansızlığın bulunduğunu, davanın kabulü halinde dahi sözleşme hükmü uyarınca % 10 kesinti yapılması gerektiğini belirterek davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, taraflar arasında ön ödemeli konut sözleşmesinin varlığı kabul edilerek davacının geçersizlik iddiasını ileri sürebileceği, davacının sözleşme ile bağlı kalmama iradesinin haklı nedenlere dayalı olması , takip yolu ile talep edilen asıl alacağın sabit bulunması, takip öncesi istenecek faiz miktarı da gözetilerek oluşturulan depo kararı gereğinin yerine getirilmemesi sebebiyle Bursa Ticaret Sicilinin 89507 sicilinde kayıtlı ÇUKUROVA KENTSEL DÖNÜŞÜM İNŞAAT VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ‘ nin 22/12/2021 tarih saat 16:00 itibariyle İFLASINA karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece tüm deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, teslim süre uzamasının kendi kusurundan kaynaklanmadığını, taşınmazın bulunduğu yerdeki plan değişikliğine yönelik süreç nedeniyle hukuki imkansızlığa dönüştüğünü, bu hususa dair delillerin toplanmamasının kararı eksik hale getirdiğini, sözleşme gereği teslim süresinin tamamlanmadığını, mahkemenin sözleşmenin geçersizliği değerlendirmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf incelemesi ile mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı istinaf karşı cevap dilekçesinde; davalının ileri sürdüğü hususlara dair delillerin yargılamaya katkı sunmayacağını, davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığından münkir durumuna dair delillerin toplandığını, süre geçtikten sonra yeni delil sunulamayacağını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 158. maddesi uyarınca iflas takibinde borçlunun itirazının kaldırılması ve iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne davalının iflasına karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından 10 günlük yasal süre içerisinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; taraflar arasında Bursa İli, Mudanya İlçesi, 2117 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşa edilecek “Burgaz Teras Evleri” sitesinin B blok, 7. Kat, 21 numaralı bağımsız bölüme yönelik 29/01/2018 tarihli, adi yazılı daire satış sözleşmesinin yapıldığı, sözleşmede dairenin teslimin ruhsat temel üstü vizesi alındıktan sonra 18 + 6 ay olarak belirlendiği, davacının 18/06/2019 tarih ve 08523 yevmiye numaralı ihtarname ile inşaat başlanmaması ve inşaat ruhsatının henüz alınmaması sebebiyle sözleşmeyi feshettiğini sözleme ile ödenen bedeli ihtarname tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde talep ettiği, akabinde Bursa 14.İcra Müdürlüğünün 2020/854 esas sayılı takip dosyası üzerinden davalı aleyhine 70.000,00-TL peşinat ile işlemiş faiz alacağının tahsiline yönelik iflas yolu ile takip başlattığı, davalının süresi içerisindeki itirazı üzerine eldeki dava ile; davalı itirazın kaldırılması ve iflas talep edildiği, mahkemece karar yerindeki gerekçelerle davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davalı tarafça ileri sürülen olgulara göre davacı alacağının talep edilebilir olup olmadığı, dolayısıyla alacağın tahsiline yönelik takip türü uyarınca davalı şirketin iflasına karar verilip verilemeyeceği üzerine olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı delillere göre; taraflar arasında 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 40. maddesinde tanımlanan ön ödemeli konut satışına yönelik sözleşme yapıldığı, sözleşmenin aynı yasanın 41. maddesinde belirtilen şekli ihtiva etmediği dolayısıyla geçersiz nitelikte olduğu ve sözleşme kapsamında davacı tarafından 70.000,00-TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, ön ödemeli satış sözleşmelerinin yapı ruhsatı alınmadan yapılması da mümkün değildir. ( 6502 S. K.m. 40/3)
Bu açıklamalar uyarınca; taraflar arasındaki sözleşme yapı ruhsatı alınmadan ve resmi şekle aykırı yapıldığından geçersiz niteliktedir. Bu nedenle, davacı tarafından yapılan ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilmesi mümkündür.
Öte yandan, İİK’nın 158/2 maddesinde; iflas yoluyla takipte mahkeme davalı borçlunun itiraz ve def’ilerini yerinde bulmaz ise, borçluya veya davada borçluyu temsil eden vekiline borcun asıl ve fer’ilerini içerecek şekilde takip konusu borcu (7) günlük sürede ödemeye yönelik depo etmesi, aksi halde iflas kararı verileceğini ihtar etmesi gerekmektedir. Somut olayda, mahkemece varlığı sabit görülen alacağa yönelik takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabını da içerecek asıl alacak ve fer’ilerinden oluşan depo kararının davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davalı tarafından depo kararı gereğinin yerine getirilmediği, dolayısıyla mahkemece davalı şirketin iflasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davalının istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Davalı tarafından Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf harçları peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davalı tarafından istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talep halinde davalıya iadesine,
Karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 bendi ile, İİK’nun 164. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.