Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/1029 E. 2022/1648 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1029
KARAR NO : 2022/1648
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNC
KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/11/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/03/2022 tarih, 2021/584 Esas, 2022/201 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı üçüncü kişiler aleyhine davalı tarafından İstanbul 37. İcra Müdürlüğünün 2019/41245 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takip kapsamında müvekkilinin iş yerine 17.06.2020 tarihinde menkul haczine gelindiğini, yapılan haciz işlemine karşı esas dosyaya istihkak iddiasında bulunulduğunu, istihkak prosedürü beklenirken davalı tarafça 06.07.2020 tarihinde yeniden müvekkilinin işyerine menkul haczine geldiğini, deri boyama dolabını haczedildiğini ve menkullerin muhafaza altına alınması baskısında bulunulduğunu, bunun üzerine müvekkilinin haciz ve muhafaza baskısı sebebiyle istihkak iddia eden üçüncü kişi olarak takip dosyasına toplamda 23.000 TL ödeme yaptığını, davalı şirket ile müvekkili firma arasında hiçbir ticari işlem olmadığını, İstanbul 11 İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/695 Esas sayılı dosyası ile istihkak davası açıldığını, müvekkilinin muhafaza işleminden sonra müşterilerini kaybettiğini, borçlarını ödeyemez duruma geldiğini belirterek icra takibi baskısı ile ödenen 23.000,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; İİK’nın 72. maddesi uyarınca istirdat davasının borçlu tarafından açılabileceğini, davacı üçüncü şahsın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacının talebinin muhatabının sebepsiz zenginleşen borçlular olduğundan talebin bu kişilere yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin sebepsiz zenginleşen taraf olmaması sebebiyle pasif husumet ehliyetinin de bulunmadığını, dosya borçlusu ile davacı arasında güçlü organik bağ bulunduğunu, haciz işleminin usule ve yasalara uygun olduğunu, davacı tarafından ödemelerin icra dosyasına ihtiraz-i kayıtla yapılabilecekken alacaklı vekilinin banka hesabına yapıldığını, bu durumun dahi tutarların dosya borcuna ilişkin yatırıldığını gösterdiğini belirterek husumet ve esasa ilişkin itirazları gözetilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, istirdat davası açma hakkının takip borçlusuna ait olduğu, sebepsiz zenginleşme davasınını ise borçluya açılması gerektiği belirlemesi ile eldeki davada; davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalı şirket ile müvekkil firma arasında hiçbir ticari işlem olmamasına ve müvekkilinin davalıya borcunun bulunmamasına rağmen haciz baskısı ile davalının müvekkilinden 23.000,00-TL aldığını, müvekkilinin haciz baskısı altında muhafaza tehdidi yüzünden parayı ödemek zorunda kaldığı deliller toplanarak ortaya çıkacakken yerel mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak karar verildiğini belirterek kararın kaldırılması ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, takipte istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişi tarafından açılan haciz ve muhafaza baskısı ile ödendiği ileri sürülen bedelin istirdatı istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, istirdat davası açma hakkının, borçlu olmadığı bir parayı ödeyen takip borçlusuna tanındığı, davacının takipte borçlu olmadığı üçüncü kişi konumunda olduğu gerekçesiyle davanın aktif husumet ehliyetinin yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacı ilgisinin bulunmadığı takip sebebiyle iş yeri adresine gelinerek haciz ve muhafaza baskısı sebebiyle yaptığı ödeminin istirdatını talep etmektedir. İİK’nın 72/7. madde hükmüne göre; “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden, borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içerisinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geri alınmasını isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Uyuşmazlığa konu dava, borçlu tarafından açılan İİK 72/7 maddesine dayalı istirdat davası niteliğinde olmayıp üçüncü şahıs tarafından açılan istirdat davası olup, mahkemece davanın davacı sıfatı bulunmadığından bahisle reddine karar verilmesi yerinde değildir. Bir başka deyişle, davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti bulunmaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10/02/2022 tarihli, 2022/3-80 Esas, 2022/107 Karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 29/11/2021 tarihli, 2021/8181 Esas, 2021/6683 Karar sayılı ilamları).
Öte yandan, İcra Hukuk Mahkemelerince verilen istihkak davalarına ilişkin kararlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olup davacı tarafından İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/695 Esası üzerinden istihkak davası açıldığı anlaşılmaktadır. Bu halde mahkemece görülmekte olan istihkak davasının neticelenerek kesinleşmesinin işbu dava yönünden bekletici mesele yapılması neticesinde taraf iddia ve savunmalarına göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın aktif husumet sebebiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Husumet ehliyeti dava şartı olmayıp itiraz niteliğindedir. Bir davada taraflardan birinin taraf sıfatının bulunmadığının belirlenmesi halinde mahkemece işin esası incelenmeksizin davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmekte olup, taraf sıfatı (husumet) yokluğu esasa ilişkin bir neden olması sebebiyle “davanın usulden reddi” şeklinde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
Açıklanan bu nedenlerle; davacı istinaf başvurusunun kabulüne, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile;
2-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/03/2022 tarih, 2021/584 Esas, 2022/201 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacıya/davalıya iadesine,

5-Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
6-Harç ve tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza