Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/2293 E. 2021/1954 K. 31.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:………
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …..
KARAR NO : …….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ……
ÜYE : ….
ÜYE : …
KATİP : …………

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/01/2021
NUMARASI : ……Esas, ……..Karar

DAVACI : ……
VEKİLİ : Av. …….

DAVALI : 1 ..
VEKİLİ : Av. ………..

DAVALI : 2 -…………………..
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 31/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :14/01/2022

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/01/2021 tarih…… Esas, ……………. Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı………… tarafından 23/08/2017 tarihinde, diğer davalı aleyhine Bursa 12. İcra Dairesinin ……….. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekin Elbistan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. E. Sayılı dosyasıyla 12/04/2016 tarihinde iptal tarihinden sonraki bir tarih usulsuz olarak 30/05/2016 tarihinde bankaya ibraz edildiğini, söz konusu çekin takip tarihi itibariyle iptal edilmiş bir çek olduğunu, davalı……… Ltd. Şti. ilgili çekin iptali üzerine söz konusu çeki bu durumu bilen kötüniyetli 3. Kişi davalı ………. ‘a vererek haksız olarak tahsil etmeye çalıştığını, davalı ……..’ın iyiniyetli 3. Kişi olmadığını, takibe konu çek nedeniyle davacının davalılara herhangi bir borcu bulunmadığını, bu sebeplerle davanın kabulüne ve davalılar için ihtiyati tedbir talep ve dava etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmasının dava şartı olarak öngörüldüğü, davanın mahiyeti ve yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile arabuluculuğa tabi olması gerektiği gerekçesi ile davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğundan, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talebinde; huzurda açılan davada, Yüksek Yargıtayın güncel içtihatı uyarınca zorunlu ara buluculuk müessesine başvurmadan doğrudan dava açıldığını, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin……. E. Ve ……… K. Sayılı kararında ve Yine aynı konuya ilişkin olarak Antalya BAM 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/2414 esas ve 2019/2226 karar, Sakarya BAM 7. Hukuk Dairesi’nin 2019/907 esas ve 2019/1226 karar ve İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’nin 2019/2568 esas ve 2019/2485 karar sayılı kararlarında, TTK’nun 5/A maddesine göre konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, davanın konusunun dava dilekçesindeki talep sonucu esas alınarak belirlendiği, talep sonucunun bir para alacağının tahsili veya tazminat olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olmasının dava şartı olduğu, menfi tespit davalarının 6100 Sayılı HMK’nun 106. maddesi uyarınca tespit davası niteliğinde bulunduğu, dava sonucunda borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde bu hususta tespit hükmüne yer verildiği, menfi tespit davaları sonucunda verilecek kararlar eda hükmü içermeyeceğinden bu davaların açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmadığı gerekçesiyle ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığı, bu nedenle TTK’nun 5/A maddesi uyarınca menfi tespit davası açılabilmesi için arabulucuya başvurulmuş olmasının dava koşulu olmadığı görüşü benimsenerek karar verildiğini, belirterek huzurdaki davanın güncel Yargıtay içtihatı ve doktrindeki görüşler dikkate alınarak zorunlu arabulucuya başvuru şartı aranmaksızın yargılamanın esasına girilmesini gerektiğini bu nedenle istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, takip tarihinden önce iptal edildiği iddia edilen çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
7155 sayılı Yasanın 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ticari davalarda dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğu öngörmüştür. Anılan maddeye göre; “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır”.
Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını “…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…” ile sınırlı tutmuştur.
YARGITAY 19. Hukuk Dairesi’nin 2020/85 esas ve 2020/454 karar sayılı ve 13.02.2020 tarihli “BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ HUKUK DAİRELERİ’NİN KESİN NİTELİKTEKİ KARARLARI ARASINDAKİ UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİNE YÖNELİK KARARI ” ile “7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesi gereğince, ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığına ve arabuluya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığına, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir. Yine YARGITAY 11. Hukuk Dairesi ‘nin 24/05/2021 tarihli 2020/2891esas , 2021/4366 karar sayılı kararı ve yerleşik uygulamalarında da HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davasının, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemeyeği ve menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi tutulmadığı yönündeki kararları” dairemiz tarafından da benimsenmiştir
Somut olayda, davacı icra takibine konu edilen çekin daha önce mahkeme kararı ile iptal edildiğini, ancak iptal edildikten sonra usulsüz olarak bankaya ibraz edildiğini, çekin kötü niyetli 3. Kişi olan davalılar tarafından tahsil edilmeye çalışıldığını belirterek bu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitin talep etmiş olmakla, menfi tespit davasının “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri” cümlesinden olmadığı, zorunlu arabuluculuk dava şartına tâbi bulunmadığından, dosyanın esası yönünden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle davacı istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesi karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/01/2021 tarih …… Esas, ………… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde yatırana iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 14/01/2022

……
Başkan
……..
(e-imza)
….
Üye
……..
(e-imza)
……..
Üye
……..
(e-imza)
……
Katip
………..
(e-imza)