Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1465 E. 2022/1148 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …………….
KARAR NO : ……………
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BALIKESİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ……
NUMARASI : ………. D.İŞ – ……. K.
TALEP EDEN : ……………
VEKİLİ : Av. … -………….
KARŞI TARAF : … – … .
VEKİLİ : Av. …………………
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 19/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/09/2022
Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/05/2022 tarih,…….. D.İş, ………….sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; borçludan isteme dayanak olarak belirtilen senede istinaden alacaklı olduğunu; alacağının vadesi geldiği halde ödenmediğini; alacağın rehinle temin edilmemiş olduğunu belirterek, borçlunun alacağı karşılayacak kadar menkul, gayrimenkul mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece talep eden alacaklı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; 400.000,00-TL alacak nedeniyle borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan menkul ve gayri menkul mallarını ve alacaklılarıyla diğer haklarının teminat mukabili ihtiyaten haczine kararı verilmiştir.

İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde özetle; mahkemenin görevli ve yetkili olmadığını, senede konu borcun ve üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, belirterek itirazlarının kabul edilerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, duruşmalı yapılan inceleme neticesinde; ileri sürülen itiraz sebeplerinin İİK’nın 265. maddesinde yer alan itiraz sebepleri arasında yer almaması sebebiyle ihtiyati hacze yönelik itirazın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; senet üzerindeki yetki kaydı ve borçlu ikametgahı uyarınca mahkemenin görevli ve yetkili olmadığı gibi senet üzerindeki imzanın ve senede konu edilen borcun da müvekkiline ait olmadığını, bono niteliği taşımayan belgeye istinaden verilen ihtiyati haciz kararının haksız olduğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

İhtiyati haciz talep eden vekili cevap dilekçesinde özetle; itiraz nedenlerinin mevcut olmadığı, imzaya itirazın ihtiyati hacze itiraz nedeni olmayacağı ileri sürülerek; istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati haczin itiraz yolu ile kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece; duruşmalı yapılan inceleme neticesinde ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine karar verilmiş olup, karar ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin kabulü kararına karşı yapılan itiraz sonucu verilen itirazın reddi kararının yerinde olup olmadığı, ihtiyati haczin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususuna ilişkindir.

İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır.
İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ile 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacak rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında her hangi bir koşul öngörülmemiştir.
İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır.
Öte yandan,İİK.’nun 265. maddesinde, ihtiyati hacze itiraz sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. Buna göre borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.
Somut olayda; davalı tarafından itiraz sebepleri olarak mahkemenin görev ve yetkisi ile senet üzerindeki imza inkar edilerek senede konu borcun varlığına itiraz edilmiştir. İhtiyati haciz istemine dayanak belge şekli unsurların tamamını ihtiva eden kıymetli evrak vasfındaki bono olması sebebiyle talep ticaret mahkemesinin görev alanı içerisindedir. Öte yandan, HSK Genel Kurulunca alınan 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararda Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi kurulmuş, yargı çevresi olarak Balıkesir İli mülki sınırları belirlenmiştir. Bu kararın 01/09/2021 tarihinde yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır. Bu halde ihtiyati haciz başvurusunun yapıldığı tarih itibariyle Balıkesir mülki sınırları itibariyle görevli olan mahkemece karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığının itiraz edenin görev ve yetki nedenli itiraz sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Diğer yandan, itiraz eden karşı taraf borçlunun ileri sürdüğü imza inkarı şeklindeki itiraz nedeni İİK’nın 265-(1) maddesinde sınırlı bir şekilde sayılan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında yer almamaktadır. Bu yönlü itirazların ancak açılacak imzaya itiraz veya menfi tespit davasında inceleme konusu yapılabileceği anlaşılmakla; ihtiyati haciz kararına dayanak alacağa yönelik sunulan delil karşısında ihtiyati haciz kararı verilmesine yetecek derecede yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği ve mahkemenin ihtiyati haciz kararı ile bu karara yönelik itiraz üzerine verilen kararında isabetsizliğin bulunmadığı değerlendirilmiştir.

Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; itiraz edenin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Karşı taraf/İtiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf harçları peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
Karşı taraf/itiraz eden tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
HMK. 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/09/2022


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza