Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/2546 E. 2022/1816 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2624 – 2022/1945
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2624
KARAR NO : 2022/1945

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Ortaklığın Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/12/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/03/2021 tarih, 2020/707 Esas, 2021/215 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Gökdere Vergi Dairesi Müdürlüğünün 011 058 38 74 vergi kimlik numaralı mükellefi davalı şirketin hesaplarının incelenmesine yönelik düzenlenen 06/04/2020 tarih ve 2020-B-1371/6 sayılı rapor uyarınca, davalı şirketin düzenlemiş olduğu faturaların gerçek bir ticari faaliyeti yansıtmayan münhasıran komisyon karşılığı düzenlenmiş sahte faturalar olduğunu ve diğer davalı Serdar Acarhoroz’un mükellef kurumun bu eylemlerine fiilen katılan gizli ortağı olarak şirketin tüm işlemlerini gerçekleştirdiğinin tespit edildiğini belirterek davalı Serdar Acarhoroz’un davalı şirketin gizli ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar usulüne uygun tebligata rağmen davaya yönelik cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece verilen önceki karar Dairemizin 30/10/2020 tarih, 2020/1455 esas, 2020/1101 karar sayılı ilam ile kaldırılmıştır. Mahkemece, kaldırma kararı uyarınca yeniden yapılan yargılama neticesinde; davacının davalı Serdar Acarhoroz’un diğer davalı şirketin gizli ortağı olduğununun tespiti talebinde bulunmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalı şirketin hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen vergi tekniği raporuna göre, mükellef kurumu asıl yönetenin ve temsilcisinin davalı Serdar Acarhoroz olduğunun tespit edildiğini ve davalı şirketin gizli ortağı olduğu sonucuna varıldığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalının gizli ortak olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı Serdar Acarhoroz’un davalı şirkete gizli ortaklığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacı tarafından mükellefi olan davalı şirket hakkında tahakkuk eden ve edecek vergi ve vergi ziyai cezalardan sorumluluğa yönelmek için davalı gerçek kişinin şirket gizli ortaklığına karar verilmesi talep edilmektedir.
Bu kapsamda; limited şirketlerde ortakların kamu borcundan dolayı sorumluluğuna dair özel düzenlemeler olsa da gizli ortağın durumunun adi ortaklık olarak kabul edildiği ve limited şirket ortaklarının sorumluluğunun adi ortaklığı teşkil edilemeyeceği, davalının hangi ortak ile gizli ortak olduğu ve daha önce pay sahibi olup olmadığının belirsiz olduğu, üstelik muavazalı işlemlere dair deliller varsa ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz yetkisinin davacı idarenin takdirinde olduğu, keşinleşmiş bir yargı kararına gerek olmadığı, delillerin takdirinde bir tespit kararına gerek olmadığı, idarenin yapması gereken açık ve emredici bir hüküm olduğu, tespit hükmü ile idari işlemlerden dolayı gidilecek kanun yollarında sorunlara neden olabileceği, eldeki davanın konusunu teşkil eden tespit talebi yönünden hukuki yararın bulunduğu söylenemez (Yargıtay 11 HD 17/06/2016 tarih 2016/2100 Esas 2016/6849 sayılı Kararı).
Bu nedenlerle; mahkemece karar yerindeki gerekçeler karşısında davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden redde dair kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraf harçtan muaf olduğu anlaşıldığından harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davacıya iadesine,
4-Karar tebliğ işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.