Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/788 E. 2022/1699 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/788
KARAR NO : 2022/1699
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2020
NUMARASI : 2020/969 E. 2020/749 K.
DAVACI : … – … – Üçevler Mah. Dumlupınar Cad. No:168D İç Kapı No:16 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. … : 29/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2022
Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/12/2020 tarih, 2020/969 Esas, 2020/749 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının kendisine ait olmayan taşınmazları müvekkil ile Bursa 21. Noterliğince düzenlenen 26/12/2018 tarih ve 26752 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile satımını vaat ettiğini, daha sonra sözlemenin feshedildiğini ve 5 adet bononun verildiğini ileri sürerek taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde belirtilmiş olduğu yer karşılığı davalıya ödenmiş olan bedelin müvekkiline dava kesinleştiği tarihteki satış bedelinin işlemiş faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir,
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafından müvekkilden alınan senede istinaden takip yapıldığını, bu nedenle bu davada hukuki yararının bulunmadığını, tarafların sözleşmenin feshi ile ibralaştıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesince davanın bonoya dayalı alacak davası olması sebebiyle ticari dava niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik kararı sonrası davaya bakan ticaret mahkemesince davanın ticari arabuluculuğa tabi olması ve bu koşulun gerçekleşmemesi sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davanın ticari dava niteliğinin bulunmadığını, bonodan söz edilmesinin davayı ticari iş haline getirmeyeceğini, görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava; taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile ödenen bedelin tahsili istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava dilekçesindeki anlatım ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre; davacı, taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesi uyarınca ödenen bedelin iadesini talep etmektedir. Öte yandan taraflar arasındaki bu ilişki nedeniyle bonolar düzenlenmiş ise de; davanın bonolara dayalı olarak açılmadığı anlaşılmaktadır.
19/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Yasa’nın 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir.
TTK’nın 5/A maddesi; “(1)Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü düzenlemektedir. Görüldüğü üzere, 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesinde, Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda arabuluculuk, dava şartı olarak belirlenmiştir.
Bu halde, davanın arabuluculuk dava şartını taşıması için ticari dava niteliğinin bulunması gerekmektedir. Davanın belirlenen niteliği uyarınca mutlak ticari dava niteliğinin bulunmadığı gibi tarafları tacir olan, ticari işletme ile ilgili uyuşmazlıkta bulunmamaktadır. Bu belirlemeler uyarınca mahkemenin arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğinden bahisle davanın usulden ret kararı doğru görülmemiştir. Öte yandan, davanın ticari dava niteliğe olmadığından Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davacı istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/12/2020 tarih, 2020/969 Esas, 2020/749 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacıya iadesine,

5-Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
6-Harç ve tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-c maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza