Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/139 E. 2022/127 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/139 – 2022/127
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/139
KARAR NO : 2022/127

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

KARAR YAZIM TARİHİ : 31/01/2022
Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/11/2021 tarih 2021/1052 Esas 2021/153 sayılı Kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun incelenmesi neticesinde:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların davalı şirketin %50 oranında hissedarı olduklarını, TTK’nın 410. Maddesi uyarınca şirket genel kurulunu toplantıya çağırma yetkisi süresi dolmuş bulunsa bile yönetim kuruluna ait olduğunu, TTK’nın 411. Maddesine göre sermayenin en az onda birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteme hakkına sahip olduklarını, davacıların Beyoğlu 1. Noterliği 12.08.2021 tarihli 08138 yevmiye numaralı ihtarname ile görüşülecek gündem maddelerini de belirterek Türk Ticaret Kanunu Madde 411 hükmüne istinaden verilen yetki ile şirket genel kurulunun toplanmasını talep ettiklerini, davalı şirketin ihtarnameye olumlu veya olumsuz cevap vermediğini, Kanunun açık hükmü karşısında 7 iş günü içerisinde cevap verilmemiş olması talebin reddedildiğini gösterdiğini, bu nedenle genel kurulun toplantıya çağrılması amacıyla kayyum atanması ve genel kurulun kayyım tarafından toplantıya çağrılmasına karar verilmesi gerektiğini, şirket genel kurulunun en son 03/04/2019 tarihinde toplandığını, TTK’nın 617.maddesi ile belirlenen 1 yıllık sürede toplanmadığını, davalı şirket genel kurulu en son 03.04.2019 tarihinde toplandığını, 2 yılı aşkın süredir genel kurul toplanmadığını, amir kanun hükmü ile her yıl olağan genel kurul toplantısı yapılması zorunlu hale getirildiğini, davalı şirketin bütün taleplerine rağmen davacılarca gerçekleştirilen hisse devrini görüşmekten imtina ettiğini, davacı Asır Selim Akkaya’nın şirketteki hisselerini bir diğer şirket ortağı Fadime Akkaya’ya devrettiğini, yapılan pay devri işleminin geçerli olabilmesi için şirket genel kurulunun devir işlemini onaylaması gerektiğini, davalı şirkete Beyoğlu 1. Noterliği’nin 12.08.2021 tarih ve 08138 yevmiye sayılı ihtarname keşide edilerek pay devrinin onaylanmasının talep edildiğini, şirket müdürü Asım Agah Akkaya’nın yine müdürlük görevini yürütmekte olduğu dava dışı Galatasaray Kasabım şirketin muhasebe kayıtları dahi davalı şirket çalışanları tarafından tutulduğunu, ürün ve mamullerinin satışını mezbahada ve davalı şirket çalışanlarına yaptırdığını, dava dışı şirketin davalı şirketten almış olduğu hayvan kesim ve nakliye hizmeti bedellerinin ödenmediğini, dava dışı şirketin gayri resmi ödemelerinin dahi davalı şirket kasasından yapıldığını, davalı şirketin zarara uğratıldığını, Agah Akkaya’nın iki farklı şirkette müdürlük yaptığını, restoran işlettiğini, fiziksel olarak davalı şirkette bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle TTK m. 412 uyarınca genel kurulun toplanması çağrısı yapılması amacıyla davalı şirkete kayyım atanmasına, gündem maddeleri olarak “I.Açılış ve Divan heyetinin seçilmesi, II.TTK m.595/2 hükmü uyarınca Asır Selim Akkaya adına kayıtlı olan hisselerinin Fadime Akkaya’ya devri işleminin şirket genel kurulu tarafından onaylaması işleminin görüşülmesi, III. Şirket müdürler kurulunun görevden alınması, IV. Şirket müdürler kurulu ve başkanın seçilmesi ve görev sürelerinin belirlenmesi, V. Müdürler Kurulu/Yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396. Maddelerinde sayılı hususlarda gerekli yetki ve izinlerin verilmesi hakkında karar alınması, VI. Müdürler kurulu üyelerinin ücret ve huzur haklarının belirlenmesi, VII. Dilekler ve Kapanış ” şeklinde olmak üzere genel kurulun toplanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; Şirket genel kurulunun en son 03/04/2019 tarihinde toplandığını, şirket genel kurul toplantılarının usul ve yasaya uygun şekilde belirli zamanlarda yapıldığını, ancak genel kurulların yapılmasına yönelik, devam eden salgın ve tedbirleri dolayısıyla yayımlanan genelgeler ile değişiklikler ve düzenlemeler getirildiğini, olağan genel kurul toplantısının faaliyet döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılması gerektiğini belirten TTK hükümleri emredici nitelikte olmayıp düzen hükmü niteliğinde olduğunu, TTK hükümlerine göre; anonim ve limited şirketlerde olağan genel kurul toplantısının yapılmamasının doğrudan herhangi bir hukuki yaptırımı olmadığını, davalının davacı taraflarca gerçekleştirilen hisse devrine onay verme zorunluluğu olmadığını, TTK m.595/3 hükmüne göre ‘şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortakların genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebileceğini, şirket menfaatlerine aykırı hareket eden davacılar ve annelerinin şirketi tek başlarına yönetmesinin ticari açıdan şirkete büyük zararlar verdiğini, banka resmi hesaplardaki şirket parasını ve müşterilerin mezbaha taşeron firmalarından emanet olarak şirkete gelen ve müşterilere ait olup onlara verilmesi gereken nakit paraları şirket ortaklarına transfer ettiğin görüldüğünü, şirketin en büyük müşterisi sıfatındaki ‘Güvenal 2’ şirketine yaptığı baskılar sonucu bu müşterinin rakip firmaya geçmesine neden olduğunu, Fadime hanımın uyguladığı baskı sonucu şirket personellerinin işi bıraktığını veya bırakma noktasına geldiğini, bu hususta ihtarname gönderdiklerini, şirket müdürü Asım Agah hakkındaki ithamları doğru ve kabul edilebilir olmadığını, davacıların Galatasaray Kasabım Şirketi için yaptığı ödemelerin, davalı şirket kasasından yapıldığı iddiasını ispatlaması gerektiğini, davalı şirkette organ boşluğu veya yönetim boşluğu bulunmadığını, durum bulunmadığını, şirketin zorunlu organları ortaklar kurulunun ve yönetim organı müdürlerin var olduğunun ticaret sicil kayıtları ile sabit olduğunu, şirkette bir yönetim boşluğu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davacıların davalı şirketteki pay oranının ½ oranında olduğu, genel kurul yapılması yönünde davalı şirkete ihtarname gönderilmesine rağmen cevap verilmediği, bu nedenle dava açmakta haklı olduğu belirtilerek, davanın kabulü ile olağanüstü genel kurul toplanması ve çağrı işlemlerinin yapılması ve belirlenen gündemin yerine getirilmesi için kayyım atanmasına ve gündem maddelerinin belirlenmesine, TTK 412.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kesin olarak karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı şirket vekili tarafından istinaf yoluna gelinerek; ön inceleme duruşması yapılmadan dosya üzerinden karar verildiğini, bunun adil yargılama hakkına aykırı olduğunu, mahkeme masraflarının hatalı belirlendiği belirtilerek, ilk derece mahkemesi kararının ve ek kararının kaldırılarak, ön inceleme yapılmak suretiyle delillerin toplanarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava; şirket ortaklarının açtığı genel kurulun olağanüstü toplantıya çağırmasına izin verilmesi ve kayyım atanması talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
TTK’nın 412. maddesinde “(1) Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; şirket ortakları genel kurulun toplantıya çağırmasına izin verilmesi ve kayyım atanmasını talep etmiştir.
Mahkemece, davacıların davalı şirketteki pay oranının ½ oranında olduğu, genel kurul yapılması yönünde davalı şirkete ihtarname gönderilmesine rağmen cevap verilmediği, bu nedenle dava açmakta haklı olduğu belirtilerek, davanın kabulü ile olağanüstü genel kurul toplanması ve çağrı işlemlerinin yapılması ve belirlenen gündemin yerine getirilmesi için kayyım atanmasına ve gündem maddelerinin belirlenmesine, TTK 412.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kesin olarak karar verilmiştir.
TTK 412.maddesi gereğince ilk derece mahkemesince verilen bu kararlar anılan madde gereğince kesindir. Yani, istinaf kanun yolu kapalıdır.
Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi uyarınca usulden REDDİNE, karar verilmiştir. ( Yargıtay 11. H. D’nin 01.03.2017 tarih 2015/13226E – 2017/1218K ve 03.12.2018 tarih 2017/2130E – 2018/7571K sayılı kararları).
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvurma harcı ile istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talep halinde iadesine,

4-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile KESİN OLARAK karar verildi. 31/01/2022