Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/882 E. 2022/1051 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/882
KARAR NO : 2022/1051

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2020
NUMARASI : 2018/968 Esas 2020/93 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – .04/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :04/07/2022
Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2020 tarih 2018/968 Esas 2020/93 sayılı kararına yönelik İstinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Bursa ili Mudanya İlçesi, Bademli Mahallesi’nde bulunan tapunun H21B24AIC pafta 1278 Parsel 1 no.lu bağımsız bölümde kayıtlı villa niteliğindeki taşınmazı 26.07.2013 tarihinde ipotekli olarak satın aldığı, sözkonusu taşımaz üzerinde, davalı banka tarafından 08/12/2011 tarihinde 2011/12480 y. no. ile tesis edilen ipotek bulunduğu, alacaklı bankanın kredi borçlusu BRÇ, Ltd. Şti. ‘ne ” 12.08.2013 tarihinde ipotekli taşınmazın 3 kişiye sattığını bildirdiği, müvekkili taşınmazı satın aldığında ipoteğin bağlı olduğu asıl alacağın Şubat 2015 tarihinde kapatıldığı, ipotekli taşınmazın yeni maliki olan davacının sonradan yapılan kredi anlaşmasında herhangi bir muvafakatinin bulunmadığı, alacağa bağlılık ilkesi sonucu olarak ipotek hakkının teminat altına aldığı alacağın, ödeme, feragat vb gibi herhangi bir yolla sona ermesinin, ipotek hakkını da maddi anlamda sona erdirdiği, Bursa 15. Noterliğinin 13 04.2018 tarih ve 8424 y. no.lu ihtarnamesi ile ipoteğin 7 gün içinde fekkinin kendilerince talep edildiği, 06.07.2018 tarihinde bankaya tebliğine karşın talebe olumlu veya resmi bir cevap verilmediği, şifahen taşınmazın satılabileceği söylenerek davacının üzerinde baskı kurulmaya çalışıldığı, alacaklı bankanın satış baskısı ile davacıdan BRÇ. Ltd.Şti’den olan alacağını tahsil yoluna gittiği, davacının bu baskı sonucu ödeme yapmak zorunda kaldığı, davanın kabulü ile davacının ipotekli taşınmaz nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi, talep edilmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığı ve davanın reddinin gerektiği, söz konusu taşınmaz üzerinde 1. dereceden 250 000,00 TL değerinde limit ipoteğinin 08/02/2011 tarihinde kurulduğu, ipotek ile B.R.Ç. Koltuk ve Kuaförlük Malz San ve Tic. Ltd Şti.’nin açılmış ve açılacak tüm kredileri ile bankaya karşı doğmuş doğacak tüm borçların teminat altına alındığı, davacının borçlu şirketin borcunun ödenmesi amacıyla bankamıza ödeme yaptığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığı, protokol kapsamındaki ödemelerin hiç birinin … tarafından yapılmadığı, bu sebepte davacının sunacağını söylediği dekontlar ile ilgili olarak cevap hakkının saklı tuttuklarını, bu nedenle davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükienilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; kredi kullanan dava dışı şirketin halen borcu bulunduğundan dolayı davanın reddine karar verilmiştir.
TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı tarafından istinaf yoluna gelinerek; ipotek limitinin 250.000,00 TL olması nedeni ile bu miktar üzerinden nispi vekalet ücreti verilmesi gerekirken maktu vekalet ücreti verilmesinin yerinde olmadığı belirtilerek, kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Davacı tarafından ipoteğin fekki ile icra dosyasına yatırılan paranın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL’nin davalıdan istirdadı talep edilmiştir.
İlk derece mahkemesince, kredi kullanan dava dışı şirketin halen borcu bulunduğundan dolayı davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı ve davalı tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna gelinmiştir.
Davacı tarafından istinaf harcının yatırılmaması nedeni ile ilk derece mahkemesince ihtaratlı tebligat çıkarılmış, verilen sürede yatırılmamasından dolayı Ek Karar ile istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Ek kararın davacıya tebliğine rağmen istinaf yoluna gelinmediğinden, ek karar kesinleşmiştir.
Davalı ise; ipotek limitinin 250.000 TL olmasına rağmen maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, oysaki 250.000 TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
Konusu para ile ölçülebilen davalarda vekalet ücretinin kabul edilen miktar üzerinden nispi olarak hükmedilmesi gerekir. İpotek limiti 250.000 TL olduğundan, taleple bağlılık gereği bu miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Bu nedenle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak, davalı lehine 250.000 TL üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1 maddesi uyarınca hesap edilen nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
2-Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/01/2020 tarih 2018/968 Esas 2020/93 sayılı Kararının KALDIRILMASINA, hükmün yerine geçmek üzere, yeniden hüküm tesisi ile;
3-Davanın REDDİNE,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar harcının, başlangıçta alınan 170,78 TL peşin hartan mahsubu ile bakiye 90,08 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1 maddesi gereğince hesap edilen 25.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
İstinaf Yargılaması ve Harç Yönünden;
1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
2-Davalı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, istinaf gider avansının işi bitmekle ve istek halinde davalıya iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/07/2022


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza