Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1233 E. 2022/2078 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1233
KARAR NO : 2022/2078

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2022
NUMARASI : 2021/556 Esas, 2022/418 Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … [16996-99982-79664] UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … [16498-94985-87255] UETS
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2022

Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/04/2022 tarih, 2021/556 Esas, 2022/418 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMLARIN ÖZETİ
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirketin dünyanın önde gelen tohum üreticilerinden olan …Limited’in yüzde yüz iştiraki olup, 2006 yılında kurulduğunu, yaklaşık 30 ülkeye tohum satışı gerçekleştirdiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 28/09/2018 tarihli satış sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda müvekkilinin sözleşmede belirtilen miktarda tohumun satış ve teslimini, davalının ise 447.000,00 Euro’nun (“Satış Bedeli”) olarak müvekkili şirkete ödenmesini taahhüt ettiğini, müvekkilinin edimlerini yerine getirmesine karşın davalının ödeme borcunu ifa etmekte temerrüde düştüğünü, ödeme yapmaması üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmede, İngiltere ve Galler Mahkemelerinin münhasıran yargı yetkisini haiz olacağının kararlaştırıldığını, dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlık bakımından Türk Mahkemelerinin yetkisinin bulunmadığını, yabancılılık teminatından muaf olmayan davacının dava şartı olan teminat yatırmadan dava açtığını, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklar halinde uygulanacak hukukun İngiltere ve Galler hukuku olarak belirlendiğini, hak düşürücü süre içerinde davanın açılmadığını, uygulanacak hukuk bakımından da borçun zamanaşımına uğradığını, davacının sözleşme kapsamındaki teslim borcunu gecikmeli ifa ettiği gibi teslimi yapılan ürünlerin de ayıplı olduğunu belirterek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, MÖHUK madde 47’de, “Dava, ancak yabancı mahkemenin kendisini yetkisiz sayması veya Türk mahkemelerinde yetki itirazında bulunulmaması hâlinde yetkili Türk mahkemesinde görülür.” hükmüne yer verilmiş olduğundan eldeki davada da MÖHUK madde 47 ve 48 uyarınca yetki şartının geçerli olduğu, yabancı mahkemelerin yetkili olmadığına dair sunulan bir karar da olmadığı anlaşıldığından taraflar arasında düzenlenen 28/09/2018 tarihli satış sözleşmesinin 8/8. Maddesi uyarınca İngiltere ve Galler mahkemelerinin yetkisi belirlenmiş olup MÖHUK madde 47 gereği mahkemenin bu davaya bakmaya yetkili bulunmaması nedeni ile davalının süresi içindeki yetki itirazının kabulü ile davanın mahkemenin yetkisizliği nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmede yer alan milletlerarası yetki şartının geçersiz olduğunu, zira yetki sözleşmesinde yalnızca “İngiltere ve Galler Mahkemeleri” denilmek suretiyle yetkili kılınan mahkemenin belirlenmediğini, dolayısıyla uyuşmazlığın hangi mahkeme tarafından çözümleneceğinin çok açık ve net bir şekilde belirtilmediğini, öncesinde arabuluculuk sürecinde davalının milletlerarası yetki itirazının Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildiğinden kesin hüküm teşkil ettiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın, mahkemenin uluslararası yetkisizliği nedeniyle reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflarca inkar edilmeyen orijinalı yabancı dilde düzenlenmiş dosyaya onaylı Türkçe diline tercümesi sunulan 28/09/2018 tarihli satış sözleşmesinin “Muhtelif Hükümler” başlıklı 8.8 maddesinde; “Taraflardan her biri, işbu sözleşmeden veya konusundan veya oluşumundan doğan veya bunlar ile bağlantılı (sözleşmeye dayalı olmayan uyuşmazlıklar veya hak talepleri dahil) her türlü uyuşmazlığın veya hak talebinin çözümüne kavuşturulmasında İngiltere ve Galler Mahkemelerinin münhasıran yargı yetkisini haiz olacağını gayrikabili rücu olarak kabul etmektedir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Uyuşmazlık sözleşmedeki milletlerarası yetki şartının geçerliliği ve davalının yetki itirazının hakkın kötüye kullanılması kapsamında kalıp kalmadığı konularında toplanmaktadır.
MÖHUK’un “Yetki anlaşması ve sınırları” başlıklı 47. maddesi hükmü ile Türk mahkemelerinin yer itibariyle yetki kurallarının münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hâllerde, tarafların, aralarındaki yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan bir uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesini kararlaştırmalarının Türk Hukuku bakımında da geçerli olacağı düzenlenmiştir. Yabancı devlet mahkemesine yetki tanıyan anlaşmanın Türk hukuku bakımından hukuki değer taşıması için öncelikle yazılı ve taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan bir uyuşmazlığa ilişkin olmalıdır. İkinci olarak söz konusu uyuşmazlık yönünden münhasır bir mahkeme tayin edilmemiş olmalıdır. Üçüncü olarak ise yetki anlaşması “uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesi konusunda” olmalıdır. Diğer yandan yetki anlaşmasıyla yetkilendirilen yabancı devlet mahkemesinin HMK’nın 17 ve 18. maddelerindeki düzenlemeye paralel olarak “belirli” olması şartı MÖHUK’un 47. maddesi yönünden de aranmalıdır. Seçilen mahkemenin belirli olduğunun kabulü için yetkili kılınan mahkeme ismen zikredilmiş olmalıdır. Somut uyuşmazlıkta ise ” davaya bakmaya İngiltere ve Galler Mahkemelerinin münhasıran yargı yetkisini haiz olacağı.. ” kararlaştırılmıştır. Bu sebeple yetki şartı “belirli olma” kriterini taşımamaktadır. Bu durumda, ilk derece mahkemesince “belirli olma” kriterini taşımayan yetki şartının geçerli olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Öte yandan, münhasır yetki ve kamu düzeninin söz konusu olmadığı hallerde yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan uyuşmazlıklarda yabancı bir devlet mahkemesinin yetkili kılınması mümkün ve böyle bir halde kural olarak davanın yetkili kılınan yabancı devlet mahkemesinde açılması gerekir ise de; somut olayda yabancı devlet mahkemesini yetkilendiren yetki sözleşmesine rağmen yabancı uyruk taşıyan davacı, Türk uyruklu bulunan davalının ikametgah mahkemesinde dava açtığından, kendi ikametgah mahkemesinde kendisini daha iyi savunabilecek olan davalının milletlerarası yetki itirazı MK’nun 2.maddesi hükümleri ile de bağdaşmaz ( Yargıtay 11 HD’nin 2000/3706 E, 2000/4482 K ve 22.05.2000 tarihli ve yine aynı Dairenin 2017/1529 E, 2019/487 K ve 17/01/2019 tarihli ilamları).
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/04/2022 tarih, 2021/556 Esas, 2022/418 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK. 353/1-a-3 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının davacıya iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 29/12/2022


Başkan

e-imzalı

Üye*

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı