Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/2653 E. 2022/1923 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/2653
KARAR NO : 2022/1923
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEM. – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Alım Satım)
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/12/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/09/2021 tarih, 2021/431 Esas, 2021/742 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı dava dilekçesi ile; Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2019/6173 Es. Sayılı dosyasına konu 5 adet senet nedeni ile davalıya borçlu olmadığının, senetlerin malen mi yoksa nakden mi olduğunun belirtilmemiş olduğu, senetlerin kambiyo senedi vasfında olmadığı ile senetlerinin alkollü olarak irade fesadı içerisinde imzalattırıldığından bahisle borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren senede karşı borçlu olmadığını ispat yükü davacı borçluda olduğunu, davacı borçlunun beyan ettiği üzere Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2019/6173 esas sayılı dosyasına dayanak kambiyo senetleri üzerinde nakden veya malen kaydı bulunmadığını, ancak davacı buna istinaden senetlerinin geçersiz olduğu iddiasında bulunmuş ise de bono niteliğindeki kambiyo senedinin üzerinde ihtiyari nitelikteki nakden veya malen ibaresinin bulunmamasının senedin geçerliliğine etki eden bir durum olmadığının açık olduğunu, dava konusu Bursa ili, Karacabey ilçesi Uluabat Köyü 2197 parsel sayılı taşınmaz üzerine, tüm masrafları müvekkili tarafından karşılanmak suretiyle prefabrik yapı ve eklentileri kurulduğunu, akabinde davacı ortak olarak yürütülen emlak işinden beklediği karı elde edemediğini düşündüğünü, bu işi tek başına sürdürmek istediğini ve bu amaçla söz konusu taşınmaz üzerine kurulan prefabrik yapının mülkiyetinin bedeli karşılığında kendisine bırakılması talebini müvekkiline ilettiğini, davacıya bırakılan prefabrik yapı ve eklentileri karşılığında 125.000,00 TL ödenmesi kararlaştırıldığını, davacının bu bağlamda söz konusu malları teslim aldığını ve daha sonrasında bunları kullanmak suretiyle taşınmaz üzerinde eşiyle birlikte pastane işletmesi açtığını, davacı tarafından kambiyo senetlerine bağlı borçların vadesinde ödenmemesi dolayısıyla tüm senetler muaccel hale geldiğini bu nedenle Bursa 14. İcra Dairesinin 2019/6173 E. sayılı dosyasında davacıdan talep edildiğini, davacının senetlerini iradesi dışında imzaladığı yönündeki iddiasının kötü niyetli olduğunu, haksız ve kötü niyetli davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, her ne kadar davacı tarafça icra takibine konu senetlerin nakden-malen olduğu belirtilmemesi nedeniyle kambiyo senedi vasfında olmadığı iddia edilmiş ise de TTK’nın 776. maddesi uyarınca senedin ‘nakden-malen’ olduğunun belirtilmemesinin senedin kambiyo senedi vasfından çıkarmayacağı, icra takibine konu senet suretleri incelendiğinde , zorunlu unsurları ihtiva ettiklerinin tespit edildiği , davacı tarafça icra takibine konu beş adet senet karşılığının davalıya ödendiği hususunun ispatlanmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı asil istinaf dilekçesinde özetle; imzaladığı senetlerin iradesi dışında alkolü iken imzalattırıldığı, yine davalının zaman zaman kendisini kandırarak bazı senetler ve kağıtlar imzalattırdığı, yine mahkemenin senetlerin kambiyo senedi olduğu görüşü ile eksik inceleme ve irdeleme sonucu vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafça davacı aleyhinde başlatılan Bursa 14. İcra Dairesinin 2019/6173 Es. sayılı icra takibine konu beş adet senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça alkollü iken ve hileye dayalı olarak alındığı iddia edilen ve icra takibine konu beş adet kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmiştir.
Hile genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur.
6098 sayılı TBK. 36/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
Genel açıklamalar karşısında somut dava bakımından; davalı tarafça bonoların kandırılarak bir takım belgelerin toplu halde hile imzalattırıldığı ile irade sakatlığı iddiasının ispatına yönelik mahkemece herhangi bir değerlendirme ve araştırma yapılmadan hüküm tesisi edildiği, bu sebeple davalının hile iddiası bakımından delil listesinde bildirmiş olduğu delillerin toplanarak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsiz olup ve açıklanan nedenle davacı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK.353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/09/2021 tarih, 2021/431 Esas, 2021/742 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK. 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde yatırana iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.14/12/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır