Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/2714 E. 2022/90 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:………………
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : ………….
KARAR NO : ……
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :………..
ÜYE : …………..
ÜYE : …………
KATİP : …………..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2021
NUMARASI : ……..Esas, ………. Karar
DAVACI : …………………..
VEKİLİ : Av. ………….
KONKORDATO KOMİSERİ : ……….
FERİ MÜDAHİL : 1 -………
VEKİLİ : Av. ………….
FERİ MÜDAHİL : 2 -………
DAVANIN KONUSU : Konkordato
KARAR TARİHİ : 26/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/01/2022

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/07/2021 tarih,…….. Esas, ……….. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının % 95 oranında hissedarı olduğu ………. Tic. A.Ş. 19 Haziran 2018 tarihli Yönetim Kurulu toplantısında mali durumun ve gelecekte şirketin muhtemel iş akışını etkileyecek olayların incelenmesi neticesinde, devletin hak edişlerini zamanında ödememesi, kurların değişkenliği sebebiyle başta ………..olmak üzere inşaat malzemelerinde fiyat artışlarının olması ve hak edişlerin TL olarak ödenmesi nedenleriyle Şirketin gelir gider dengesinin ve nakit akışında bozulmaların olacağı, şirketin borçlarının ödenmesinin ve şirketin devamlılığın tehlikeye düştüğünü tespit etmiş ve nihai olarak şirket borçlarının ödenebilmesi ve alacaklılar korunarak Şirketin devamlılığının sağlanabilmesi için llK,nun 285.vd maddeleri uyannca koşullan mevcut olduğundan konkordato başvurusu yapılmış ve 27/11/2018 tarihinde davacının hakim hissedarı olduğu ………Tic. A.Ş. ‘ ye 1 yıllık kesin mühlet verildiği, her ne kadar davacının hakim hissedarı olduğu …….. San. Tic. A.Ş. kesin mühlet verilse de, gerek davacı Şirketin kredilerine kefil olması ve gerekse davacıya ait taşınmazların şirket borçlan için teminat olarak verilmesi sebebiyle davacı adına da konkordatoya başvurulduğu ve konkordatonun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, kesin mühlet içerisinde ilanla alacaklılar toplantıya çağrılmış yapılan toplantıda davacı İİK. uyarınca projenin tasdiki için gerekli çoğunluğu sağlayamadığı, projenin tasdik şartlarından birisi ve en önemlisi toplantıda çoğunluğun sağlanması olduğu, toplantıda çoğunluk sağlandığı takdirde diğer şartların bulunup bulunmadığı araştırılacağı, bu sebeple davanın reddine karar verilmiş, yine davacı mahkemelerinin başka bir dosyasında konkordato isteyenle konkordato projesi tasdik edilen……… A.Ş. ‘ nin yöneticisi ve ortağı olduğu, bir anonim şirketin yöneticisi ve ortağı olmak davacının tacir olduğunu ortaya koymayacağı, tacir sıfatı şirket tüzel kişiliğine ait olduğu bu sebeple davacının iflasa yönelik karar verilmesine ve araştırma yapılmasına da gerek bulunmadığı gerekçeleri ile konkordato talebinin reddine ,geçici mühletle verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; yukarıda esas numarası belirtilen yerel mahkeme dava dosyasında davacı müvekkilin hakim hissedarı olduğu ……… San. Tic. A.Ş. kesin mühlet verildiği, gerek davacı müvekkilin Şirketin kredilerine kefil olması ve gerekse davacıya ait taşınmazların şirket borçlan için teminat olarak verilmesi sebebiyle davacı adına da konkordatoya başvurulmuş ve konkordatonun kabulüne karar verilmesi talep edildiği, müvekkil, konkordato projesi tasdik edilen ……… Tic. A.Ş. ‘nin hakim hissedarı ve yöneticisi olduğu, müvekkilinin şirketin kredilerine kefil olduğu ve şahsına ait taşınmazları da şirket borçlan için teminat olarak verdiği, Müvekkilimizin konkordato kapsamı dışında kalması halinde konkordato nedeni ile şirketten borcunu tahsil edemeyen alacaklıların müvekkilinden tahsil etmeye çalışacak ve bu durum belki de müvekkilinin mahvına sebep olacağı, bu durum aynı zamanda şirket için tasdik edilen projenin de neticeye ulaşmasını engelleyebileceği, bu nedenle konkordato projesinin tasdik edilmesi gerekirken reddinin doğru olmadığı düşüncesiyle mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2004 sayılı İİK’nın 285 vd. maddelerinde düzenlenen konkordato istemine yöneliktir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK.355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
7101 sayılı kanun ile değişik İ.İ.K.nun 285. madde hükmü gereğince; borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. Konkordato dürüst bir borçlunun belli bir zaman kesiti içerisindeki bütün alacaklarını yetkili makam onayı ve alacaklının çoğunluğunun kabulü ile tasfiyesinin sağlandığı bir icra biçimidir. (Yargıtay 15. HD’nin 2021/1389 Es. 2021/275 sayılı ilamı).
Tasdik kararı ile ya da tasdik kararının kesinleşmesi ile bağlayıcı hale gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olup basit bir tarifle borçlunun imtiyazsız alacaklılar ile yaptığı ve Ticaret Mahkemesinin tasdiki ile hüküm ifade eden bir cebri anlaşma olarak tanımlanabilir.
Konkordato; vade konkordatosu ve tenzilat konkordatosu olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu ayrım İ.İ.K’nun da yer almamakla birlikte öğreti de genellikle kabul edilen bir ayrımdır. Tenzilat konkordatosunda alacaklılar, borçluya karşı, alacaklarının belirli bir yüzdesini tahsil etmekten vazgeçerler ve borçlu borçlarının konkordato kabul edilen kısmı ( yüzdesini ) ödemek suretiyle borçlarının tamamından kurtulur. Vade konkordatosunda ise borçlu borcunun tamamını ödemek için alacaklılarından bir vade ister, veya borçlarını taksitlendirir. Borca batık olmamakla birlikte borç ödemeden haciz halinde bulunan bir borçlunun vade konkordatosu istemesi de mümkündür. Diğer bir deyişle mevcudu borçlarının tamamını ödeyecek durumda olan bir borçlunun mallarını o anda satarak vadesi gelmiş bütün borçlarına ödemesi mümkün değilse o zaman borçlu borçlarını % 100 yani tamamen ödeme taahhüdünde bulunarak alacaklılarından kendisine bir mühlet verilmesini isteyebilir.
Konkordato talep eden borçlu, ön projede, faaliyetine devam etmek ve konkordatoyu başarılı kılmak için gerekli mali kaynağı nasıl sağlayacağını mutlaka açıklamalıdır. Bu çerçevede, ön projede, özellikle, konkordato mühleti içinde işletme sermayesinin nasıl sağlanacağı açık ve net bir şekilde gösterilmelidir. Öte yandan, alacaklılara ödeme yapılabilmesi için gerekli mali kaynağın nasıl elde edileceği açıklanmalıdır.
Borçlunun mali durumu borçlarını tam ve derhal ödemeye yeterliyse konkordato istenemez. Konkordatoya başvurabilmek için borca batıklık aranmamaktadır. Kısa vadeli borçların ödenememesi ya da ödenememesi tehlikesi de başvuru için yeterlidir. Ancak varlıkları borçlarının kat be kat üstünde olan borçlular için konkordatoya müracaat kabul edilemez.
Borçlu hakkında kesin mühlet kararı verildikten sonra komiser tarafından 288. madde uyarınca yapılacak ilânla, alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunur. Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. (İİK.m.299). İİK’nın 300. maddesi, komiserin, borçluyu iddia olunan alacaklar hakkında açıklamada bulunmaya davet edeceği, komiserin, alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini, İİK. 301. maddesi, konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra komiserin 288 inci madde uyarınca yapacağı yeni bir ilânla alacaklıları, konkordato projesini müzakere etmek üzere toplanmaya davet edeceği hükmünü içermektedir.

2004 sayılı İİK. 302. maddesi ise, alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk başlığı altında, alacaklılar toplantısı ile ilgili düzenlemeler içermekte olup, madde de konkordato projesinin kabul edilmesi için gereken çoğunluk açıklanmıştır. Aynı hükmün 7. fıkrasının son cümlesinde toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihakların da kabul olunacağı belirtilmiştir. Maddenin son fıkrasında komiserin iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç 7 gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi edeceği belirtilmiştir. İİK’nın 304/1 fıkrası uyarınca komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlayıp, mahkeme komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve herhalde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 305. maddesi ise; “302’nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır.
a)Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın İflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması
b)Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları İle orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder.)
c)Konkordato projesinin 302’inci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması,
d)206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması,
e)Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması” şeklindedir.
Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir” hükmünü düzenlemektedir.
Yukarıda belirtilen genel açıklamalar karşısında istinaf isteminin incelenmesinde;
Somut talepte; İlk derece mahkemesince, konkordato talebinde bulunan gerçek kişi yönünden 2004 sayılı İ.İ.K’nın 305. maddesinde bulunan tasdik koşullarının gerçekleşmemesi nedeni ile yine anonim şirketin yöneticisi ve ortağı olmak davacının tacir olduğunu ortaya koymayacağı, tacir sıfatı şirket tüzel kişiliğine ait olduğu bu sebeple davacının iflasa yönelik karar verilmesine ve araştırma yapılmasına da gerek bulunmadığı gerekçeleri iflas kararı verilmeyerek konkordato talebinin reddine karar verilmiş olup karara karşı konkordato talep eden borçlu tarafından süresi içerisinde istinaf yoluna başvurmuştur.
Dosya kapsamında, talep eden şirket yöneticisi ve ortağı tarafından konkordato tasdikine ilişkin talepte, 2004 sayılı İİK’nın 302. maddesine yer alan nisapların sağlanmaması, dolayısıyla aynı yasanın 305. maddesine göre tasdik için gerekli koşulları oluşmaması nedeni ile tasdik talebinin reddine karar verilmiş olmasında hukuki yönden isabetsizlik bulunmamakla birlikte ,davacı borçlu yönünden, İİK’nın 308. maddesi uyarınca doğrudan doğruya iflasını gerektiren sebebin (borca batıklığın) bulunup bulunmadığı hususunda da herhangi bir istinaf talebi olmadığından, tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmelerinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmaması nazara alınarak, konkordato talep edenin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı konkordato talep eden vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL. nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL. harcın konkordato talep edenden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile 2004 sayılı İ.İ.K. 293/2 madde uyarınca kesin olarak karar verildi.26/01/2022

……
Başkan
……….
¸e-imzalıdır
……..
Üye
…..
¸e-imzalıdır
…….
Üye
…….
¸e-imzalıdır
………
Katip
……….
¸e-imzalıdır