Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/2420 E. 2022/208 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2420
KARAR NO : 2022/208

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2021 Ara Karar
NUMARASI : 2021/561Esas.

DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …
[16135-31466-48970] UETS

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
[16128-21365-53911] UETS

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

KARAR TARİHİ : 15/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/02/2022

Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/561 Esas, 14/10/2021 Tarihli ara kararının istinaf incelemesi neticesinde;
Talep: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada hesabı bulunduğunu, banka çalışanının müşterilerin bilgisi ve rızası dışında işlemler yaptığını, davalının 31.03.2021 tarihli ihtarnamesinde 8 adet krediden dolayı sorumlu olduklarının belirtildiğini, belirtilen kredi işlemlerinin bilgi ve rızaları dışında yapıldığını, banka çalışanı Hüseyin Toktürk’ün teftiş raporunda, müvekkili ile ilgili olarak bilgisi ve rızası dışında kredi açıp zimmetine geçirdiğini, işlemlerin rotatif krediler üzerinden yaptığını belirttiğini, davacının banka personeline güvenerek boş talimat ve dekontlara imza attığını, banka müfettişinin davacının ıslak imzası bulunan altı adet kredi talimatı bulunduğunu açıkladığını, çalışanın boş talimatları kullandığını, bir kısım belgelerdeki imzaların davacıya ait olmadığını ileri sürerek, sekiz adet kredilerden dolayı borçlu olmadıklarının tespitini, dava sonuçlanıncaya kadar krediler için hesap kat ve tahsilat işlemlerinin durdurulmasını, davacı aleyhine dava açılmaması, icrai işlem yapılmaması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesi ile; kredilerin davacının talimatları ile açıldığını, kredilerin davacı tarafından kullanıldığını, kredi tutarlarının davacının hesabına usulün uygun olarak girdiğini, davacı ile banka çalışanı arasındaki ilişkinin bankayı bağlamayacağını, tedbir kararının yerinde olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemenin 08/07/2021 tarihli tensip kararı ile ; Davacı vekilinin ihtiyati tedbir istemi yönünden yapılan inceleme sonucu; ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine karar verilebileceği, davaya konu kredilerin davalı yönünden icra takibini durdurulması talebinin, talep tarihi olan 06/07/2021 tarihinden önce icra takibi açılmamış ve teminat yatırılmak kaydıyla kabulüne, davacıdan dava konusu edilen 4100262742 rotatif 60.000,00 TL, 4100286011 rotatif 188.000,00 TL, 4100417091 rotatif 192.000,00-TL, 4100443786 rotatif 46.000,00 TL, 4100474593 rotatif 16.500,00 TL, 4100509330 rotatif 20.000,00 TL, (kredi risk numarasının yanlış yazıldığı olması gerektiği düşünülen ), 4100560289 rotatif 21.500,00 TL, 4100509330 rotatif 42.500,00 TL olmak üzere toplam 586.500,00-TL alacağın % 15’İ oranında 87.975,00 TL oranında teminatın mahkeme veznesine yatırılması halinde davalı tarafından davacı aleyhine yapılacak icra takibinin durdurulmasına,
-Teminatın nakit olarak veya teminat mektubu olarak alınmasına, karar verilmiştir.
Davacı tarafça 13/07/2021 tarihli dilekçe ile; hesap kat ve tahsilat işlemlerinin durudurulması davacı aleyhine her hangi bir dava açılmaması ve icra işlem yapılmaması şeklinde ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesi ve tedbirin teminatsız verilmesi talep edilmiş,
Mahkemenin 14/07/2021 tarihli ara kararı ile Davacı vekilinin talebinin REDDİNE,karar verilmiştir.
Mahkemece 08/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine mahkemece duruşma açılmış,
Mahkemenin 08/09/2021 tarihli kararı ile ;Davalı bankanın ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine, karar verilmiştir.
Yargılama aşamasında; Davacı tarafın 01/10/2021 tarihli dilekçesi ile ” 08/07/2021 tarihli 4 nolu tensip ara kararı ile dava değerinin %15 teminat karşılığında davacı aleyhine yapılacak takiplerin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, ancak ekonomik sıkıntıda olan davacnın süresi içerisinde teminat temin edilemediği belirtilerek Krediler sebebiyle, dava sonuçlanıncaya kadar hesap kat etme ve tahsilat işlemlerinin durdurulması ile davacı aleyhine herhangi bir icrai işlem yapılmaması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 06/10/2021 tarihli ara karar ile; Menfi tespit davasında İİK.nın 72/2. maddesi ve fıkrasına göre, icra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkemenin, talep üzerine teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği, keza İİK.nın 72/3. madde ve fıkrasına göre ise, icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak, borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemece ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine karar verilebileceği, davaya konu kredilerin davalı yönünden icra takibini durdurulması talebinin, talep tarihi olan 06/07/2021 tarihinden önce icra takibi açılmamış ve aşağıda belirtildiği üzere teminat yatırılmak kaydıyla kabulüne, davacıdan dava konusu edilen 4100262742 rotatif 60.000,00 TL, 4100286011 rotatif 188.000,00 TL,4100417091 rotatif 192.000,00-TL, 4100443786 rotatif 46.000,00 TL, 4100474593 rotatif 16.500,00 TL,4100509330 rotatif 20.000,00 TL, (kredi risk numarasının yanlış yazıldığı olması gerektiği düşünülen ),4100560289 rotatif 21.500,00 TL, 4100509330 rotatif 42.500,00 TL olmak üzere toplam 586.500,00-TL alacağın % 15’İ oranında 87.975,00 TL oranında teminatın mahkeme veznesine yatırılması halinde davalı tarafından davacı aleyhine yapılacak icra takibinin durdurulmasına, teminatın nakit olarak veya teminat mektubu olarak alınmasına şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça sunulan 13/10/2021 tarihli dilekçe ile; dava sonuçlanıncaya kadar hesap kat ve tahsilat işlemlerinin durdurulması, icra takibi yapılmaması şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş,
Mahkemece 14/10/2021 tarihli ara karar ile ; davacı vekilinin aynı mahiyetteki tedbir talebi dava dilekçesiyle ve sonrasında 13/07/2021 tarihli dilekçesiyle talep edildiği, ve mahkemece her iki talebin de reddine karar verildiği, İlk dilekçe tarihinden bu aşamaya kadar delil durumunda esaslı bir değişiklik olmadığı, Davacı vekilinin ara karara karşı istinaf yolu açık olduğu halde başvurmayıp tekrardan dilekçe vermesinin anlaşılamadığı belirtilerek Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ:
Davacı vekili istinaf talebinde; Mahkemece 06.10.2021 tarihli Ara Kararı ile Menfi Tespit Davasında davaya konu krediler açısından dava sonuçlanıncaya kadar dava değerinin %15 teminat karşılığında davacı aleyhine yapılacak icra takiplerin durdurulmasına karar verildiğini, Teminat mektubunun dosyaya ibraz edildiğini, davaya konu kredi işlemlerinin davacının bilgisi ve rızası dışında gerçekleştiğini, bunun yanı sıra davacının, davalı bankadan bizzat kullandığı kredilerin de mevcut olduğu ve , bu kredilerin taksitlerinin davacı tarafından halen ödenmekte olduğunu, ancak davacının banka hesabına yatırılan paraların, davalı banka tarafından davacının kabul etmediği dava konusu kredi taksitleri ve faizlerine mahsup edildiğini, böylece verilen tedbir kararının bir anlamının da kalmadığını, davacının bu mağduriyetinin giderilmesi için 13.10.2021 tarihli dilekçe ile tedbirin “Davaya konu krediler açısından dava sonuçlanıncaya kadar, hesap kat ve tahsilat işlemlerinin durdurulması, davacı aleyhine herhangi bir icra takibi yapılamaması” şeklinde değiştirilmesini talep ettiklerini ancak mahkemece bu talebin 14.10.2021 tarihli Ara Kararı ile davalı Bankayı bağlayacak şekilde hesabın kat edilmesinin ve tahsilat yapmasının tedbiren durdurulmasına karar verme yetkisi olmadığı gerekçesi ile red edildiğini, 08.07.2021 tarihli ilk tedbir kararı üzerine teminat yatırılamadığından ilk tedbir kararının hükümsüz kaldığını, bu nedenle yeniden tedbir talep edildiği ve Tedbir Kararı gereği teminatın da yatırıldığını, ancak verilen tedbir kararı eksik olduğunu belirterek, istinaf talebinin kabulü ile Bursa 2 .Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/561E. Sayılı ve 06.10.2021 ve 14.10.2021 tarihli Ara Kararlarının Kaldırılarak ; İhtiyati tedbir kararının; davaya konu Krediler sebebiyle, dava sonuçlanıncaya kadar; hesap kat ve tahsilat işlemlerinin durdurulması ve davacı aleyhine herhangi bir icra takibi yapılmaması” şeklinde değiştirilerek verilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf talebinde; İlk derece mahkemesince verilen tedbir kararına karşı itiraz edildiği, 08.09.2021 tarihli duruşmada verilen ara karar ile ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddine karar verildiği, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, Bankanın eski personeli Hüseyin Toktürk tarafından usulsüz kullandırıldığı iddia edilen kredilerin zimmete geçirildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığı, davacı … adına kullandırılan kredilerin tamamının davacı …’nun hesabına geçirildiği, davacı …’nun talimatları doğrultusunda nakit olarak çekildiği veya havale-eft yöntemiyle başka hesaplara aktarıldığı, kredilerin tamamının davacı … tarafından kullanıldığı, davacı …’nun dava konusu kredilerin bilgisi dışında kullanıldığına dair somut kanıtın mevcut olmadığı, davacı … ile müvekkili Banka eski personeli Hüseyin Toktürk arasındaki alacak borç ilişkisinin gerek adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu hükümleri gerekse diğer hukuki düzenlemeler gereği müvekkili Bankayı bağlamayacağını, bu nedenle tedbir kararına itirazlarının reddine ilişkin verilen kararın ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ;
1-Davalı Banka vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde; Her ne kadar davalı tarafça ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin verilen 08/09/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine yönelik kararın ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiş ise de; davacı vekilinin 01/10/2021 havale tarihli dilekçesi ile 08/07/2021 tarihli tensip kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince süresi içinde teminatı temin edemediklerinden bahisle yeniden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği, 08/07/2021 tarihli tensip kararı gereği verilen ihtiyati tedbir kararında belirtilen teminatın yatırılmadığı, bu haliyle mahkemenin 08/07/2021 tarihli tensip kararı ile verilen tedbir kararının hükümsüz kaldığı nazara alınarak, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, davalı tarafın bu tedbir kararına yönelik yerel mahkemenin itirazının reddine ilişkin ” 08/09/2021 tarihli itirazın reddi kararının” kaldırılmasına, mahkemece verilen 08/07/2021 tarihli tedbir kararının hükümsüz kaldığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı tarafın 06/10/2021 ve 14/10/2021 tarihli ara kararlarına ilişkin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede ise;
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Geçici Hukuki Koruma türlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 sayılı HMK’nin 389 – 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nin 389. maddesinde ihtiyatin tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
İstinaf yoluna başvurulabilecek kararlar HMK’nin 341. maddesinde düzenlenmiş olup 1. fıkrası “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
Buna göre geçici hukuki koruma tedbiri olan ihtiyati tedbire yönelik kararlardan, HMK 391/3. maddesi gereğince “tedbir talebinin reddi halinde” ve yine 394/4. maddesi gereğince “karşı taraf dinlenilmeden verilen ihtiyati tedbir kararına yapılan itiraz üzerine verilen kararlara” karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir.
Yukarıda da belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir hakkında verilen kararlara karşı ancak belli durumlarda istinaf yoluna başvurulabilecektir. Nitekim, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 396. maddesinde durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ihtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın istinaf yoluna götürülemeyeceği aslında kanun koyucunun da açık ve bilinçli bir tercihidir. Zira durum ve koşulların değişmesi sebebiyle itiraz hakkında Hukuk Muhakemeleri Kanununun 396. maddesinin ikinci fıkrasında, 394. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarının kıyasen uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Bu şekilde 394. maddenin üçüncü fıkrasına yapılan atıf ile üçüncü kişilerin de itiraz edebileceği, dördüncü fıkraya yapılan atıf ile de itirazın şekli ve incelenmesinin kıyasen uygulanacağı düzenlenmiştir. Dikkat edilirse kanun yoluna başvuru imkânını düzenleyen 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmamıştır.
İhtiyati tedbir kararı verildikten sonra, mevcut olan durum ve koşulların dava sırasında birden fazla değişmesi mümkün olabilir ve her seferinde itiraz edilebilir, her itiraz üzerine verilen karara karşı kanun yoluna başvurulması, ihtiyati tedbir kararlarına karşı başvurulması öngörülen istinaf yolundan beklenen amacın tam tersine bir sonuç doğuracaktır.
Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesi ile, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, mahkemece 08/07/2021 tarihli tensip ara kararı ile belirlenen teminat karşılığında davalı tarafından davacı aleyhine yapılacak icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davacı vekilinin 13/07/2021 tarihli dilekçesi ile tedbirin teminatsız olarak verilmesini ve ayrıca dava sonuçlanıncaya kadar hesap kat ve tahsilat işlemlerinin durdurulmasını ve davacı aleyhine her hangi bir dava açılmaması, icra işlem yapılmaması şeklinde tedbir talep ettiği, mahkemece 14/07/2021 tarihli ara karar ile davacı vekilinin talebinin reddine karar verildiği, davacı vekilinin 01/10/2021 tarihli dilekçesi ile, 08/07/2021 tarihli tensip kararı ile verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince süresi içinde teminatın temin edilemediği belirtilerek yeniden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği, mahkemece 06/10/2021 tarihli ara karar ile davacı aleyhine yapılacak icra takibinin durdurulmasına, teminatın nakit olarak veya teminat mektubu olarak alınmasına dair karar verildiği, yine davacı vekilinin 13/10/2021 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz ve tedbir kararının değiştirilmesi talepli dilekçe sunduğu, dava sonuçlanıncaya hesap kat ve tahsilat işlemlerinin durdurulması, ve davacı aleyhine her hangi bir icra takibi yapılmaması şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği, mahkemece, 14/10/2021 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmış olup, her iki ara karara yönelik istinaf talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkemenin aynı mahiyette verdiği 08/07/2021 tarihli tedbir kararına karşı 14/07/2021 tarihli ara karar ile davacı tarafın itirazının reddine karar verildiği, bu karar karşı davacı tarafın istinaf talebinin dairemizin 2021/1961 esas sayılı dosyasında inceleme konusu yapıldığı, bu itibarla aynı mahiyetteki ihtiyati tedbir talebinin reddine dair 06/10/2021 ve 14/10/2021 tarihli karara karşı istinaf yoluna gidilemeyeceğinden, davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/561 Esas, 08/09/2021 tarihli itirazın reddi kararının KALDIRILMASINA, mahkemece verilen 08/07/2021 tarihli tedbir kararının HÜKÜMSÜZ KALDIĞININ TESPİTİNE,
-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
3-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma ve istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
4- Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Peşin olarak yatırılan gider avanslarından kullanılmayan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
6-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 15/02/2022


Başkan

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Katip

(e-imza)