Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/2713 E. 2022/165 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2713 – 2022/165
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/2713
KARAR NO : 2022/165
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

DAVANIN KONUSU : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ : 04/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/02/2022

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/11/2020 tarih, 2018/1301 Esas, 2020/745 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin 25/09/2018 tarihli mali tabloların incelenmesi neticesinde döviz kurlarındaki artış ve dalgalanmalar, faiz oranlarının artması, ticari ilişkide bulunan ve davacının alacaklı olduğu Hotiç Ayakkabı San Tic. AŞ’nin konkordato geçici mühlet talebinin kabul edilmesi nedeniyle davacı şirketin gelir gider dengesi ve nakit akışlarındaki bozulmaların şirketin faaliyetini ve ekonomik güvenliğini tehlikeye soktuğu gerekçesiyle geçici mühlet talebi ile akabinde konkordato tasdik talebinde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının konkordato projesinin tasdik şartlarının mevcut olduğu, özellikle iflas halinde alacaklıların eline geçebilecek alacak tutarları dikkate alındığında davacının iflas etmek yerine işletme faaliyetine devam etmesinin hem davacı hem alacaklılar hemde ülke ekonomisine istihdam yaratan davacı potansiyelindeki bir şirket için ülke ekonomisi yararına da olduğu ,davacının konkordatoya tabi olan ve faiz içermeyen 31.551.270,91 TL. asıl alacağa ilişkin borcunun ilk taksiti 28/09/2021 tarihinden başlamak üzere aylık eşit taksitler halinde 60 ay vade ile alacaklılara ödenmesine ilişkin projenin tasdikine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Her ne kadar müdahil Ziraat Katılım Bankası A.Ş. vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuş ise de; adı geçen müdahil vekilinin 29/01/2021 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat etmiş olmakla, bu hususta yerel mahkemece 6100 sayılı HMK.349/2 madde uyarınca karar verilmiştir.
Türkiye İş Bankası A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasdik şartlarının oluşmadığı, süreçte komiserlikçe yapılması gereken işlemlerin yapılmadığı, banka alacağı eksik olarak belirlendiği, eksik ve hatalı nisaba dahil edildiği, nisabın sağlanmadığı, tasdik harcı usulüne uygun olarak yatırılmadığı, projenin uygulanabilir bir proje olmadığı, banka alacaklarının tespiti bakımından bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınması gerektiği, bu sebeplerle kararın kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

T. Garanti Bankası A.Ş. vekilinin istinaf başvurusundan; konkordato talep eden borçlu şirketin talebi doğrultusunda mahkeme’nin 31/05/2019 tarihli ara kararı ile borçlu şirketin bankalar nezdinde bulunan ve kredi sözleşmeleri gereğince teslim edilmiş olan müşteri çeklerin konkordato komiserinin nezaretinde tasarruf edilmek üzere borçluya iadesine hükmedilmiş olup; maddi hukuka ilişkin bulunan ve var olan hakları ortadan kaldırarak alacaklıların hak kayıplarına uğraması sonucu doğuran bu tedbir kararı hukuka aykırı olduğu, projede borçların ödeneceği öngörülen sürenin çok uzun olduğu, bu sürenin sonunda alacaklılar tarafından elde edilecek alacak tutarının , projenin tasdiki talebinin reddi halinde elde edilecek alacak tutarından daha fazla olacağı ileri sürülemeyeceği, projede teklif edilen ödeme tutarları, borçlunun kaynakları ile uyumlu değildir.
konkordato tasdik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2004 sayılı yasanın 7101 sayılı yasa ile değişik İİK. 285 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi konkordato tasdik talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK. 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
7101 sayılı kanun ile değişik İ.İ.K.nun 285. madde hükmü gereğince; borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
Konkordato dürüst bir borçlunun belli bir zaman kesiti içerisindeki bütün alacaklarını yetkili makam onayı ve alacaklının çoğunluğunun kabulü ile tasfiyesinin sağlandığı bir icra biçimidir. (Yargıtay 15. HD’nin 2021/1389 Esas, 2021/275 Karar sayılı kararı). Tasdik kararı ile ya da tasdik kararının kesinleşmesi ile bağlayıcı hale gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olup basit bir tarifle borçlunun imtiyazsız alacaklılar ile yaptığı ve Ticaret Mahkemesinin tasdiki ile hüküm ifade eden bir cebri anlaşma olarak tanımlanabilir.
Konkordato; vade konkordatosu ve tenzilat konkordatosu olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu ayrım İ.İ.K’nun da yer almamakla birlikte öğreti de genellikle kabul edilen bir ayrımdır. Tenzilat konkordatosunda alacaklılar, borçluya karşı, alacaklarının belirli bir yüzdesini tahsil etmekten vazgeçerler ve borçlu borçlarının konkordato kabul edilen kısmı ( yüzdesini ) ödemek suretiyle borçlarının tamamından kurtulur. Vade konkordatosunda ise borçlu borcunun tamamını ödemek için alacaklılarından bir vade ister, veya borçlarını taksitlendirir. Borca batık olmamakla birlikte borç ödemeden haciz halinde bulunan bir borçlunun vade konkordatosu istemesi de mümkündür. Diğer bir deyişle mevcudu borçlarının tamamını ödeyecek durumda olan bir borçlunun mallarını o anda satarak vadesi gelmiş bütün borçlarına ödemesi mümkün değilse o zaman borçlu borçlarını % 100 yani tamamen ödeme taahhüdünde bulunarak alacaklılarından kendisine bir mühlet verilmesini isteyebilir.
Konkordato talep eden borçlu, ön projede, faaliyetine devam etmek ve konkordatoyu başarılı kılmak için gerekli mali kaynağı nasıl sağlayacağını mutlaka açıklamalıdır. Bu çerçevede, ön projede, özellikle, konkordato mühleti içinde işletme sermayesinin nasıl sağlanacağı açık ve net bir şekilde gösterilmelidir. Öte yandan, alacaklılara ödeme yapılabilmesi için gerekli mali kaynağın nasıl elde edileceği açıklanmalıdır.
Borçlunun mali durumu borçlarını tam ve derhal ödemeye yeterliyse konkordato istenemez. Konkordatoya başvurabilmek için borca batıklık aranmamaktadır. Kısa vadeli borçların ödenememesi ya da ödenememesi tehlikesi de başvuru için yeterlidir. Ancak varlıkları borçlarının kat be kat üstünde olan borçlular için konkordatoya müracaat kabul edilemez.
Borçlu hakkında kesin mühlet kararı verildikten sonra komiser tarafından 288. madde uyarınca yapılacak ilânla, alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunur. Ayrıca, 299.madde hükmü uyarınca ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. İİK. 300. maddesi, komiserin, borçluyu iddia olunan alacaklar hakkında açıklamada bulunmaya davet edeceği, komiserin, alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini, İİK. 301. maddesi, konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra komiserin 288. madde uyarınca yapacağı yeni bir ilânla alacaklıları, konkordato projesini müzakere etmek üzere toplanmaya davet edeceği hükmünü içermektedir.
2004 sayılı İİK. 302. maddesi ise, alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk başlığı altında, alacaklılar toplantısı ile ilgili düzenlemeler içermekte olup, madde de konkordato projesinin kabul edilmesi için gereken çoğunluk açıklanmıştır. Aynı hükmün 7. fıkrasının son cümlesinde toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihakların da kabul olunacağı belirtilmiştir. Maddenin son fıkrasında komiserin iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç 7 gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi edeceği belirtilmiştir. İİK. 304/1 fıkrası uyarınca komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlayıp, mahkeme komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve herhalde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 305. maddesi ise; “302’nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır.
a)Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın İflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması,
b)Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder.)
c)Konkordato projesinin 302’inci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması,
d)206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması,
e)Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması” şeklindedir.
Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir” hükmünü düzenlemektedir.Dava, konkordato talebine ilişkindir.
Yine 2004 sayılı İİK. 308/a maddesine göre, konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı kararın tebliğinden, itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren 10 gün içerisinde istinaf yoluna başvurabilir.
Yukarıdaki genel açıklamalar karşısında istinaf taleplerinin incelenmesinde:
Somut olayda, konkordato tasdik kararı Ticaret Sicil Gazetesinde 27/11/2020, Basın İlan Kurumu resmi portalında ise 30/11/2020 tarihinde yayınlanmış olup, istinaf talebinde bulunan T.Garanti Bankası A.Ş. vekili tarafından 10 günlük istinaf süresi geçirildikten sonra 25/02/2021 havale tarihli dilekçe ile istinaf talebinde bulunulmuştur.
Bu durumda yasal istinaf süresi geçirildikten sonra başvuruda bulunan müdahil T.Garanti Bankası A.Ş.nin istinaf başvuru dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca süre yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer müdahil İş Bankası A.Ş.nin istinaf talebi bakımında ise mahkemece yasal prosedür eksiksiz olarak uygulanmış olup, dosya kapsamında sunulan bilirkişi raporları, komiserlik heyeti ara raporları ve nihai raporları, alacaklılar toplantı tutanakları, tasdik olunan ve kararın eki sayılan konkordato projesi ile şirketin konkordato sürecinde borçlarını azalttığı, projede sunulan para girişlerini artırıcı, parasal çıkışları azaltıcı önlemlerinin gerçekleşmesinin imkan dahilinde olduğu, konkordato projesinin uygulamaya konulmasıyla elde edilecek nakit akışıyla ödemeler dengesinin yeniden kurularak şirketin borçlarını ödeyebileceği, sunulan projenin şirketin gelirleri ve mal varlığı ile orantılı olduğunun tespit edildiği, projenin borçlunun mevcut kaynakları ile orantılı olduğunun belirlendiği, borçların ödenmesine yönelik teklifin borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğunun anlaşılmasına, şirketin kaydi bilançosu ve rayiç bilançosuna göre borca batıklık halinin sözkonusu olmamasına, taşınmaz ve taşınır mallarının bilirkişi eli ile hesaplanan değeri dikkate alındığında teklif edilen tutarın teklif edilen vadelerde ödenebileceği, şirket yetkililerinin gerek konkordato teklifi öncesi ve gerekse konkordato mehil sürecinde alacaklıları zarara sokacak işlem ve eylemlerinin mevcut olmadığı, borçlunun konkordato projesinin 2004 sayılı İİK’nın 302. maddesinde aranan nisabı aşacak biçimde %58,52 alacak nisabı ile kabul edildiğinin, çekişmeli alacaklar yönünden feri müdahillerin yasal süresi içinde dava açabileceği, tasdik harcının tasdik kararından önce kanunda aranan oranda yatırıldığının anlaşılmasına, bu durumda konkordatonun tasdiki koşulları oluştuğundan konkordatonun tasdikine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişi ve komiser raporları kapsam ve niteliği itibariyle hüküm vermeye yeterli olmasına göre, feri müdahilin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Müdahil T.Garanti Bankası A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK. 352.maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Müdahillerden Türkiye İş Bankası vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Müdahil T.Garanti Bankası A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile istinaf karar harcının istek halinde yatırana iadesine,
4-Alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın Türkiye İş Bankası’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Müdahiller tarafından yapılan istinaf giderlerinin müdahillerin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talepleri halinde iadesine,
6-Davacı gider avansından kullanılan 12,00 TL istinaf yargılama giderinin müdahil Türkiye İş Bankası’ndan alınarak davacıya ödenmesine, artan tutarın istek halinde iadesine,
7-Kararın harç ve tebliğ işlemlerinin dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/02/2022