Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1247 E. 2022/1108 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…….
KARAR NO : …………

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : ……..Esas,
TARİHİ : ……… Ara Karar

DAVACI :…………
VEKİLİ : Av. …
………
DAVALI : … –
………….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali -İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ :16/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :16/09/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan anlaşma uyarınca davalı şirketin müvekkilinden 1.726.000,00 TL tutarında ürün sipariş ettiğini, söz konusu ürünlerin müvekkili tarafından zamanında ve eksiksiz olarak teslim edilmesine rağmen davalı tarafça 1.726.000,00 TL olan borcun yalnızca 1.562.000,00 TL’lik kısmının ödendiğini, bakiye 200.000,00 TL’lik kısmın ödenmediğini, alacağını tahsili amacıyla davalı/borçlu aleyhine İnegöl İcra Müdürlüğünün……….. Esas sayılı dosyasında başlatılan genel haciz yoluyla icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini ileri sürerek haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş olup 30/11/2021 tarihli dilekçe ile de davalı aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi talebinde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece 30/11/2021 tarihli ara karar ile davanın fatura alacaklarına dayalı olarak başlatılan icra takibine dayalı itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesine ilişkin olduğu, icra takibine konu faturaların e-fatura olarak davacı şirket tarafından tek taraflı olarak düzenlendiği, işbu faturalarda yer alan ürünlerin tamamının davalı tarafa teslim edildiğine dair tutanakların bulunmadığı, tarafların haklılık durumu yargılama neticesinde belli olacağından mevcut delil durumu, tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde yaklaşık ispat koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili, somut olayda ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu, davalı şirket yetkilisinin icra takibine itiraz dilekçesinde müvekkil ile aralarındaki ticari ilişkiyi ikrar ettiğini, ekine de proforma faturayı eklediğini, yine ticarete konu malları teslim aldığını ve borcun varlığını kabul ettiğini ve fakat ödeme savunmasında bulunmadığını beyanla gerekirse uygun görülecek bir teminat mukabilinde icra dosyasının takip çıkış miktarı olan 242.703,61 TL üzerinden davalı borçlu aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda;
Dava, İİK m. 67/1 hükmü uyarınca, faturadan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan ilâmsız icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş olup mahkemece talebin reddine karar verilmiş, verilen karara yönelik olarak davacı vekili ihtiyati haciz kararı verilmesi talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Uyuşmazlık, somut olayda ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir.
2004 sayılı İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat verilmesi yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulması aranmaktadır.
İnegöl İcra Müdürlüğünün……………… Esas sayılı dosyasında yapılan incelemede; davacının davalı aleyhine dört adet faturaya istinaden asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 242.703,61 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, itiraz üzerine 19/04/2022 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, davalı/borçlu şirket adına verilen itiraz dilekçesinde davacı/alacaklı şirket ile 21/10/2019 tarihinde yapılan proforma fatura mutabakatına göre malzemelerin 10/12/2019 tarihinde teslim edileceğini, 362.000,00 TL peşin, 1.400.000,00 TL’nin malzemeler monte edildikten sonra ödeme yapılmak üzere anlaşıldığını, alacaklı şirkete 22/10/2019 tarihinde 362.000,00 TL, 16/01/2020 tarihinde 500.000,00 TL ve 21/02/2020 tarihinde 300.000,00 TL ödeme yapıldığını ancak alacaklı şirketin 10/12/2019 tarihine kadar yapması gereken teslimatı 28/04/2020 tarihinde kusurlu olarak yapıldığını, buna rağmen 17/07/2020 tarihinde 400.000,00 TL daha ödeme yapıldığını, hasarlı malzemelerin düzeltilmediği gibi malzemelerin montesinin de tamamlanmadığını, hasarlı malzemelerden dolayı zarar doğduğunu belirtilmiştir.
Mahkemece, icra takibine konu faturaların e-fatura olarak davacı şirket tarafından tek taraflı olarak düzenlendiği, işbu faturalarda yer alan ürünlerin tamamının davalı tarafa teslim edildiğine dair tutanakların bulunmadığı gerekçesiyle davacı tarafın ihtiyati haciz talebin reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamı ve davalı/borçlu şirketin icra takibine itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ve icra takibine konu faturada yer alan malların teslim edildiğini ikrar ettiği nazara alındığında, 2004 sayılı İİK’nın 257. maddesindeki ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmış olup ilk derece mahkemesince istemin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; dosya kapsamı uyarınca somut olayda ihtiyati haciz koşulları mevcut olduğundan davalı aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davacı tarafça, icra dosyasının takip çıkış tutarın olan 242.703,61 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş ise de; harçlandırılmış dava değeri olan 200.0000,00 TL üzerinden taktiren %15 teminat karşılığında davalı adına kayıtlı taşınır, taşınmazlar ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklar üzerine haciz konulmasına karar vermek gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve HMK m. 353/1-b-2 hükmü gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağındaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
I-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin 30/11/2021 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA,
II-) Kaldırılan hükmün yerine;
“1-)İhtiyati haciz talep davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin KISMEN KABULÜNE, aleyhine ihtiyati haciz istenilen davalı … Şirketinin 200.000,00 TL’ye yetecek kadar yedinde ve/veya üçüncü şahıslarda bulunan menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslarda bulunan hak ve alacakları üzerine 2004 sayılı İİK m. 257 ve müteakip hükümleri gereğince İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
2-) 2004 sayılı İİK m. 259/1 ve HMK m. 87 hükümleri uyarınca ihtiyatî haciz kararı verilen tutarın (200.000,00 TL) takdiren % 15’i (yüzde onbeşi) oranında (30.000,00 TL) teminat ALINMASINA,
3-)Teminat yatırılmak koşuluyla, ihtiyati haciz kararının icrasının ilk derece mahkemesi tarafından sağlanmasına” şeklinde yeniden hüküm kurulmasına,
III-) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, 59,30 TL peşin istinaf karar ve ilâm harcının talep halinde ilk derece mahkemesinde istinaf kanun yoluna başvuran davacıya iadesine,
IV-) İstinaf eden davacı tarafından istinaf başvurusu aşamasında yapılan yargılama giderlerinden olan 162,10 TL istinaf başvuru harcı ile 6,50 TL tebligat ve posta gideri toplamı olan 168,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
V-) Duruşma yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
VI-) Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 362/1-f hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/09/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır