Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/814 E. 2022/1732 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/814
KARAR NO : 2022/1732
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2021
NKİLİ : Av. … – [16320-23369-90912] UETS
DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/02/2021 tarih, 2020/786 Esas, 2021/150 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davalının kardeşi … ile anaokulu kurma konusunda anlaşıldığını iş bu anaokulun teknik giderleri için yeni bir şirket kurma noktasında uzlaşmaya varıldığı ve ESM Özel Eğitim Kurumları Ltd Şti’ni kurdukları, 50 adet paya denk gelen 50.000,00 TL nakdi sermaye ile masrafların karşılanması için taahhüt edilen ortaklık ödemesinin … tarafından gerçekleştirildiği, bunun üzerine de müvekkili tarafından şirket kurulması ile ilgili tüm prosedürün yerine getirilmeye başlandığı, bu işlemlerin akabinde davalının kız kardeşinin ortada bir neden yokken ortaklıktan vazgeçtiğini bildirdiğini, sözleşmeye aykırı davrandıklarının bildirilmesine rağmen, davalı tarafından müvekkilleri aleyhine Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/9052 E. sayılı takip dosyası ile ortaklık için gönderilen meblağın tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığını, bunun üzerine Ezgi Toker’in arandığı, Ezgi Toker’in icra takibinden haberi olmadığını ve abisine icra takibini geri almasını söyleyeceği şeklinde beyanlarda bulunduğu, müvekkilinin de buna güvenerek icra takibine itiraz etmediği ve bu nedenle de takibin kesinleştiği, icra dosyasından hacze gidilmesi üzerine kendini baskı altında hissetmesi nedeniyle şirket yetkilisi davacının borcu kabul ettiği ve icra dosyasındaki borcu ödeyeceğini beyan ettiği, ortaklık için gönderilen ve hiçbir neden yokken usulsüz şekilde ortaklıktan vazgeçilmesi nedeniyle haksız olarak bedelin tahsil edilmesinin hukuka ve sözleşme hükümlerine aykırı olması nedeniyle, müvekkilinin icra dosyasına baskı altında ödediği meblağın istirdadına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile: davacıların müvekkilinin kardeşinden ortak edeceklerine dair para talep ettiklerini, ancak talep edilen miktarda paranın olmaması nedeniyle müvekkilinden borç istediklerini, dava konusu olan 100.000,00 TL ve bunun dışında da bir miktar paranın davacılara verildiğini, davacılar tarafından bu paranın iade edilmemesi nedeniyle Bursa 3. İcra Müdürlüğü aracılığı ile icra takibi yapıldığını, davalı şirket yetkilisi davacı tarafından itiraz edilmeden kabul edildiği ve ödeme taahhüdünde bulunulduğunu, borcun kabul edilmesinden sonra haricen ödeme yapıldığı ve dosyanın işlemden kaldırıldığını, davacıların ortaklık nedeniyle zararlarını müvekkili alacaklıdan talep etmelerinin imkansız olduğunu, bu nedenle davacının kötü niyetli olduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Davanın açıldığı Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın ticari işletme kurulmasına yönelik davalı tarafından verilen meblağın istirdatı davasının ticari dava niteliğinde olduğu ve ticaret mahkemesi görev alanı içerisinde kaldığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Görevsizlik kararı sonrası davaya bakan mahkemece davanın ticari dava niteliği bulunmadığı gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; dava sebebi olarak davacı tarafından ticari şirket kurulması olarak ifade edildiğini bu nedenle ticaret mahkemesinin görevsizlik kararının usule aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacılar vekili istinafa karşı cevap dilekçesinde; görevsizlik kararları sonrası merci tayini yapılacak hususta davalının istinafa başvurmasının kötü niyetli uzatma amaçlı olduğunu belirterek başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava; cebri icra baskısı altında ödenen bedelin istirdatı istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, davanın ticari dava niteliği bulunmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
TTK’nın 5. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir. Bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3 maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Somut olayda; davacılar tarafından dava dışı … ile kurulacak şirket ortaklık sermayesi olarak davalı tarafından gönderilen bedelin tahsiline yönelik yapılan icra takibinde haciz baskısı ile paranın ödendiği iddiası ile eldeki davanın açıldığı, davalının …’in talep edilen miktarda parasının bulunmaması sebebiyle borç para verdiğini ileri sürdüğü anlaşılmaktadır.
Belirlenen bu olgulara göre; davacılar tarafından eldeki dava ortaklık ilişkisi kurulduğu ileri sürülen kişiye yönelik açılmamıştır. Bir başka deyişle, davacılar ile davalı arasında şirket ortaklığına dair bir ilişki bulunmamaktadır. Bu nedenle, davanın mutlak ticari dava niteliği bulunmamaktadır. Öte yandan, davalı tacir olmadığından nispi ticari dava niteliği de bulunmayan davanın genel mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece verilen karşı görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmiştir.

Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına (harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davalıya iadesine,
4-Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-c maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza